-BAHÇELİ: REFERANDUM TÜRKİYE'NİN KADERİNİ BELİRLEYECEK TBMM (A.A) - 20.07.2010 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine olumlu bakan vatandaşlara, bu paket içinde ne olduğuna değil, öncelikle nelerin olmadığına bakmalarını önerdi. Grup toplantısında konuşan Bahçeli, Anayasa değişikliğinde ''Demokrasi arayışı, hukukun üstünlüğü özlemi, milli iradeyi hakim kılma isteği, milletin hukuku, bağımsız, tarafsız yargı ve hukuk devleti, Türk milletinin sorunları ve sıkıntıları, yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, hayat pahalılığına çözüm'' olmadığını kaydetti. Bahçeli, ''Hesap başkadır. Bunların niyetleri; yargı bağımsızlığı değil, kendisine bağlı ve bağımlı yargı yaratmaktır. Türk milletine özgürlük değil, etnik bölücülük dayatmaktır. Türk milli kimliğini değiştirmek, devletin temellerini yıkmaktır. Yolsuzluk, vurgun ve hırsızlık için özgürlük alanı açmaktır. Milletin hukukunu savunmak değil, Habur'daki çadır mahkemesinin devamını getirmektir. Düzmece hukuk ile adalet önünde hesap vermekten kaçmaktır'' dedi Bahçeli, referandumda ''hayır''ın, ''Nafile kaçacak delik aramayın, şahadetlerin hesabını bir bir soracağım, kurtuluşunuz yoktur, alçakların yakasına yapışacağım'' anlamına geleceğini savundu. Bugün ''Siyasi, ahlaki ve hukuki meşruiyetini bütünüyle kaybeden, siyasi amaçlarla içini boşaltmadığı hiçbir değer kalmayan, hukuk ve kanun dışı yollara sapmayı mubah gören, sivil diktatörlük kurmaya, bunun için sivil darbe yapmaya hazırlanan ilkesiz ve inançsız bir hükümet'' olduğunu savunan Bahçeli, ''Sekiz yılda yapamadıklarının bahanesini muhalefete atan bir garabete de milletimiz ilk kez şahit olmaktadır'' diye konuştu. Bugün ''hükümetin içine düştüğü çukurun seviyesinin giderek derinleştiğini'' ifade eden Bahçeli, ''Bu vahim gelişmeler karşısında Başbakanın derdi asla terör değildir, şahadet değildir, can kayıpları değildir. Ortaya yayılan koku, teröristi hasretle kucaklayan, törenle karşılayan bir zihniyetin şehitlerimizin uğurlama törenlerini aşağılayan ahlaki çürümüşlüğün kokusudur'' dedi. -ÖNERİLER- MHP'nin daha önce yaptığı uyarıları sıralayan Bahçeli ''Bu itibarla 'muhalefet yapıcı olsun, muhalefet çözüm önersin, muhalefet elini taşın altına koysun' gibi zırvaların hiçbir anlamı ve karşılığı yoktur'' diye konuştu. Bahçeli, bölücülük ve terörle mücadelede başlıca önerilerini ise ''Kandil bölgesine kara harekatı yapılması ve örgütün imhası, Irak içinde güvenlik kuşağı oluşturulması, PKK açılımından vazgeçilmesi, bölgede Olağanüstü Hal ilan edilmesi, Kuzey Irak'a caydırıcılık stratejisinin uygulanması, terörist başının temas kanallarının bütünüyle kesilmesi, etnik tahriklerin ve ayrımcılığın son bulması'' şeklinde sıraladı. Bahçeli, şunları kaydetti: ''Bizim başından beri 'yıkım' adını verdiğimiz ve tahripkar sonuçları bilinen 'açılım'dan vazgeçilmedikçe, güvenirliğini kaybetmiş Başbakanla yüz yüze görüşme konusundaki çekincelerimiz bilinmektedir. Bu açıdan, Başbakan Erdoğan'ın 'istişare niyetimiz maalesef MHP tarafından daha en başından reddedilmiştir' ifadesi tamamıyla çarpıtmadır. Üstelik buna gerekçe olarak kullandığı 'gençleri, çocukları, anneleri, babaları Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren böyle hayati bir meseleden' kaçtığımıza yoran sözleri ise bütünüyle aldatmadır. Bu konunun milli bir sorun olduğu, Başbakan'ın aklına şimdi mi gelmiştir? Sınırın kapatılmasının gerekli olduğu AKP zihniyetinin gündemine yeni mi düşmüştür? Bu durum, vizyonsuzluğun, hesapsızlığın sonucu değil midir? Bu durum, acziyetin ve yetersizliğin ilanı değil midir? AKP zihniyetinin, kusurların gizlemeye çalışmalarının sebebi de burada aranmalıdır. Bunlar, sorumluluklarını paylaştırmak istiyorlar, suçlarına ortak arıyorlar. Bunlar, yanlış kararlarını tek başına alıp, vahim sonuçlarını figüranlara paylaştırmak istiyorlar. Oyun bu, düzen bunun üzerine, tuzaklar bu hesapla hazırlanıyor. Milliyetçi Hareket bu oyuna gelmez, Ülkücü Hareket bu tuzağa düşmez. Bize ırkçı, kafatasçı diyenleri, elimizin sıkılmayacağını, bize selam bile verilmeyeceğini söyleyenleri, kandan beslendiğimiz iftirasını atanları açıkça özür dilemedikçe asla affetmez ve bir araya da gelmez. Başbakan Erdoğan bu batağa bilerek ve isteyerek girmiştir. Girdikçe batmış ve gömülmüştür. Şimdi bizden çekip çıkarmamızı istemektedir. Bir eli PKK'dayken, bizim ona uzatacak elimiz yoktur. 'Açılımdan pişmanım' demeden yapacak yardımımız da yoktur. Eğer, Başbakan Erdoğan geriye dönüşü olmayan bir yola girmişse, 'ok yaydan çıktı' diyorsa, bölücülük yolunda yalnız kalacağını söylemek isterim. Bilinmelidir ki gömüleceği batakta son pişmanlık da fayda etmeyecektir.'' ''Artık oyun bitmiştir'' diyen Bahçeli, ''topyekun bir çöküş, çürüme ve çözülme sürecine sokulan, uçurumunun kenarına sürüklenen Türkiye'nin, tarihi bir yol ayrımında'' olduğunu savundu. Bahçeli, ''Türk milleti için, ülkesinin ve devletinin milli varlığını ve geleceğini yakından ilgilendiren karar anı gelmiştir. 12 Eylül 2010 tarihindeki AKP Anayasasının referandumu, bir beka sorunuyla karşı karşıya bulunan Türkiye'nin kaderini belirleyecek dönüm noktası olacaktır'' dedi. -İLK MİTİNG AYDIN'DA- ''MHP Aydın İl Başkanlığına yapılan saldırının tamamen keyfi ve haddi aşan bir kanunsuzluk'' olduğunu belirten Bahçeli, ''Bunu yapanın ve yaptıranın başbakan, bakan veya vali olması bu küstahlığı ve hakareti asla değiştirmez. Bu oyunun parçası olan basiretsiz il valisinin Aydın'da görev yapma zemini ve şartları bütünüyle ortadan kalkmıştır. Ve konu özürle telafi edilemeyecek kadar önem ve ciddiyet kazanmıştır. Aydın ilinde, tarafsız ve hakkaniyete saygılı, siyaset üstü düşünen ve çalışan, liyakatli bir mülki amirin görevlendirilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir'' diye konuştu. ''Anayasa değişikliklerine 'hayır'' mitinginin ilkini 1 Ağustos'ta Aydın'da yapacağını bildiren Bahçeli, ''Aydın il başkanlığımın önünde dava arkadaşlarımla ve Aydınlılarla dimdik hazır bulunacağım. Benimle aynı inancı paylaşan, aynı heyecanı duyan ve yönetime ders vermek isteyen bütün Egeli kardeşlerimle, Efelerle, Zeybeklerle bu meydanda kucaklaşacağım'' dedi.