Adalet Bakanı Sadullah Ergin, cezaevleri konusunda ise "Yargıdaki hızlanma, cezaevleri açısından bakınca, ilk kez işimize gelmedi. Çünkü yargıtay, iki sen önce aldığı kararların üç katı karar alır hale geldi. Bu da, cezaevlerine konulan hükümlü sayısını çok arttırdı” dedi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hürriyet gazetesinden Zeynep Gürcanlı'ya konuştu. Bakan Ergin şu açıklamaları yaptı:
Cezaevlerinde yaşanan sıkıntılar, uzun tutukluluk süreleri, özel yetkili mahkemelerin akıbeti, terör saldırıları, hatta kürtaj tartışması...
Türkiye’nin son dönemdeki en önemli gündem maddeleri.
Ve tüm bu gündem maddeleriyle doğrudan ilgili kişi ise Adalet Bakanı Sadullah Ergin.
Cezaevleri, özel yetkili mahkemeler zaten görev alanında. Devlet zirvesinde terör konusunda yapılan her toplantıda yer alıyor. Kürtaj konusunda ise, hükümet içinde kurulan üç kişilik bakanlar komisyonunun üyesi.
Böyle olunca, Adalet Bakanı ile sohbet, üstelik uzun bir sohbet etmek için uzun süredir çabalıyordum. Sonunda, bir öğle yemeğini de kapsayan uzun bir görüşme için biraraya geldik Adalet Bakanı Ergin’le.
Türkiye’nin gündemini oluşturan tüm soruları sordum. Kimi konu üzerinde konuşmak istemedi. Kimisinde ise açık yüreklilikle yanıtladı sorularımı.
Sohbetten hemen önce, Bakan’a doğduğu günün Hürriyet gazetesi’ni verdim. 6 Temmuz 1964 tarihli Hürriyet’in birinci sayfasına birlikte baktığımızda gördük ki, Türkiye’nin 40 yıl önceki gündemi pek de değişmemiş; O günün gazetesinde manşet Kıbrıs. Bugünlerde de, 1 Temmuz’da Rumların AB dönem başkanlığını devralması ile yine Kıbrıs’ı çokça konuşmaya başlayacağız. 1964 yılının birinci sayfasında yine cezaevleri konusu var, yine tutuklamalar var.
Nitekim, Bakan Ergin de buna dikkat çekip; “kimi konuyu 40 yıldır tartışıyoruz” diyor.
"Cezaevlerinde alınması gereken 3 önlem"
İlk konu, sıcak gündem; Cezaevlerindeki koşullar.
Malum, Urfa cezaevinde 13 mahkumun ölümüyle sonuçlanan yangın. Ardından, birbiri ardına çeşitli cezaevlerinde çıkan yangınlar.
Bakan Ergin, cezaevi koşullarının istenen düzeyde olmadığını, ancak bunların geliştirilmesi için çalışmaların sürdüğünü anlatıyor uzun uzun. Urfa’da, örneğin, yeni cezaevinin ihalesi yapılmış. 2014’te 2 bin 400 kişilik yeni cezaevi yapılmış olacak.
Sadece Urfa’da değil, tüm Türkiye’de yeni cezaevlerinin kurulması konusunda ciddi çalışmalar var. “göreve geldiğimden bu yana önceliği hep cezaevlerinin durumunun iyileştirilmesine verdim. Bakan olduktan sonra ikinci ya da üçüncü Bakanlar Kurulu’nda bir sunum yaptım. O zamandan beri, Bakanlığın tüm teknik ve mali olasılıklarını da seferber ettim” diye anlatıyor Bakan Ergin.
"İyileştirme önlemlerine yangından önce başlamıştık"
Bakan’ın üzerine basa basa verdiği mesaj şu; “Biz, cezaevlerindeki durumun iyileştirilmesi konusuna Urfa olayından çok önce başlamıştık. Urfa’da yaşananlar nedeniyle önlem almaya başlamış değiliz...”
Cezaevlerinde durumun düzelebilmesi için, üç konuda önlem alınması gerektiğini söylüyor Bakan Ergin ve bukonuda atılan ve atılacak adımları sıralıyor;
* Kapasite arttırımı ve tesislerin iyileştirilmesi; eski ve kötü koşullu cezaevlerinin kapatılmasının sürdüğünü, 2002’den bu yana 208 infaz kurumunun kapatıldığını, 2017’ye kadar koşulları standart altında olan 197 infaz kurumunun daha kapatılacağını anlattı Bakan Ergin. Buna karşılık halen inşaatı devam eden, ihale ya da proje aşamasında çok sayıda cezaevi bulunuyor. Bakan’ın verdiği bilgiye göre, sadece Güneydoğu’da, aralarında çok tartışılan Urfa cezaevinin de olduğu pekçok standart dışı cezaevi kapatılıp, yerine 22 bin 500 kişilik yeni infaz kurumları açılacak.
* İnfaz rejiminin iyileştirilmesi; Bu alanda Bakan Ergin’in en çok önem verdiği konu, uzun tutukluluk sürelerinin düzenlenmesi. 3. Yargı paketi ile, bu konuya önemli adımlar atılacağını anlattı Bakan Ergin. Ayrıca, hapis cezasına alternatif seçenek olacak düzenlemeler getirilmesinin, il cezaevindeki mahkumların boş ilçe cezaevlerine nakledilmelerinin sürdüğünü anlatıyor.
"Yargının hızlanması ilk kez işimize gelmedi"
* Cezaevlerine konulan tutuklu ve mahkumların sayısının azaltılması: “Cezaevlerine gelişi zorlaştıracak tedbirler alıyoruz” diye anlatıyor Bakan Ergin. Ve ilginç bir saptama yapıyor; “Yargının hızlanması için önlemler aldık. Yargıdaki hızlanma, cezaevleri açısından bakınca, ilk kez işimize gelmedi. Çünkü yargıtay, iki sene önce aldığı kararların üç katı karar alır hale geldi. Bu da, cezaevlerine konulan hükümlü sayısını çok arttırdı.” Cezaevlerine konulan hükümlü ve tutuklu sayısının azaltılması için denetimli serbestliğin arttırılması ile mahkumlara cezalarının bir bölümünü cezaevi dışında çekme olasılığı tanınmasını düzenlemesini nın “etkin önlemler” olacağını hatırlatıyor Bakan Ergin. Tutukluluk konusunda yapılacak düzenlemin de bu alanda ciddi etkisi olacağını belirterek, bir kez daha TBMM’deki 3. Yargı paketine atıfta bulunuyor. 4. Yargı paketinde ise AİHM kararları çerçevesinde yeni önlemlerle, cezaevine konulacak kişilerin sayılarının daha da azaltılacağını kaydediyor.
Hükümlü/tutuklu yakınlarına doğru muamele önemli
Cezaevlerinde tutuklu ya da hükümlü olanların yanısıra, onları ziyarete gelenlerin durumunu da sorduk Bakan Ergin’e. 13 kişinin ölümünün ardından gündeme oturan Şanlıurfa cezaevinde, mahkumların durumu kadar, onları ziyarete gelen aile fertlerinin yaşadıkları sıkıntılar da tartışılıyor. Bakan Ergin, bu konuda “gerekli tedbirleri aldık” diyor. Medyada çıkan haberler dışında, Adalet Bakanlığı’na da çok sayıda mektup, dilekçe, talep geldiğini anatıyor Ergin ve ekliyor; “İnfaz kurumlarına giriş ve çıkışlarda uylanacak mevzuat maddeleri ortada. Yetkililere, olağanüstü durumlarda, bu konularda farklı uygulama yetkisi de verilmiş. Ancak bu yetki ancak olağanüstü durumlarda uygulanmalı. Aksi halde rutin uygulama haline getirilmemeli. Gerekli uyarıları sürekli yapıyoruz. Hatta gelen şikayetlerde sadece ilgili infaz kurumunun yetkililerine sormakla kalmıyor, oraya bir elemanımızı gönderip, yerinde inceletiyoruz. Spesifik zaman dilimi ya da ihbar olmadığı takdirde, olağanüstü tedbirlerin uygulanmamaması konusunda sürekli idarecileri uyarıyoruz.”
CMK 250: Yanıt yok...
Bakan Ergin’e ısrarla, o çok tartışılan CMK 250’de değişiklik konusunu soruyorum. Ancak pekçok girişimimde hep aynı yanıtı alıyorum; “Bu konuda konuşmak istemiyorum....”
Aynı yanıtı, yeni Anayasa, Başbakanlık sistemi gibi konularda da alıyorum. Belli ki Bakan Ergin, bu konulara doğrudan değinmek istemiyor.
Kürtaj konusu: Süre değişikliği beklenmiyor
Kürtaj tartışmalarını da soruyorum Adalet Bakanı’na. Malum; Bu konuda hükümetin görüşünü oluşturmak için üç bakanlı komisyon kuruldu. Adalet Bakanı da bu komisyonun içinde. Ergin, kürtaj konusunda ayrıntı vermeden, mevcut sürelerde değişiklik düşünmedikleri mesajını veriyor. Eğilim, kadınların sağlıksız koşullarda kürtaj yaptırmalarının önüne geçilmesi, işin ehli olan kişilerin kürtaj yapmasının önüne geçilmesi yönünde.
“Suriye halkı güç dengelerine kurban ediliyor"
Bakan Ergin, aynı zamanda Hatay milletvekili. Yani Suriye’deki olayları en yakından yaşayan kentten geliyor. Suriye’deki duruma ilişki nsoruma ise, “En kötüsü, orada yaşananlar kanıksandı. Beşar Esad’a adeta ‘elini çabuk tut, ne yapacaksan çabuk yap” mesajı veriliyor” diyor. Suriye halkının, uluslararası dengelere kurban edildiği tespitinde bulunuyor Bakan Ergin; “İnsanlığın bittiği yer..Bir tarafta Rusya, İran Çin. Diğer tarafta Batı cephesi. Uluslararası güç dengelerine kurban oluyor insanlar...”