Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Deprem felaketini yaşamış illerimizin hiçbirinde şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir" dedi. Koca, Hatay’da; Antakya, Defne, İskenderun, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerimizde; Şanlıurfa’da ise Merkez Haliliye, Eyübiye ve Karaköprü’de şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması uygun değildir" ifadelerini kullandı. Bakan Koca, "Adıyaman’da şebeke suyunun halen içme suyu olarak kullanılması uygun değildir." açıklamasını yaptı.
Koca depremlerin etkilediği illerden olan Hatay'da, bölgeye ilişkin sağlık açısından son gelişmeleri aktardı.
Bakan'ın açıklamaları şöyle:
6 Şubattan beri, büyük bir afetin sonuçlarına karşı mücadele veriyoruz. Bu mücadelede milletimizin desteği her yönüyle bizimledir, Devletimizin tüm imkânları buradadır. Bütün birimlerimiz hizmet için seferber, görev bilinci ile gece gündüz uyanık, gönüllülerin çabası ise tarihe geçecek bir sayfa.
Milletçe omuz omuza yürüttüğümüz bu süreçte, en büyük gayretimiz, bir an evvel, tüm yaralarımızı sarmak ve afetten etkilenen kardeşlerimizin, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak, bir an önce hayatın olağan akışına dönmek içindir. Bunun kolay olmadığının hepimiz farkındayız. Ancak durmadan, dinlenmeden gayret edeceğiz. Her bir vatandaşımızın acısını, günbegün hafifletebilmek için gerekenin yapıldığından emin olacağız. Aksi takdirde bu hayat, yerine getirilmemiş bir görev sebebiyle hepimiz için buruktur. Çünkü devlet, halkının sağlığından, saadetinden mesuldür.
Deprem bölgesinde, koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin hakkıyla sürdürülmesi için, tüm gücümüzle çalışıyoruz. 1.064 Aile Sağlığı Merkezimizi faal hale getirmiş durumdayız. Çadır kent, konteyner kent gibi toplu yaşam merkezlerinde 176 Birinci Basamak Sağlık Ünitesi hizmete alındı.
45 günde 4 Milyon 800 Bin kişiye sağlık hizmeti sunuldu. Yerleşik sağlık hizmeti imkânı bulunmayan yerlere sunulan mobil hizmet ziyaret sayısı ise 24 Bin 500’ü geçti. Bu kapsamda 780 Binden fazla kişinin ayağına gidildi.
Afetin ilk gününden bugüne bölgede 23 Bin 678 bebek doğdu. Bu zor günlerde dünyaya gözlerini açan bebeklerimizin yeni doğan taramaları, aşıları büyük bir ciddiyetle takip edilmektedir. Aşılama düzeyimiz %98-99 seviyelerindedir. Bu oranın, afet bölgesi dışındaki bölgelerimizden daha yüksek olduğunu ifade etmek isterim.
Depremler sonrasında, hangi ülkede olursa olsun, gündeme gelme ihtimali olan konulardan biri de salgın hastalıklardır. Yeni kurulan toplu yaşam alanlarında salgın riski muhtemel ancak önlenebilecek bir durumdur. Bu bakımdan, ilk günlerden itibaren Halk Sağlığı konusunda önemli tedbirler aldık ve almaya devam ediyoruz.
Depremden hemen sonra, çalışmalarına başlayan Deprem Sonrası Halk Sağlığı Komisyonumuz, son toplantısını iki gün önce gerçekleştirdi. Bölgeden alınan verilerin titizlikle incelendiğini, tedbirlerin merkezi olarak planlandığını ifade etmek isterim. Salgın Hastalık olduğu şeklinde bir tespitin, ancak ve ancak belirli kriterlerle yapılabileceği, kesinlikle unutulmamalıdır.
"Deprem bölgelerinde salgın söz konusu değildir"
Salgından ne zaman bahsedilebilir? Belirli bir yerde, belirli bir zamanda, beklenen vaka sayısından daha fazla vaka görülmesi veya, daha önce ülkede görülmemiş olan bir hastalığa dair vakaların görülmesi ya da uluslararası sağlık tehdidi olarak kabul edilen bir hastalığa dair, vaka görülmesi halinde salgından bahsedilebilir.
Bilindiği gibi, bölgedeki tüm illerimizden düzenli olarak numune alınıyor. 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren incelenen ve farklı zamanlarda ishal şikâyetiyle başvuran, hastalardan alınan numunelerde Nörovirus, Escherichia Coli, Rotavirus, Campylobacter ve Adenovirus gibi etkenler tespit edilmiştir. Bu etkenler, salgın tanımına uyacak şekilde, belirli bir yerde, belirli bir zaman aralığında, vaka kümelenmesi şeklinde ve beklenenden fazla sayıda değildir.
Bir kez daha söylüyorum: Elimizde, salgın tanımıyla örtüşen, ona işaret eden veri kesinlikle yoktur. Dolayısıyla, açıkça ifade etmek isterim ki, deprem felaketini yaşamış illerimizin hiç birinde şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir.
Halk sağlığının korunmasına yönelik en önemli konu, içme suyunun güvenirliğidir. İçme sularının güvenle kullanılabilir hale gelmesi, temel önceliklerimizdendir. Bu bakımdan, su analizlerine düzenli olarak devam ediyoruz.
Bakan Koca, deprem bölgesi için su uyarısını yineledi
Adıyaman’da şebeke suyunun halen içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Yapılan 2.176 su analizinden 481’i uygunsuz sonuç vermiştir. Hatay’da; Antakya, Defne, İskenderun, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerimizde şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Hatay’da yapılan 3.861 su analizinin 517’si güvenli bulunmamıştır. Şanlıurfa’da ise Merkez Haliliye, Eyübiye ve Karaköprü’de şebeke suyu içme suyu olarak kullanılmamalıdır. Yapılan 6.032 analizin 120’si uygunsuz bulunmuştur. Şebeke suyunun içime suyu olarak kullanılmasından kaçınalım. Bu konuda tekrar uyarıda bulunmak istiyorum: Şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması için valilik ve kaymakamlıkların duyurularına uygun hareket edilmelidir. Risk almayalım, birbirimizi riske davet etmeyelim.
Riskli hastanelerle ilgili son durum
Yaşadığımız felaketin sebep olduğu yıkım bir takım acil tedbirlerin uygulamaya konmasını, önceden aldığımız kararları hayata geçirmemizin elzem olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu bakımdan, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere bütün illerimizde, geçmişten miras aldığımız hastanelerimizin, dayanıklılık kontrollerini yaptırmaya ve tedbirleri uygulamaya devam ediyoruz.
Ankara’da daha önce riskli durumları gündeme gelen ve kadrosunu kısmen seyrelttiğimiz Dr. Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesini tahliye ediyoruz.
Sami Ulus’un yerine yapılacak 300 yataklı, Dışkapının yerine yapılacak 600 yataklı yeni hastaneler ile birlikte Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yanına inşa edeceğimiz 600 yataklı hastane projelerimiz tamamlandı. 28 Nisan’da yapım ihalelerini gerçekleştireceğiz.
İstanbul’da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’ya bağlı Haseki Kardiyoloji Enstitüsü, Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanemizde ayrılan mekanda hizmet vermeye devam edecektir.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin sağlık hizmet faaliyetini güvence altına alacak şekilde Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’i kullanılacaktır.
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin B ve C bloklarındaki kadın hastalıkları ve doğum ile çocuk sağlığı ve hastalıkları klinikleri tahliye edilerek, Bahçelievler Devlet Hastanesi ve İstanbul Fizik Tedavi Hastanesine taşınacaktır.
Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin B ve C bloklarında halihazırda yürütülmekte olan hizmetler, aynı kampüste bulunan Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Prof. Dr. Asaf Ataseven ek binası ile Sultanbeyli Devlet Hastanesi’nde sürdürülecektir.
İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ihtiyacını karşılamak için Gümüşsuyu Ek Binasında ilave kapasite oluşturulacaktır.
Yarından itibaren mübarek Ramazan ayını idrak edeceğiz. Allah’ın yardım ve merhametinin en yüksek olduğu bu güzel ayın hepimize sıhhat ve afiyet getirmesini temenni ederim. Bütün vatandaşlarımızın Ramazanını tebrik ediyorum. Bu mübarek ayda bizlere düşen, daha büyük gayret ve çalışma ile, afet bölgesini kederden, üzüntüden daha fazla arındırılmış bir bayram ve geleceğe hazırlamaktır.
Hepinize hayırlı bir Ramazan diliyor, saygılar sunuyorum.