Politika

Bakan Günay'dan PKK'lılara; gelin turizmde çalışın, insan gibi yaşayın

Son günlerde yaşanan olayların kendisinin çok üzdüğünü belirten Bakan Günay, 'Ülkemizde barış olsa bereket ve bolluk çok artacak' dedi

21 Eylül 2012 11:24

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "İnanın bana Güneydoğu Anadolu Bölgesi dünyanın çok bilinen coğrafyalarından birisi olabilir. Kör inat uğruna dağlarda ölen çocuklar, gelip o turizm destinasyonlarında, kültür mekanlarında çalışabilirler, ekmek bulabilirler, insan gibi yaşayabilirler" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, Fethiye ziyaretinin ardından geldiği Milas'ta, Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı'nda incelemelerde bulundu.

Bakan Günay, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Milas'ta 2 yıldan bu yana Türkiye'nin en önemli kazılarından birini gerçekleştirdiklerini söyledi.

Milas'taki kazıların yakın bir tarihte dünyanın da en önemli kazılarından biri olacağına inandığını belirten Günay, bölgede çok özel buluntuların çıkmaya başladığını ve farklı dönemlerin yapılarının bulunduğunu kaydetti.

Bakan Günay, "2 bin 500 yıl önceden başlıyor ama bin 500 yıl önceye kadar gelen farklı dönem ekleri de var. Buradan toprak yığınını kaldıracağız tamamen. Altından çıkan tarihi yapıları öncelikle nitelendireceğiz. Çevrede mimari özelliği olan binaları koruyacağız. Büyük ölçüde bu alanı, arkeolojik eserlerin çıkmış olduğu alanı, bir arkeopark haline getireceğiz" dedi.

Kazıların yapıldığı bölgede bir müze düzenleme düşüncesi olduğunu anlatan Günay, bunu mümkün olduğu kadar alanın görselliğini etkilemeden yapmaya çalışacaklarını bildirdi.

 

'Güzel haberler duyacağınızı söyleyebilirim'

 

Günay, çevrede daha fazla kamulaştırma yapma ve farklı buluntular ortaya çıkarma konusunda biraz daha kararlı ve uzun soluklu bakılması gerektiğini ifade ederek, "Çevredeki yapıları biraz daha kaldırıp, onların altına uzandığımız zaman burada Atina'daki akropol gibi herkesin bileceği bir tarihsel mekanın ortaya çıkacağını düşünüyorum. Bölgede gayet iyi bir çalışma sürdürülüyor. Ama burada daha işin ortalarında bir yerlerdeyiz. Burada daha önemli eserler, buluntular çıkacak" diye konuştu.

Bakan Günay, Türkiye'den yurtdışına götürülmüş eserleri geri getirme serüvenlerinin uzun süreceğini, daha yolun başında olduklarını kaydetti.

Bu sürecin şimdiye kadar rutine bağlandığını anlatan Günay, "Şimdi biz rutin olmaktan çıkardık, ciddi bir devlet kararlılığı gösteriyoruz. Bakanlığım, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın da zaman zaman katkılarıyla iyi bir ivme yakaladık. Bunu sürdüreceğiz. Şu anda biz ülkemizden çalıntı olarak götürüldüğü belgelenen eserleri getirmeye çalışıyoruz. Güzel eserler geldi. Beklentiyi yükseltmek istemiyorum ama yakında yine güzel haberler duyacağınızı söyleyebilirim. Biz bu konularda çalışıyoruz" dedi.

 

'Ülkemizde barış olsa bereket ve bolluk çok artacak'

 

Bakan Günay, bugünlerde çok keyifsiz, tatsız haberlerle yüreğinin dağlandığını belirterek, "Onların arasında gülümsememize ne kadar vesile olabilir bilemiyorum ama biz bu ülkenin dağına, taşına, tarihine, geçmişine, geleceğine, hepsine ayrımsız sahip çıkmaya çalışıyoruz. Yakında yine bazı eserleri ülkemize getirme konusundaki gayretlerimizin güzel sonuçlarını bulacaksınız. Ülkemizde barış olsa bereket ve bolluk çok artacak. Kardeşlik, barış, esenlik. Bütün bu gelişmeleri sürdürmek için sadece buna ihtiyacımız var" diye konuştu.

Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakın Türkiye'nin en batı noktalarından bir tanesindeyiz. Ama ben bunu doğuda da göğsümü gererek çok rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'nin doğusunda, güneyinde, kuzeyinde her tarafında barış olursa, sadece bu bölgelerin turizminin bereketinden yararlanma imkanı olmayacak. İnanın bana Güneydoğu Anadolu Bölgesi dünyanın çok bilinen, tanınan coğrafyalarından birisi olabilir. Bugün bir kör inat uğruna dağlarda ölen çocuklar gelip o turizm destinasyonlarında, kültür mekanlarında çalışabilirler, ekmek bulabilirler, insan gibi yaşayabilirler. Allah hepimize dayanma gücü versin. Bir de herkese akıl fikir versin. Ne yazık ki şu anda bir akıl tutulması yaşıyoruz hep beraber. Bundan kurtulduğumuz zaman Türkiye'nin bereketi, bolluğu, kardeşliği çok daha fazla artacak."