Politika

Bahçeli'den anayasa yapımına devam etmek için 5 öneri

Devlet Bahçeli,yeni anayasa çalışmalarını sonlandırmak için liderlere mektup gönderen Cemil Çiçek'e tepki gösterdi

06 Aralık 2013 23:58
'Yeni anayasa’ çalışmalarını yürüten komisyonun, gelinen aşamada amacına ulaşamayacağı görüşüyle varlığına son vermek için liderlere mektup gönderen Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den yanıt geldi. Çiçek’in, komisyonun faaliyetine son verme yetkisi olmadığını vurgulayan Bahçeli, çalışmaların devam etmesi gerektiğini belirtti ve "Diğer siyasi partilerin de bu anlayışla hareket etmesi durumunda yeni bir anayasa yapmanın önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Aksi halde; 137 yıllık anayasa yapım tarihimizde ilk defa elde edilen bu tarihi fırsattan yararlanılmasını engelleyenler tarih önünde ve milletin huzurunda vebalden kurtulamayacaklardır" dedi.
 

'Çiçek, komisyonu dağıtma yetkisine sahip değil'

 
"Komisyonun görevi, Anayasa teklifinin Genel Kurul’da kabul edilip kanunlaşmasıyla veya siyasi partilerden birinin çekilmesi ya da çekilmiş sayılmasıyla sona erer. En az üç toplantıya mazeretsiz katılmayan siyasi parti, komisyondan çekilmiş sayılır. Hiçbir tereddüde yer bırakmayacak kadar açık ve seçik alan bu madde karşısında, AKP ’li yetkililerin, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun TBMM Başkanı’nın iradesiyle fiilen sona erdiğine dair açıklamalarının MHP açısından hiçbir değeri yoktur. Başkan’ın tasarrufu ile Komisyon’un faaliyetine son verilemez."
 

5 öneri

 
Komisyon çalışmalarının tıkanmasının nedeninin, AK Parti'nin parti programında ve seçim beyannamelerinde yer vermediği başkanlık sistemindeki ısrarı, BDP'nin savaş tazminatı dahil marjinal talepleri ve CHP'nin kendi komisyon üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar olduğunun kamuoyu tarafından bilindiğini savunan Bahçeli, komisyon çalışmalarının daha verimli hale getirilebilmesi için şu 5 öneride bulundu:
- Kamuoyunun anayasa yapım sürecine ilgisini çekebilmek amacıyla komisyon müzakere tutanakları açıklanmalı; akademisyenlerin, sivil toplum örgütlerinin, vatandaşların görüşü alınmalı.
- Dört siyasi partinin anayasa taslakları mukayeseye imkan verecek şekilde ve tablo halinde açıklanmalı.
- Dört siyasi partinin uzlaştığı, şerh düştüğü ve uzlaşamadığı maddeler tablo halinde açıklanmalı.
- Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerine komisyon faaliyetlerini ve kendi görüşlerini Meclis Televizyonu'nda belirli günlerde açıklama fırsatı verilmeli. Bu imkanın TRT'nin diğer kanallarında da sağlanması için teşebbüslerde bulunulmalı.
- Yerel seçimler sürecinde de komisyon çalışmaları devam etmeli. 
 

'Komisyon yeni devlet için değil, yeni anayasa için kuruldu'

 
Bahçeli, Cemil Çiçek'in, komisyonu dağıtma gerekçesi olarak öne sürdüğü 'kırmızı çizgiler'e ilişkin olarak da şunları söyledi:
"Mektubunuzda; partilerin siyasi varlık sebebi olarak gördükleri ve vazgeçemeyeceklerini ifade ettikleri kırmızı çizgiler nedeniyle yeni bir anayasa yapılamayacağı ifade edilmektedir. Yeni bir anayasa yapılamayacağına dair fikrinize katılmamakla birlikte, MHP'nin dayanağını milli ve tarihi değerlerden aldığı kırmızı çizgilerinin varlığı doğrudur. Üniter devlet yapımızı, milli bütünlüğümüzü ve vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini korumak için partimiz tarafından benimsenen bu çizgiler demokratik bir devletin varlığını sürdürebilmesi için anayasada güvence altına alınması gereken temel unsurlardır.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu yeni bir devlet kurmak için değil, İstiklal Harbi ile kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Türk Milleti'ne ve Türk vatandaşlarına yeni bir anayasa yapmak için kurulmuştur. MHP'nin kırmızı çizgileri dahil bütün önerileri demokratik toplum değerlerini esas alan, ağır bedeller ödeyerek elde ettiğimiz tarihi tecrübelerden yararlanan bu ilkeye göre hazırlamıştır. Partimizin kırmızı çizgileri sadece bizim değil herkesin hassasiyetle benimsemesi gereken, insan onuruna dayanan, hukuk önünde herkesi eşit kılan, hiçbir kimseye hiçbir sebeple ve şekilde ayrımcılık yapılamayacağını teminat altına alan, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve milletin bölünmezliğini esas alan ortak değerlerdir."