Politika

Bahçeli'den Erdoğan'a: Komisyonu kur, dokunulmazlığımı derhal kaldır

Bahçeli, MHP'nin koalisyon döneminin inceleneceğini söyleyen Başbakan Erdoğan'a yanıt verdi

16 Nisan 2013 14:29

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisinin koalisyon hükümetinde olduğu dönemle ilgili araştırma komisyonu kurulacağı açıklaması üzerine “Dokunulmazlığımı süratle kaldırmalı ve hemen araştırma komisyonu kurdurmalıdır” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Başbakan Erdoğan, araştırma komisyonu kurarak MHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemde batan bankaların 246 milyar lira kayba neden olduğunu, o dönemi inceleteceklerini söylemişti.

Bahçeli, MHP'nin koalisyon döneminin inceleneceğini söyleyen Başbakan Erdoğan'a yanıt verdi.

MHP Lideri, “Başbakan dik duruşumuzu kırmak için her yolu deneyecektir. Sayın Başbakan senden korkan senin gibi olsun. Zimmetçilere, yandaşlara eyvallahımız yok. Başbakan elinden geleni ardına koymamalı. Nasıl olsa Meclis çoğunluğu elindedir. Veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yoktur” dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

 

'Hala üretim can çekişmekte’

 

“Türkiye ekonomisiyle ilgili bazı açıklamalarımla söze başlamak istiyorum. Hala üretim can çekişmektedir. Bazı kıpırdanmalara rağmen hissedilir canlılık göstermemektedir. Hala üretim can çekişmektedir. Ekonominin kalbi olan fabrikalar bir bir kapanmak zorunda kalmıştır. AKP iktidarları süresinde üstünlüğümüz olan tekstil giyim mobilya sektörleri Uzakdoğu ülkelerinin istilasıyla rekabetin altında kalmıştır. Geçtiğimiz yıl açılan şirket sayısı azalmıştır.

Kurulan her yıl 100 şirkete karşılık 46 şirket kapanmıştır. Diğer bir olumsuz durum da esnaflarımızla ilgilidir. 2005-2012 arasında 1 milyon 230 bin esnaf kardeşimiz işinde iflas etmiştir.

AKP'nin yanlış tercihleri istikrarlı büyümeyi engellemiştir. Geçen yılın Şubat ayında 4.3 milyar dolar olan cari açık 5.2 milyar dolara çıkmıştır. Bankacılık kesiminin borç hacminde önemli oranda bir artış da söz konusudur. Tüketici fiyatları enflasyon başını kaldırmış, 7.3'e ulaşmıştır. Milletimiz fakirlikle boğuşmaktadır. Düşen büyüme, çoğalan borçlar, gelir dağılımındaki adaletsizlik ekonomideki kara mizahın özeti şeklindedir. Memurumuz tedirgin, kamuoyuna yansıyan yeni düzenlemelerden dolayı endişelidir. Mağduriyetler her tarafa yayılmış ve sıçramıştır. AKP'nin iktidarında çiftçimiz tükenmiş ve yılgındır. Sanayicimiz hükümet baskısından bunalmıştır. Türk milleti kan ağlarken AKP hanedanlığı şahsi çıkar peşinde koşmaktadır. AKP döneminde yolsuzluk, kanunsuzluk korkutucu boyutlar kazanmıştır. Ancak artık bu kara düzene son vermenin zamanı gelmiştir. Milletimizin fazlasıyla hak ettiği huzur ve rahatlık inşallah bizimle birlikte gelecek. Yolsuzluk, işsizlik kader olmaktan mutlaka çıkacak.”

 

Teröre çözüm arayışı

 

“Milli saadetimiz biçilmeye çalışılmaktadır. Türk milletinin çözülmesi ve bölünmesi için mide bulandırıcı bir yarış vicdansızlar tarafından sahnelenmektedir. Türk'e dair ne varsa rencide edilmektedir. Bu tablo milli vicdanları hüsrana uğratmaktadır. Bölünmenin doğal karşılanması amacıyla tüm milli ve manevi ölçülerimiz alçakça istismar edilmektedir. Korku, karmaşa ve kamplaşma her tarafta görülmektedir. Türkiye temellerinden koparılmaktadır. Milli tezler bölücü hezeyanlarla bölünmek istenmektedir.

Başbakan ve hükümeti PKK ve İmralı canisiyle yapılan pazarlıklara karşı terörle mücadeledeki acziyeti örtebilmek için oyun üstüne oyun tertiplemektedir. Başbakan Erdoğan'ın bulunduğu bütün ortamlarda bir tek konusu Türk milletinin nasıl çözüleceği hususunda fikir ileri sürmek olmuştur. Gidişata baktığımızda her gün akıllara durgunluk veren ilişki ağı gündeme bomba gibi düşmektedir. Milletimizi bölünmeye ikna olması için tüm ihanet mekanizmaları işleme alınmıştır.

Başbakana göre Türkiye etnik farklılıklar üzerine yeniden tarif edilebilirse demokratikleşecektir. Terörist Öcalan'dan hikmet beklemekte Kandil'den lütuf beklemektedir.

PKK ne istiyorsa almakta, neyi istiyorsa elde etmektedir. Başbakan Erdoğan dipsiz bir kuyuya düşmüş durumda. PKK, 'Türk' ifadesinin silinmesini bastırmakta, AKP bunu çoktandır yapmaktadır. PKK jest yapmakta, AKP mest üstüne mest olmakta. Görüyoruz ki İmralı canisinin 2009 yılında belirlediği kanlı yol haritası AKP tarafından birer birer uygulanmaya koyulmuş ve koyulmakta.

İmralı canisi sözde akil insanlar heyetinin kurulmasını ve hakikatleri araştırma komisyonunun kurulmasını alçakça dayatmış, Başbakan gereğini yapmıştır. AKP-PKK ortaklığı ile belirlenen 63 aklı karışık etrafta dolanmaya ve hükümet imkânlarını kullanmaya başlamıştır. Bu sözde akiller şiddetin cinayetin ve pusunun mu savunucudur? Bunların amacı Türk kimliğinin yaşatılması değildir. Bunların amacı Türk milletinin 1000 yıllık kardeşlik hukukuna katkı vermek değildir. Hayatlarında bir tek gün Türklüğü ağızlarına almamış, vatan, bayrak diyememiş kişileri bu 63'lüklerin içerisindedir. Bunlar PKK tetikçileridir. Bunlar Türk milletinin sırtındaki kamburdur. 63'lerden birçoğu şehidimizin hakkını hayatlarında akıllarına getirmemişlerdir. Bunların derdi kanın durması değil, Türkiye'nin bölünmesi ve PKK'nın dağdan inerek Türkiye'yi esir almasıdır. Türk milletinin bunlar gibilerine karnı toktur. Damat Ferit'in nasihat heyeti nasıl yenildiyse bunlar da yenilecektir. Türk milleti mukadderatına gözü gibi bakacaktır. Türk milleti demokratik itirazını gösterecek, geldikleri yere gönderecektir.

Hükümetin çözüm adını verdiği sürece hala kulak verenlere soruyorum: Silahı kimin, hangi koşullarda bırakacağını anlayanınız var mı? PKK, Türkiye'yi tam teslim almadan bir yere gitmeyecektir. Farz edelim ki Başbakan yazılı emir verse bile bu emrin geçerliliği olacak mı?”