T24 Haber Merkezi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP'li belediyelere düzenlenen "Kent Uzlaşısı" operasyonları için "Siyasi operasyon gibi göstermek doğru değil" dedi. Bakan Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Genel Başkan seçildiği CHP kurultayına ilişkin olarak ortaya atılan "şaibe" iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturma hakkında da konuştu. "Bu iddiaları ortaya atanlar da CHP mensubuydu" diyen Adalet Bakanı, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuya ilişkin açıklamalarına işaret etti. "İfade vermek istiyorum diyenler var, sosyal medyada iddialarda bulunan, araç plakalarına varana kadar, nereden ne alındığına kadar iddialar var" diyen Bakan, "Siyasi partiler kanununda hile karıştıranlar için ceza getiriyor. Somut delil tespit edilirse bu bir ceza soruşturmasıdır" dedi.
NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, gündeme ilişkin konular hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal paylaşım sitesi X üzerinden İstanbul Eyüpsultan'da meydana gelen, Oğuz Murat Aci'nin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının ardından Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) kaçan Eylem Tok ve Timur Cihantimur'un Türkiye’ye iadelerine karar verildiğini açıklamıştı. Tunç, konuya ilişkin olarak şunları söyledi:
"Yurt dışına çıktıkları anlaşılınca önce Mısır'a oradan ABD'ye gittikleri anlaşılınca hemen iade talebimizi ilettik. Orada gözaltı ve yakalama gerçekleşti. İade yargılaması başladı. Dün akşam iade kararı verildi ama bu karar temyize tabii. Kesinleşince bölge mahkemesi ve sonrası temyize gider ve kesinleşirse dışişleri bakanlıklarına gider karar. Kesinleşince iade gerçekleşmiş olur.
Bu olayı en başından beri takip ettik. Orada bir vefat var. Kaza sonrası olay yerini terk etmek toplum vicdanında olumsuz durum oluşturdu. ABD'deki iade yargılaması da uzun sürdü, hemen karar veremedi hakim. Önemli bir aşama iade kararlı. Uluslararası sözleşme kapsamında iadenin gerçekleşmesi gerekiyordu. İtiraz süreci kesinleşince ABD Dışişleri bu süreci tamamlayacak. Belki itiraz da söz konusu olmayabilir. Bunu ilerleyen günlerde göreceğiz."
Sahte içkiden ölümler
Sahte içki ölümlerine dair ise Tunç, şunları aktardı:
"Ankara ve İstanbul cumhuriyet başsavcılıklarının yürüttüğü soruşturmalar var bu konuda. Soruşturmaya intikal etmeyen sahte içki üretimi ile ilgili emniyet araştırmaları var ve operasyonlar var. İstanbul'da 18 tutuklu Ankara'da da 22 tutuklu var. Toplamda sahte içki soruşturmasında 40 tutuklu var 48 de adli kontrol kararı verilen kişi var."
CHP kurultayında usulsüzlük iddiası
CHP kurultayındaki usulsüzlük iddialarının parti içinden geldiğini belirten Tunç, şöyle devam etti:
"CHP'nin 2023 Kasım'ındaki kurultayı sonrası dedikodu başladı. Bu iddiaları ortaya atanlar da CHP mensubuydu. Bursa'da başvuru olunca savcılık, Ankara'ya dosyayı gönderdi. Ankara savcılığı ocakta başlattı soruşturmayı. Kılıçdaroğlu'nun TV programından sonra gündeme oturdu. Akif Hamzaçebi'nin de bir beyanı oldu. Susmalarını eleştirdiler. Buna bir cevap vermeleri gerektiğini söylediler. Kılıçdaroğlu ve Hamzaçebi değil birçok kişi dile getirdi. Delegelerin maddi menfaat karşılığı oylarının alındığı iddiasını dile getirdiler. Bunun suç teşkil edeceğini gösteren mevzuat var. Partililer tarafından iddialar ortaya atılınca savcılığın bunu değerlendirmesi gerekir. Soruşturmada somut delil elde edilirse soruşturma devam eder. Parti yönetiminin manidar olduğu eleştirisi sonrası onların da ifadesine başvurulması için savcılık tebligat çıkardı. İfade verip vermemeleri, cumhuriyet başsavcılığı karar verecek.
"Bu ceza soruşturması"
Kılıçdaroğlu'nun avukatı da gerekli açıklamayı yaptı. Şaibe iddialarına karşı cevap verilmesi gerektiğini söyledi. Kongredeki şaibe iddialarını dile getirerek araştırma yapılması, yönetimin susmasının sorun teşkil edeceğini söylüyor. Kamuoyunun malumu; CHP'nin kurultayı ile ilgili başlatılan soruşturma tamamen kendilerinin ortaya çıkardığı iddiaları. Bu iddiaların ortaya çıkarılması için başlatılan bir soruşturma bu. İfade vermek istiyorum diyenler var, sosyal medyada iddialarda bulunan, araç plakalarına varana kadar, nereden ne alındığına kadar iddialar var. Varsa somut delil savcılık soruşturmayı derinleştirebilir. Siyasi partiler kanununda hile karıştıranlar için ceza getiriyor. Somut delil tespit edilirse bu bir ceza soruşturmasıdır. Parti kongresi ile ilgili süreç bunun iptal gerektirdiğine dair ayrı bir yargılama gerektirir.
112'nci madde neyi kapsar?"Siyasi Partiler Kanunu’nun 112’nci maddesi oylamaya hile karıştırılmasıyla ilgili bir madde… 112’nci madde, ön seçimler ile siyasi parti kongreleri için yapılan oylamalarla her çeşit parti görevlileri ve yedeklerinin seçimi için yapılan oylamalara ve bu oylamalarının sayımına hile karıştıranların 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılacağına yönelik hükmüne amir. Bu suçu işleyenlerle ilgili somut delil tespit edilirse bu bir ceza soruşturmasıdır. Parti kongresiyle ilgili süreç, kongre iptalinin gerekip gerekmediğine dair ayrı bir yargılama gerektirir." |
Sadece Kılıçdaroğlu ile Hamzaçebi değil, birçok partili şaibe söylentilerini dile getirdiler. Bu iddialar, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112’nci maddesine baktığımız zaman, bu tür davranışların suç teşkil edeceğini gösteren mevzuatımız var. Bu mevzuat karşısında, bu iddialar da sürekli yayınlaştığında, partililer tarafından bir takım iddialar ortaya atıldığında, başsavcılığın bu iddiaları değerlendirmesi gerekir. Somut delil elde edilirse, bu noktada soruşturma devam eder ve yargı kararını verir."
İmamoğlu'na açılan soruşturmalar
İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan soruşturmaları değerlendiren Bakan Tunç, şunları söyledi:
"Burada siyasi dava eleştirisinin ötesinde yargıya yakışıksız ifadeler var. Yargı sopası dedi sayın özel. Yargıya tehdide varan sözler oldu bu doğru değil. Yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır, herkes kanun önünde eşittir. Herkes kanun önünde eşittir. 138. maddemiz var Anayasa'da. Devam eden soruşturmaya yönelik kimsenin yargıyı etkileyemeyeceğine yönelik. Hatta tavsiye ve telkinde bulunamayacağına yönelik madde bu. Soruşturmaların, soruşturma neticesinde suç var mı? Bunun sonucunda yargı kararını verecek. Bu davalarla ilgili yargı mensuplarını etkilemeye yönelik tehditkar ifadeler kullanırsanız bu doğru olmaz. Seyyar giotin gibi ifade kullanılınca bunda kimsenin susmasını bekleyemeyiz. Hakkında devam eden YSK üyelerine yönelik soruşturma devam ediyor. Davaya bakan hakim başka ile atanarak sürgün edildi denildi. o davada, tayini çıkan hakimle ilgili reddi hakim talebinde bulundular, ama hakim tayin edilince bu kez niye sürgün ettiniz dediler. Bırakalım yargı işini yapsın. En doğru kararı elbette yargı verecektir. Bunun itiraz süreçleri olacaktır. Bu süreçleri beklemeden bu tür yakışıksız ifadeler doğru değil. Yargı mensubuna 'Senin çürümüş' derseniz burada yargının susmasını, işlem yapmasını bekleyemezseniz."
CHP'li belediyelere "Kent Uzlaşısı" operasyonu
Tunç, CHP'li belediyelere açılan "Kent Uzlaşısı operasyonu"na dair ise şu değerlendirmeleri yaptı:
"Burada İstanbul Başsavcılığı'nın soruşturması söz konusu. HDK çatı yapılanması ile ilgili soruşturma var. Terör örgütü mensupları ile irtibatlarının olduğu iddiaları söz konusu. 2 belediye başkan yardımcısı ve 7 belediye meclis üyesi var. Burada soruşturmaları farklı şekilde nitelendirmek doğru değil. Hep beraber soruşturma sonucunu bekleyeceğiz. Onlar kendi savunmalarını yapacaktır. Davaya dönen süreç olursa bu kamuoyu tarafından şeffaf şekilde görülecektir. Şu anda gizli yürütülen bir soruşturma var. Gözaltı kararı verilince dosya ile ilgili bilgi sahibi olmadan bu bir siyasi davadır demek doğru değil. O kişilerle ilgili terör bağlantısı olup olmadığını ortaya çıkaracak hakimlerimizdir."