MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kırşehir gezisi dönüşünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin ekonomik kalkınma modelini elips teoremiyle anlattınız ama Başbakan eleştirdi ne düşünüyorsunuz? sorusu üzerine Bahçeli, "Başbakan anlamaz elipsten. Elipsin ne olduğunu bilmezler. Siyasi ideolojilerin ekonomi ve sosyal politikaların uygulanmasına vahşi kapitatilizm bir piramit ortaya koymuştur. Tabii RTE ve Davutoğlu’nun anlayabileceği bir dilden elipsi şöyle tanımlayabilirim" diyerek gelir adaleti hedefini tekrar çizimle anlattı.
Önder Yılmaz'ın Milliyet'te yer alan haberine göre, Bahçeli, Kırşehir gezisi dönüşünde bazı gazetecilerle özel sohbetinde özetle şöyle konuştu:
'Fidan çözümün çatı adayı'
"AKP, PKK, HDP çizgisinin üzerinde önümüzdeki günlerde yeni bir siyasi düşünce gelişecekse bunun ortak ismi Hakan Fidan olabilir mi? Bürokraside yürüttüğü görevi siyasi olarak yeni bir siyasi oluşumun, siyasi koalisyonun siyasi desteğin veya siyasi çözüme etki sağlayacak yeni bir eylemin yeni bir figürü olabilir mi? Bu soruların cevabı önemlidir. Bu acaba Oslo’dan bugüne kadar devam eden yeni bir senaryo mudur? PKK’nın siyasallaştırılması, Meclis’e yüzde 10 barajı olmasına rağmen katılıp katılmama tartışmaları, başkanlık sisteminin getirilmesi için 400 milletvekili talebi ve çözüm üzerinde de önemli bir ısrar olursa, o zaman çözüme taraftar olan AKP, PKK, HDP’nin ortak bir isim üzerinde uzlaşması lazım. Bu kim olabilir? Beşir Atalay olmaz üç dönemini doldurdu. Bugünkü Başbakan’ın böyle büyük bir operasyonun altından kalkabilecek bir birikiminin olmadığı görüldü. Hangi ismi önerseler PKK kabul eder? Burada süreci beraber götürdükleri makul bir isim olabilir. Fidan’ı çözümün çatı adayı olarak düşünmek lazım."
'Niye 7 şubat?'
"Niye 7 Şubat? Hatırlarsanız MİT Müsteşarı, bir soruşturmadan o dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı’nın himayesi altına girerek kendisini kurtarmıştı. Cumhurbaşkanı himayesinde Meclis’e girerek yeni bir durum üzerinde yeni bir koruyucu vesayet gibi bir düşünce mi var onu bilemiyorum. Bunu zaman gösterecektir. Bunu doğru okursanız geçmiş dönemdeki 7 Şubat’ı da doğru okumak lazım. Geçmiş dönemdeki 7 Şubat’ta alınan kararlar, eylemler bugün için değerlendirildiğinde demek ki, siyasi hayatta da devamı için bir 7 Şubat tarihi tercih edilmiştir. Gün aynı, isim aynı. Düşünmek lazım."
'Devlet derin dondurucuda'
"Çözümün başkanlık sistemiyle de ilişkilendirilmesi Türkiye’de federalleşme gibi bir adımın atılması ve bir bölünmenin eşiğinde olma kaygısı çok yaygındır. Türkiye’nin bölünmenin eşiğine geldiği işaretleri çok güçlü. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da devlet derin dondurucuya alınmış. Hiçbir faaliyetleri yok. Orada vergi birileri tarafından alınıyor, trafik yoklamaları birileri tarafından yapılıyor. Devlet ile olan bağ hendeklerle kopartılıyor. Böyle bir durum içerisinde de sürekli olarak bölünme gündemde."
'Çatışma olabilir'
"Biz diyoruz ki Türkiye bölünmenin eşiğindedir. Bölünmeyi çok arzulayanlarla rıza göstermeyenler vardır. Bu ikisinin mevcudiyeti bir çatışmayı öngörebilir. O zaman Türkiye’nin AKP’nin iktidar olarak devamı halinde ya bölünmeyle karşı karşıya kalacak ya da bir kardeş kavgasıyla çatışma olacak. İşte burada milletimize sesleniyoruz. MHP bölünmeden yana değildir. Bölünmeye rıza göstermesi mümkün değildir, ama çatışmanın da bir kanadı olmayı düşünmemektedir. O zaman bu ülkeyi seven bölünmeye rıza göstermeyen çatışmadan yana olmayan insanlar, PKK, HDP ve AKP’nin ittifakına dur diyebilecek bir sonuç elde etmesi lazım. İşte MHP bu siyasal sonucun öncüsü ve önderidir. Yapmak istediğimiz de bizim budur."
'Anadolu’yu yakarız sözü inandırıcı değil'
(HDP seçimde baraj altında kalırsa ne olur?) Bugün Türk basınının tartışılan, ‘yüzde 10 barajında olursak gireriz girmeyiz, girmezsek Anadolu’yu yakarız’ bunların hepsi inanılacak boyutu olmayan, pazarlığı gerçek yönüyle güçlendiren, üstünü örten bir yaklaşımdır. Eğer barajı aşamayacak durumlarını bilirlerse ki Beşir Atalay’ın iki tane araştırma kurumu yakından takip ediyor. Aşamadıklarını görürlerse bir çözüm bulurlar.
'Ne yapacaksın400 vekili'
"Cumhurbaşkanı 400 milletvekilinde çok ısrarlı gözüküyor, ama ne yapacaksın sen 400 milletvekilini? Sen şunu söyleyebilirsin; ‘7 Haziran seçimlerinde, 550 milletvekilin bulunduğu Gazi Meclis’in yeniden belirlenmesi fırsatı olacaktır. Bütün siyasi partilerimiz bunu önemseyerek çalışmalarını hızlandırsınlar’ dediğiniz vakit. Hepimize bir Cumhurbaşkanı olarak 550 milletvekili üzerinden çalışma gayreti ve davetiyesi çıkartır."
Elips teoremini çizerek anlattı
(Ekonomik kalkınma modelini elips teoremiyle anlattınız ama Başbakan eleştirdi ne düşünüyorsunuz?) Başbakan anlamaz elipsten. Elipsin ne olduğunu bilmezler. Siyasi ideolojilerin ekonomi ve sosyal politikaların uygulanmasına vahşi kapitatilizm bir piramit ortaya koymuştur. Tabii RTE ve Davutoğlu’nun anlayabileceği bir dilden elipsi şöyle tanımlayabilirim. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, haksız kazanç, rant ekonomisinden yararlanma dediğimde aşırı derecede gelir elde etmiş olanların birbirlerinin haksızca mal edinimlerinin sıfırlanması, fukaranın da en aza indirilmesi hali bize göre elipstir. Elips bu uç noktaların törpülenip herkesin namerde muhtaç olmadan rızkını tasarrufuyla, üretimiyle, çalışmasıyla sağlayan şöyle bir elips. Bunu bizim Başbakan Ahmet Sani bilmez. Gelir farklılaşması mutlaka olacak, gelir seviyesinin getirdiği bir hayat üslubu olacak. Dik duran yumurta gibi değil de sivri tarafı törpülenmiş şu hale getirilmiş bir elips.
Bunun tabii sosyo ekonomik politikaları var. Bir zamanlar da ‘üçgen çizdi’ diyor. Bütün bilimlerin temelidir bu.
Ekonomi konusunda bir eğitim aldığını zannetmiyorum. Faiz teorisi üzerinde bilgi sahibi olan fahri doktorası olan RTE var, ama...
'Bülent Arınç’ın doğru sözleri de var'
(Arınç, Fidan’ın MİT’ten istifası ve adaylığı konusu ile, ‘yüzde 50 bize nefretle bakıyor siyasetimizi yumuşatmalıyız’ açıklaması yaptı, nasıl değerlendiriyorsunuz?) Bülent Arınç Bey’in ağlamasının dışında bazı söylemleri çok doğru ve isabetli. En son kullandığı şey bizim süpermenlere ihtiyacımız yoktur. Güzel bir söz.
'Yelek çıkmaz'
(Basına ilk kez yansıyan yelekli fotoğrafınız ilgi uyandırdı, ceket çıktı, yelek de çıkar mı?) Ceketi çıkarttık kollarımızı sıvadık dün 7 Şubat’ta onu yaptık. 8’inde de yollara düştük. En azından 300 km. yol geldik. Yelek çıkmaz. Öyle daha çok fotoğraf var.
'Hakkari'ye hayli hayli gideriz'
(Cumhurbaşkanı Bursa’ya da gitti, Hakkâri’ye de giderse ne olacak?) Bursa da artık bizim gitmemiz gereken bir yer oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın siyasete alet ettiği yerlere gideceğiz. Hakkâri’ye o gittikten sonra biz hayli hayli gideriz. Kolombiya’ya,Küba’ya, Meksika’ya gidemiyoruz biz. (Devreye giren TBMM Başkanvekili Meral Akşener, “Genel başkanımız Kolombiya’ya gidemez, niye? Uyuşturucu nedeniyle...” ifadelerini kullandı.