Yaşam

Bakanlık desteğiyle sınıflar boşaldı

Eski Bakan Çelik’in genelgesiyle, lise son sınıflar boşaldı. ÖSS’ye hazırlanan öğrenciler, bir dilekçeyle okula gitmiyor.

16 Mayıs 2009 03:00
Eski Bakan Çelik’in genelgesiyle, lise son sınıflar boşaldı. ÖSS’ye hazırlanan öğrenciler, bir dilekçeyle okula gitmiyor. Uzmanlar, “Öğrenciye izin vermek çözüm değil” diyor

Milliyet’in haberine göre; Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik’in nisan ayında gönderdiği genelge, lise son sınıfların kapısına kilit vurdurdu. ÖSS’ye hazırlanan öğrenciler, hemen her yıl sağlık raporu alarak okula gitmek yerine sınava hazırlanırken, bu yıl, sağlık raporu şartı da kaldırıldı.

Çelik’in “bu yıla mahsus” dediği değişiklik nedeniyle, pek çok okulda öğrenci olmadığı için lise son sınıflar derse kapatıldı. Uzmanlar, uygulamayı eleştirerek, asıl işi eğitim olan bakanlığın öğrencileri sistem dışına çıkardığını belirtti.

ÖSS’ye hazırlanan öğrenciler, velilerinin okul idaresine verdikleri mazeret dilekçesiyle, sağlık raporuna gerek kalmadan devamsızlık yapabiliyor.

Böylece, öğrenciler özürlü ve özürsüz olarak toplam 45 gün süresince okula gitmeyebiliyor. Öğrenciler 14 Haziran’da yapılacak ÖSS için kendilerine tanınan bu devamsızlık hakkını kullandıkları için sınıflar boşalıyor.

‘Ders yok’

20 gün mazeretsiz devamsızlık hakları olan öğrenciler, geri kalan günleri de velisinin genelgeye atıfta bulunduğu mazeret dilekçesiyle dolduruyor. Okul idarecileri, son sınıflarda artık ders yapılamadığını belirterek, “Biz de öğrenci üzerinde kısıtlamaya gitmiyoruz. Sonuçta, bakanlık genelgesiyle kendilerine bir hak verildi. Okula gelen veliye, çocuğunun ne kadar devamsızlık hakkı kaldığını söylüyoruz, ona göre de dilekçelerini alıyoruz” dedi.
Devamsızlığın her yıl büyük bir sorun olduğunu belirten eğitimciler, “Bu yıl doktor raporu almaya da gerek kalmadı. Tüm öğrenciler bir dilekçeyle devamsızlık süresini dolduruyor. Okulun yerini dershaneler aldı. Bakanlık da bunu meşru hale getirdi” dedi.

Kararı savundu

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, ortada yanlış bir olay olmadığını söyledi. Özer, “Bakanlığın çıkardığı talimata göre velilerin beyanına istinaden dilekçelerini verdiğinde çocuklar izinli sayılıyor. Bu hak, onlara tanındı. Onun için yoklar. Bakanlığın verdiği talimat doğrultusunda uygulanan bir sistem. Sahte rapor alıyorlardı, hazırlık yapmak üzere, veli çocuğunu sahtekârlığa alıştırıyordu sistem icabı. Ama, bakanlık buna bir çare buldu. Yanlış bir olay yok.”

Uzmanlar eleştirdi

Prof. Cevat Celep: “Eğitim süresi zaten bizde Avrupa’ya göre 1 ay daha kısa. Şimdi 45 gün daha kısalıyor. Öğretmenler konuları işleyemiyor. Sadece ÖSS’ye yönelik, yarış endeksli bir lise son sınıf yaratmış oluyorsunuz. Ödün veren bakanlık, asli görevini bırakıyor, öğrencinin sistem dışına çıkması için zemin hazırlıyor.”

Prof. Ali İlker Gümüşeli: “Doğru değil. Müfredatın belirli bir süresi var. Bakanlık, kendi müfredatının uygulanmasını imkânsız hale getiriyor. Önceden de sınıflar boştu. Düzeltmenin yolu, öğrencilere bu şekilde izin vermek olmamalı. Geçiş sistemi üzerinde çalışılmalı. Eğitim zamanından çalınıyor.”

Hüseyin Çelik imzasıyla nisan ayında okullara gönderilen genelge özetle şöyle: “Son sınıf öğrencilerinin ÖSS’ye hazırlandıkları göz önünde bulundurularak, öğrenci velisinin başvurması halinde beyan edeceği sürenin de özürlü devamsızlıktan sayılması öğrenci ve velilere moral kazandıracaktır.”