MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen 14 Ocak'ta Türkiye ekonomisine yönelik tehdidine kendisinin tepki vermediğini söylemesine, yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi. Trump'ın tehdidine karşı, TBMM grup konuşmasındaki eleştirilerini hatırlatan Bahçeli, "CHP Genel Başkanı şahsımdan, partimizden ve özellikle büyük Türk milletinden özür dilemek mecburiyetindedir. Şayet buna yanaşmazsa kendisi her zaman 'yalan fabrikası' diye anılacak ve bu şekilde tanımlanacaktır" dedi. Kılıçdaroğlu'nun "vahim bir savrulmanın, çok tehlikeli bir akıl tutulmasının pençesine düştüğünü" iddia eden Bahçeli, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun telaş ve tereddütle yalana sarılması zilletin zehir etkisinin yayıldığını, siyasi zihniyetini felce uğrattığını, dehşet verici bir şuur kaybına düştüğünü göstermiştir" dedi.
Bahçeli, yazılı açıklamasında, Kılıçdaroğlu'nun dün akşam katıldığı televizyon programında, "ABD Başkanı Trump'ın, 14 Ocak 2019'da Twitter mesajı olarak paylaştığı; 'Eğer Türkiye Kürtleri vurursa, Türkiye'yi ekonomik yönden mahvederiz'. sözlerine, Bahçeli tepki verdi mi? Hayır" dediğini söyleyerek, büyük bir yalana imza attığını belirtti.
"Tam bir suçüstü halidir"
Bahçeli, "Ayrıca ufkumuzun olmadığını, beka sorunu bulunmadığını, halkı suçladığımızı, hukuk ve demokrasiyi bilmediğimizi yalana bin yalan katarak iddia ve ifade etmiştir. Söz konusu televizyon programında adeta mayına basan, gerçek yüzünü ifşa eden bu şahsın, YPG'yi/PKK'yı kast ederek 'Onlar bize mi saldıracaklar?' sorusunu alaycı bir şekilde ve terör örgütünün emellerini örtbas edercesine sorması tam bir suçüstü halidir. Zillet İttifakı’nın terör sevgisi, bölücülük merakı iyice somutlaşmış, gün yüzüne çıkmıştır. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinin neden bir beka seçimi olduğunu zillet faillerine bakan, zillet temsilcilerini dinleyen her vicdan sahibi insanımız kabul ve tasdik edecektir" dedi.
"Kılıçdaroğlu vahim bir savrulmanın penceresinde"
Kılıçdaroğlu'nun vahim bir savrulmanın, çok tehlikeli bir akıl tutulmasının pençesine düştüğünü ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"CHP Genel Başkanı’nın yalan ve kandırma sicili külliyatlı hale gelmiş, korkunç boyutlara ulaşmıştır. Bu itibarla Türk milletine ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e özür borcu olduğu ortadadır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun telaş ve tereddütle yalana sarılması zilletin zehir etkisinin yayıldığını, siyasi zihniyetini felce uğrattığını, dehşet verici bir şuur kaybına düştüğünü göstermiştir."
Konuşmasını hatırlattı
Bahçeli, ABD Başkanı Trump'ın Twitter mesajından 1 gün sonra, 15 Ocak 2019 tarihindeki TBMM grup toplantısında yaptığı, "ABD Başkanı bir defa PKK/PYD/YPG’yi Kürt olarak görüyorsa, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak değerlendiriyorsa ya cehaletin mihveri, ya da caniliğin mihmandarıdır. Teröristlere bırakınız Kürt demeyi, insan demek bile ihanettir. Trump’ın PKK/PYD/YPG’yi Kürt olarak görmesi, 'Kürtler' diye tarif etmesi su katılmamış alçaklık, su götürmez küstahlıktır. Şu işe bakar mısınız, teröristlerle mücadele edersek Bay Trump ekonomik olarak Türkiye’yi mahvedermiş. Senin doların varsa Türk milletinin imanı var. Senin para baronların varsa, sermaye çetelerin hazırsa, ekonomik tetikçilerin emir bekliyorsa, bilesin ki Türk milletinin eğilmez başı, bükülmez bileği var. Elinden geleni ardına koyma, ne biliyorsan onu yap. Senin tehditlerine tamam diyen senin gibi olsun." şeklindeki konuşmasını hatırlattı.
Kılıçdaroğlu'nu özür dilemeye davet eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bu tarihi uyarılar ve sarsılmaz duruşumuz karşısında Sayın Kılıçdaroğlu’nun diyeceği hiçbir şey doğal olarak bulunmayacaktır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun kılavuzları defolu olup siyaseti takip zaafı ve milletimizin sorunlarını analiz yetersizliği izahtan varestededir. Bu gerçekler karşısında CHP Genel Başkanı şahsımdan, partimizden ve özellikle büyük Türk milletinden özür dilemek mecburiyetindedir. Şayet buna yanaşmazsa kendisi her zaman 'yalan fabrikası' diye anılacak ve bu şekilde tanımlanacaktır. Aziz milletimiz 31 Mart 2019’da yalancılara dersini verecek, gününü gösterecektir. Zillet hurafe, cumhur hakikattir. Zillet İttifakı yalan ve cehil, Cumhur İttifakı sadakat ve ehildir. Türk milleti bekayla bela, kandıranlarla kazandıranlar, aldatanlar ahlakta anıtlaşanlar arasındaki seçimi 31 Mart 2019’da yapacak, tarihi ve muazzam iradesini tekraren sandıkta gösterecektir. Beka için milli karar, Cumhur için istikrar. Sağ duyunun birlikteliği, Türkiye ehline emanet." (DHA)