Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu. Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesinin mühendislik çalışmalarında 204 bilim insanının görev aldığını söyleyerek "Kanal İstanbul Projesi, tamamlandığında başta İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlaması ve Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra; boğaz giriş ve çıkışlarında günleri bulan beklemeleri azaltacaktır. Kanal İstanbul ile ülkemiz, küresel ticarette daha etkin rol oynayacak" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. 2021 yılı kesin hesap kanun teklifi, 2022 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporları görüşülüyor.
Bakanlığın bütçe sunumunu yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Adil Karaismailoğlu, özetle şunları söyledi:
"2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile ülkemizin geleceğini planladık"
"Hâlihazırdaki ihtiyaçlar, beklentiler ve bunların itici gücü olan hedeflerin yanı sıra açığa çıkmamış ihtiyaçları planlamalarımıza daha fazla dâhil ediyor; insanımıza hizmet sunmak kadar, coğrafi açıdan kalkınmada eşitliğe destek vermek hedefiyle çalışıyoruz. Hazırladığımız 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile ülkemizin geleceğini planladık. Türkiye’nin Ulaştırma ve Lojistik sektörüne ilişkin belirlediğimiz ulaşım vizyonumuz ile vatandaşlarımızın hareketlilik anlamında gereksinimlerini karşılarken; kıtaları, bölgeleri ve kentleri birbirine bağlayacak, ihracat odaklı gelişimi destekleyerek Türkiye’yi uluslararası bir merkez konumuna getirecektir.
"Elektrikli akıllı araçlar ve elektrikli şarj istasyonlarını yaygın olarak kullanmaya başlayacağız"
Artık yeni bir ulaşım çağına giriyoruz. Elektrikli akıllı araçlar ve elektrikli şarj istasyonlarını yaygın olarak kullanmaya başlayacağız. Akıllı araçlar teknolojisi ile araçların birbirleri arasında ve araçların çevreleriyle veri transferi sağladığı otonom sürüş sistemleri için yeni gelişen mevzuatları oluşturmaya ve altyapımızı hazır hale getirmeye devam edeceğiz. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ulaşım ve haberleşme sektörleri her alandaki gelişmenin ana lokomotifleri olarak 2053’e uzanan yolculukta en önemli dinamikler olacak.
"Bakanlığımızın faaliyet alanlarının tümü, Türkiye’nin bütünsel kalkınması için gereken altyapının temel ayaklarını oluşturuyor"
Bakanlığımızın faaliyet alanlarının tümü, Türkiye’nin bütünsel kalkınması için gereken altyapının temel ayaklarını oluşturuyor. Bu sorumluluğumuzun farkında olarak, 2003 yılından bu yana, ulaşım ve iletişim alanında çok büyük ve önemli projeleri 1 trilyon 653 milyar 451 milyon lira yatırım yaparak hayata geçirdik. 20 yıllık dönemde yatırım harcamalarımızda yüzde 60’lik pay ile Karayolu birinci sırada yer alıyor. Yıllardır ihmal edilen Demiryolu sektörünün ulaştırma yatırımlarındaki payı, iktidarlarımız döneminde sürekli artırıldı. Demiryollarının 2013 yılı yatırımlarındaki payı yüzde 33 iken, 2022 yılında bu oranı yüzde 52‘ye çıkardık. Yatırım planlamalarımıza göre 2023 yılında ise Demiryolu yatırımlarının payı yüzde 64 olacak.
"7 metro projesiyle Türkiye ekonomisine 22,8 milyar lira katkı sağladık"
4 ilde üstlendiğimiz 7 metro projesiyle Türkiye ekonomisine 22,8 milyar lira katkı sağladık. Hayata geçirdiğimiz metrolarla bugüne kadar 1,2 milyar yolcu taşındı. 373 milyon saat zamandan, 342 bin ton yakıttan tasarruf ettik. Karbon emisyonunda 190 bin ton azalma sağladık. 6 ilde daha yapımı süren 12 projemiz var. Bu projeler bittiğinde ekonomimize yılda 11,1 milyar lira katkı sağlamalarının yanı sıra 146,2 milyon saat zamandan, 136 bin ton yakıttan tasarruf edeceğiz. Kent içi raylı sistemler sayesinde özellikle büyükşehirlerimizde yaşanan trafik tıkanıklıkları çözülürken, karbon emisyonunda yılda 73 bin ton azalma olacak. Saatte 120 km ile Türkiye’nin en hızlı Metrosu unvanına sahip, dünyanın sayılı metrolarından olacak 37,5 km’lik Beşiktaş (Gayrettepe)- Kağıthane –Eyüp- İstanbul Havalimanı Metrosunun, Kağıthane-Havalimanın kesiminin yapımını tamamlandık. Sinyalizasyon testleri biter bitmez önümüzdeki günlerde açacağız. Gayrettepe-Kağıthane arasını ise 2023 yılı Nisan ayı itibarıyla işletmeye açacağız.
"Hastanenin yolunu yapmayan İBB, metro hattını da yapmayacaklarını bildirince Bakanlığımız bu projeyi devraldı"
Başakşehir - Çam ve Sakura Şehir Hastanesi- Kayaşehir Metrosunun yapımını tamamladık. Hastanenin yolunu yapmayan İBB metro hattını da yapmayacaklarını Bakanlığımıza bildirince; ‘Hastaneye ulaşım hayat meselesidir, siyasi kavgaya alet edilemez dedik.’ Bakanlığımız bu projeyi devraldı. Yüzde 5 seviyesinde olan fiziki ilerlemeyi 28 ay zarfında yüzde 99 seviyesinin üzerine getirdik yakında açıyoruz.
İstanbul’daki bir başka projemiz ise Mevcut Kirazlı - Başakşehir Hattının doğrudan Bakırköy İDO ile bağlantısını sağlayacak Bakırköy (İDO)-Bahçelievler-Güngören–Bağcılar(Kirazlı) Metrosunun, yüzde 72’ye yakın fiziki gerçekleşmesi var. Hattı 2023 yılında hizmete alacağız. Bir diğer hattımız da 31,5 km’lik Küçükçekmece (Halkalı)-Başakşehir-Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metrosu. Tünel kazma işimizin yüzde 80’ini tamamladık. Projenin tamamını da 2023 yılında bitirmeyi planlıyoruz. Kazlıçeşme–Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni nesil ulaşım Projelerinde çalışmaları da devam ediyor. 2023 yılı ilk yarısında tamamlamayı hedefledik. Altunizade-Çamlıca-Bosna Bulvarı Metrosunun çalışmaları son hızla devam etmekte olup, 2024 yılının ilk yarısında tamamlanması hedeflenmektedir.
"Ankara’da; Atatürk Kültür Merkezi-Gar-Kızılay hattını 2023 yılı başında açacağız"
Ankara’da; Atatürk Kültür Merkezi-Gar-Kızılay hattını 2023 yılı başında açacağız. Kocaeli’de; Gebze Sahil- Darıca OSB metrosunun, ilk etabını Mayıs 2023’de; tamamını 2024 başında hizmete açacağız. Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay Hattı'nda çalışmalarımız devam ediyor. Kayseri, Anafartalar- HT Tramvay Hattını yıl sonu hizmete alıyoruz. Bursa, Emek-Şehir Hastanesi Raylı Sistem hattıyla Bursamıza kolay ve konforlu ulaşım sağlanacak.
"Uluslararası liman sayımızı 152 den 217’ye çıkardık"
Uluslararası liman sayımızı 152'den 217’ye çıkardık. Denizciliğimizi desteklemek için altyapı yatırımlarına da devam ediyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz, 25 Milyon Ton/yıl kapasitesi ile Filyos Limanı Karadeniz’in çıkış kapısı oldu. Ayrıca Doğalgazımızın lojistik merkezi filyos limanı oldu. Bir başka liman projemiz, Rize İyidere Lojistik Limanının yapımına devam ediyoruz. 2003- 2022 Eylül ayı arasında 28 İlde 90 km sahil düzenlemesi yaptık.
Tersanelerimizde teknolojik gelişimlere uyumlu, güvenli ve çevreye duyarlı gemiler inşa ediyoruz. 1930’lu yıllarda, Türk Boğazlarından yılda geçen gemi sayısı, 3 bin seviyelerindeydi. Günümüzde ise yılda ortalama 40 bin geminin geçtiği İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğindeki artış, gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle tehlikeli maddeleri taşıyan tanker geçişlerinin artması, dünya mirası İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturuyor. 54 iskelede günde 500 bin yolcu taşıyan şehir içi vapur ve feribotlar içinde çok ciddi kaza riski söz konusu. İstanbul Boğazı’nı kullanan gemilerin güvenli geçişi için yıllık kapasitesinin 25 bin olduğu düşünüldüğünde; bugün yaklaşık 40 bin olan trafik yükünün İstanbul Boğazı’nın seyir, can, mal ve çevre güvenliğini nasıl tehdit ettiği ortadadır.
"Kanal İstanbul ile Ülkemiz, küresel ticarette daha etkin rol oynayacak"
Dünyadaki ticaret hacmi ve bölge ülkelerindeki gelişmeler dikkate alındığında 2050’li yılarda boğazdan geçecek gemi sayısının 78 bine ulaşacağı öngörülüyor. Mühendislik çalışmalarında 204 bilim insanının görev aldığı Kanal İstanbul Projesi, tamamlandığında başta İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlaması ve Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra; boğaz giriş ve çıkışlarında günleri bulan beklemeleri azaltacaktır. Kanal İstanbul ile Ülkemiz, küresel ticarette daha etkin rol oynayacak. Kanal İstanbul’un Sazlıdere kesiminde geçişini sağlayacak, Sazlıdere Köprüsünün inşası devam ediyor. Ayrıca, Kapıkule–Halkalı Hızlı Tren Projemizin; Kanal İstanbul’un altından geçecek şekilde tünelli olarak projelendirdiğimiz Halkalı-Ispartakule kesiminin de inşasına başladık.
"Ulaşım planlamamızı ortaya çıkan ve gelişen teknolojik gelişmelere göre şekillendiriyoruz"
Kısa bir zaman sonra otonom araçlarla yollarda seyretmeye başlayacağız. Biz de Ulaşım planlamamızı ortaya çıkan ve gelişen teknolojik gelişmelere göre şekillendiriyoruz. U-ETDS Projesi ile Ülkemizde karayolu taşıma faaliyetinde bulunan firmaların yaptıkları faaliyetlerin anlık olarak elektronik bir şekilde takip edilebilmesi ve kayıt altına alınabilmesi sağlanmıştır.
"Lojistik merkezlerin demiryolu entegrasyonlarını hayata geçireceğiz"
Demiryolu sektöründe Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı çalışmaları kapsamında; hatlarımızın tamamını elektrikli ve sinyalli hale getirecek, demiryolunda enerji verimliliğini artıracak, hızlı tren ağımızı yurt geneline yaygınlaştıracağız. Lojistik merkezlerin demiryolu entegrasyonlarını hayata geçireceğiz. 2053 hedef yılına geldiğimizde; Hızlı tren bağlantısına sahip olan il sayısı 8’den 52’ye yükselecek; Yıllık yolcu taşımacılığı 19,5 milyondan 269,8 milyona çıkacak, yıllık yük taşımacılığı 55 milyon tondan 448 milyon tona ulaşacak. Sürdürülebilir, serbestleşen, ekonomik olarak karlı, demiryolu sektörü gelişecek, sektördeki değişen mega trendlerle uyumlu ve sektör dinamiklerini esas alan demiryolu altyapısı oluşturulacak. Toplam enerji ihtiyacının yüzde 35’i yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacaktır. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planına göre ülkemizde mevcut 13 bin 128 km olan demiryolu hat uzunluğumuzu, 2053 yılına kadar 28 bin 590 km çıkartmayı planlıyoruz.
2053’te 5G teknolojisiyle yüzde 100 oranında nüfus kapsaması sağlanacak, 6G altyapısı hazırlanmış olacak, fiber hat uzunluğu tüm ülke sathında yaygınlaşmış olacak, fiber hat uzunluğu 1,5 milyon km’ye ulaşacaktır. Milli güvenliğin bir parçası olan siber güvenlik alanında dünya genelinde bir marka haline gelinecek, genişleyen uydu filosu ve uluslararası iş birlikleriyle Türkiye, küresel ölçekte hizmet verebilen dünyanın en büyük 10 uydu operatöründen birine dönüştürülecektir. Tüm bu hedeflerimiz için oluşturduğumuz yatırım planı doğrultusunda Türkiye’nin geleceği için 198 milyar dolarlık yatırım planladık. Bu yatırımlar sayesinde milli gelire 1 Trilyon dolar, üretime 1 Trilyon 935 milyar dolar, istihdama 27 milyon kişi katkı sağlayacağız.”
Komisyonda neler yaşandı?
HDP'li Paylan: “Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler"
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, “Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler. Şimdi şu anda Osmangazi Köprüsü’nden kaça geçiriyorsunuz yurttaşlarımızı? 163 TL değil mi? Yani 10 dolar bile değil. Dolarla garanti vermiş ama Sayın Bakan. Kaç paradan vermiş? 35 dolardan vermiş yani 35 doların yalnızca 9 dolarını yurttaşımız ödüyor, kalanını kim ödüyor? Geçemeyen, o garibanlar ödüyor. Geçemeyen garibanların vergisiyle geçebilen zenginleri finanse ediyoruz. Siz burada bir adalet görüyor musunuz? Ben burada bir adalet görmüyorum” dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu. Paylan şunları söyledi:
"Köprüler bu kadar pahalı olmazdı, yurttaşlarımızı çok daha ucuza geçirirdik veya bedava geçirirdik"
Bakan kocaman bir kitapçık getirmiş, ‘Yol yaptık, köprü yaptık’ Sağ olsun biz yol yapılmasına, köprü yapılmasına karşı değiliz, doğayı katletmediğiniz sürece bununla ilgili bir itirazımız yok ancak bu köprülerin, yolların maliyetleri ilgilendiriyor ve ortaya çıkan sahne pek de iç açıcı değil. Sizin koltuğunuzda oturan Sayın Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanıydı, bu kamu-özel iş birliği projeleri konusunda geldi, burada ‘Cebimizden 5 kuruş para çıkmayacak’ dedi. Yani getirdiğiniz Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinin içinde tam 54 milyar TL kamu-özel iş birliği projeleri garanti ödemeleri var yani köprü, otoyol garanti ödemeleri 54 milyar TL.
Bu 54 milyar TL ne demek, yurttaşlarımız anlamayabilir yani yaklaşık 3 milyar dolardan bahsediyoruz, 3 milyar dolar. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 1,2 milyar dolar, bunu yapabilirdim, yapardım ve bize kalırdı. Param bitti mi? Bitmedi. 1,7 milyar dolara da Çanakkale Köprüsü’nü yapardım, yine tapusu bize kalırdı. Yani şu 3 milyar dolarla yalnızca bir yılda ödediğiniz kamu- özel iş birliği projesi garanti bedeliyle Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü ve Çanakkale Köprüsü’nü ben yapardım ve para bana kalırdı, köprü de bana kalırdı. Şimdi köprü bizim mi? Değil. Daha yıllarca bu milletin vergisinden yandaş müteahhitlere milyarlarca dolar para ödeyeceğiz. Oysa, köprü bizde olsaydı ne yapardık? Köprüler bu kadar pahalı olmazdı, yurttaşlarımızı çok daha ucuza geçirirdik veya bedava geçirirdik.
"HDP iktidarı olsa bu köprüleri biz yapardık ve yurttaşlarımızı beleş geçirirdik"
HDP iktidarı olsa bu köprüleri biz yapardık ve yurttaşlarımızı beleş geçirirdik. Bu yılki bütçede dedi ki: ‘25 milyar TL ödeyeceğim.’ Ben dedim ki 25 milyar TL olmayacak, en az 40 milyar TL olacak. Doları 9 TL'den hesaplamışlardı, dolar 18 TL oldu. Bu yılın bütçesinden de 3 milyar dolar yandaşlara ödüyorsunuz. Ben bu yılın bütçesinden de Avrasya Tüneli'ni ve Osmangazi Köprüsü'nü yapabilirdim. İki yılda Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Çanakkale Köprüsü'nün parasını garanti ödemeleriyle yandaş müteahhitlere ödemişiz. Daha on yıllar boyunca ödeyeceğiz bunu, yoksul yurttaşlarımızın vergisiyle ödeyeceğiz. Bu hak mıdır ya, bu adalet midir? Bu paralarla bu köprüleri biz yapsaydık, tapusu da bizde olsaydı, yurttaşlarımızı da ya çok ucuz ya da bedava geçirseydik ne olurdu?
Hani Eğitim Bakanı diyor ya Kaynağım yok öğretmen atamaya’ bu 54 milyar TL’yle 200 bin öğretmen atayabilirdim. Öğretmen atayamıyoruz, yüz binlerce öğretmen atama bekliyor ama yandaş müteahhitlere yalnızca köprü, otoyol garantileriyle 54 milyar TL aktaracak Sayın Bakan.
"Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler"
Hadi bu köprüyü böyle yaptı, maalesef büyük bir zarar ettirdi. Peki, bu köprülerden kim geçebiliyor? O köprülere gidiyor musunuz hani Sayın Cumhurbaşkanı 1915 Çanakkale Köprüsü’nü açtı ya, açılışta yurttaşlarımız da karşısındaydı, kaç para dedi? ‘200 liracık’ dedi, alkış kesildi. Yurttaşlarımız alkışlamıyor. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı için, onun yakınındakiler için 200 lira 200 liracık ama yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu için 200 lira büyük para. Giderken 200, dönerken 200, etti 400; kim verecek bu parayı? Tabii ki yurttaşlarımızın yüzde 3’ü, yüzde 5’i bu parayı verebiliyor, geri kalanlar da köprüye bakıyor, köprü manzarasına bakabiliyor.
Bu köprüler zenginlerin köprüsü, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler. Şimdi şu anda Osmangazi Köprüsü’nden kaça geçiriyorsunuz yurttaşlarımızı? 163 TL değil mi? Yani 10 dolar bile değil. Dolarla garanti vermiş ama Sayın Bakan. Kaç paradan vermiş? 35 dolardan vermiş yani 35 doların yalnızca 9 dolarını yurttaşımız ödüyor, kalanını kim ödüyor? Geçemeyen, o garibanlar ödüyor. Geçemeyen garibanların vergisiyle geçebilen zenginleri finanse ediyoruz. Siz burada bir adalet görüyor musunuz? Ben burada bir adalet görmüyorum. Bir yurttaşımız İstanbul'dan İzmir'e gitmeye kalksa, gidiş-dönüş kaç para harcayacak biliyor musunuz? Bin 200 TL yalnızca köprü ve otoyollara para verecek. Bin 200 TL kimde var? İstanbul'dan İzmir'e kadar gidiş-dönüş olarak söylüyorum. Peki, bu yurttaşımız suyla mı yakacak bu arabasını, neyle çalıştıracak? Benzin, mazot alacak değil mi? En az da 2 bin 500-3 bin lira da benzine, mazota harcayacak değil mi? ‘Bir cenazemiz var, bir düğünümüz var; Bakanımız bir yol yapmış, köprü yapmış; hadi gidelim’ derse ne olacak? 4 bin liraya yakın maliyeti var o da yolda durmayacak, mola vermeyecek; yemeyecek, içmeyecek, nevalesini yanına alacak; 4 bin liraya yakın maliyet var.
"Yurt dışında 10 milyarlarca doları var bu yandaş müteahhitlerin değil mi?"
Biz sosyal bir devletiz. Sosyal devlet önce yoksullarını düşünür. Siz yol yapmışsınız yurttaşımız geçemiyor; zenginler geçiyor, garibanlar yalnızca bakıyor. Böyle hak, adalet olmaz. Biz iktidara gelirsek bu köprülerin, otoyolların hepsini devletleştireceğiz, kamulaştıracağız ve kamulaştırıp yurttaşlarımızı ücretsiz geçireceğiz. Bugün bir önerge vereceğiz, tüm bu köprü, otoyollar kamulaştırılsın diyeceğiz ve 1 liraya kamulaştırılsın diyeceğiz. Bugüne kadar aldıklarına sayacağız o yandaş müteahhitlerin. O Panama belgelerinde kimler çıktı? Yurt dışında 10 milyarlarca doları var bu yandaş müteahhitlerin değil mi? Hepsinin ismi çıktı.
Avrupa’da pek çok ülkede şöyle bir yasa çıktı: 2030 yılında veya 2032 yılından sonra içten patlamalı motorları yasaklayan, üretimini ve satışını yasaklayan yasalar çıktı. Biz böyle bir yasa çıkardık mı? Ulaştırma Bakanlığının böyle bir teklifi oldu mu? ‘Gelin bu hedefi koyalım, 2030 yılından sonra içten patlamalı motorları yasaklayalım ve tamamen karbon sıfır yani tam elektrikli araçlara geçelim’ diye bir vizyon ortaya kondu mu? Hayır, bu vizyon hâlâ ortaya konmadı. Bu açıdan bu vizyonu hep beraber ortaya koymalıyız ve yasal düzenlemeleri, mevzuatı çıkarmalıyız.”
AKP'li Çelebi: AK Parti, halkın gereksinimi neyse onu yapıyor
AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi de Ağrı'daki bir kara yolunun görüntülerini komisyona izleterek, emeği geçenlere teşekkür etti. Çelebi, "Daha önce bizim bölgelerimiz dezavantajlıydı. Bu yol, devletin vergisiyle yapılmıştır. AK Parti, halkın gereksinimi neyse onu yapıyor" diye konuştu.
MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek ise "Türkiye'nin son dönemde ulaştırma sektöründe mega projeleri hayata geçirdiğini belirterek, "Bunlar yapılmamış olsa Türkiye bu araç yoğunluğuyla ne durumda olurdu?" sorusunu yöneltti.
İyi Partili Nuhoğlu'ndan 'Kanal İstanbul' eleştirisi: İstanbul’un havası, suyu, bitkisi, böceği kısaca hayat damarları kesilmemelidirİyi Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde; Kanal İstanbul projesiyle ilgili olarak, “Bu yapılaşma olmamalıdır. Oradaki yerleşik halk yerinden edilmemeli ve İstanbul’un havası, suyu, bitkisi, böceği kısaca hayat damarları kesilmemelidir. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte gidecek olan bu iktidardan sonra, her şey normale dönecek ve temelleri üzerine oturacaktır. O zaman bu ihanete ortak olanlar en azından mahcup olacaktır. Cezayı hak edenler de elbette cezasına katlanacaktır” dedi. |
CHP'li Şener: Otuz senedir Meclis’teyim; hiçbir iktidar döneminde iktidarın muhalefet gibi sertleştiğini, saldırganlaştığını, hücum ettiğini görmedim
Komisyonda söz alan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener ise şunları söyledi:
“Elbette iktidar muhalefetten güzel sözler duymak isteyebilir ama yasal olarak milletvekillerinin de kendince sorumlulukları vardır. İktidar, muhalefetten gece gündüz kendilerini methetmelerini istiyor ama benim gördüğüm kadarıyla ne Meclis İç Tüzüğü’nde ne Anayasa’da ne de hukuk külliyatımızın tamamında ‘muhalefetin görevi iktidarı methetmektir’ diye bir cümle yoktur. Ama milletvekillerinin yasama sorumluluğu var. İkinci ana görevi ise denetimdir. ‘Denetim’ dediğiniz şey iktidarı, yürütmeyi sarsmak demektir.
Hem kamuoyu denetimi açısından hem de milletvekillerinin denetimi açısından iktidarın yanlışlarını eleştirmek muhalefet milletvekilleri için ama aynı zamanda da iktidar milletvekilleri için de bir görevdir. ‘Şu yapıldı, bu yapıldı’ tamam. Ama pahalı yapıldı. Fahiş fiyatlarla bitirdiğiniz işler belli. Bu ülkede tüyü bitmedik yetimin tek kuruşunun hakkını sormakta, tek kuruş israf edilmemesi, yolsuzluğa gitmemesi için burada mücadele etmekte muhalefet milletvekillerinin görevidir.
"Bir iktidar ne zaman saldırganlaşır biliyor musunuz; suçu çok olduğu zaman"
Otuz senedir Meclis’teyim hiçbir iktidar döneminde iktidarın muhalefet gibi sertleştiğini, saldırganlaştığını, hücum ettiğini görmedim. Bir iktidar ne zaman saldırganlaşır biliyor musunuz? Ne zaman hücum eder biliyor musunuz? Suçu çok olduğu zaman, kamburu çok olduğu zaman, üstünü örtmeye ihtiyaç duyduğu kabahatleri, yolsuzlukları ayyuka çıktığı zaman susturmaya, bastırmaya çalışır. Onun için şu andaki iktidar tavrı suçluluğun bir yansıması gibi geliyor bana.”
Görüşmelerin ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yanı sıra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün bütçeleri kabul edildi.