MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Bu açılım bir açmazdır, kör bir çıkmazdır. Hükümetin iddia ettiği gibi milli bir mesele değil, birliğimize ve bütünlüğümüze yönelik açık bir tehlikedir'' dedi.
Bahçeli, partisinin İstanbul İl Teşkilatının WOW Convention Center'da gerçekleştirdiği bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, iktidarın ''Demokratik Açılım'' çalışmalarını eleştirdi.
''Hükümet'in 'İmralı canisinin' durumunun düzeltilmesi ve tecrit koşullarının hafifletilmesi için harekete geçmesinin de bu açılım süreci kapsamında görülmesi gerektiğini'' savunan Bahçeli, ''İktidarın hoşgörüsü ve izniyle terör örgütünü İmralı'dan yöneten terörist başının yanına şimdi de yoldaş teröristler gönderildi. İmralı Adası, artık PKK militanlarına tahsisli özel dinlenme kampı ve terör misafirhanesi statüsü kazanmış, PKK'nın bir talebi daha karşılanmıştır'' dedi.
''(Bu süreçte İmralı ve terör örgütü asla muhatap alınamaz) diyenlerin, terörist başı ile aracılı görüşme kanalları açtığını öne süren Bahçeli, şunları kaydetti:
''İmralı canisinin sözde yol haritası elde tutularak bu süreçte karşılıklı atılacak adımların koordinasyonu ve uyumlaştırılması için harekete geçildi. Adı ve etiketi sahte olan, teşhisten tanıma, kavramsal temelden çözüm reçetesine kadar bütün unsurlarıyla sakat olan bu açılım, devletin teröre teslim olmasının şartlarının ele alınacağı ve bölücü taleplerin hayata geçirileceği bir sürecin başlatılmasını amaçlamaktadır. Böyle bir süreç çerçevesinde, terör örgütünün eylemlerini durdurması karşılığında Türkiye'nin terörle mücadelesinin ve askeri operasyonların askıya alınması ve sınırlandırılması, dağdan inme karşılığında teröristlerin siyasi aftan yararlandırılması ve PKK'nın taleplerini karşılayacak bir siyasi çözüm süreci başlatılması hiçbir şart altında kabul edilemeyecektir. Böyle bir sakat denkleme dayanan bir pazarlığın kabulü ve savunulması düşünülemeyecektir. Köken farklılıklarını derinleştirmek, bunları toplumsal kırılma hattı haline getirmek, bin yıldır bir arada iç içe yaşayan Türk Milleti'nin bünyesinde ayrışma, etnik husumet ve ayrılık tohumları yeşertmek, açık bir çatışma ve bölünme reçetesidir.''
-ETNİK BÖLÜCÜLÜK HAK MÜCADELESİ OLARAK GÖRÜLEMEZ-
Kaynaştırıcı bir millet yapısı içinde bin yıldır birlikte yaşayan Türk vatandaşlarının böyle bir zeminde ayrıştırılması sürecinin başlatılmasının, özerklikten ayrılıkçılığa ve bölünmeye giden yolu açacağını iddia eden Bahçeli, Türkiye'nin milli birliğini, kuruluş ilkelerini ve yapısını yıkmanın, meşru kimlik talebinin, etnik bölücülüğün de meşru hak mücadelesi olarak görülemeyeceğini söyledi.
Bu süreçte, demokrasiyi, insan hakları ve özgürlükleri etnik ayrışma dinamiği ve bölünme aracı olarak görmeyi ''izahı olmayan bir gaflet ve garabet'' olarak nitelendiren Bahçeli, ''terör örgütünün bölücü emellerini ve taleplerini sahiplenmenin, bu amaçla bölünme modelleri arayışına girmenin, devletin varlığına, milletin birliğine, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kastetmek'' olduğunu kaydetti. Bahçeli, ''Bu açık bir Anayasa suçudur, aynı zamanda bir ihanettir ve ihanetin tanımı da anlamı da burada aranmalıdır'' dedi.
Bu konudaki endişe ve görüşlerinin bir vehim ürünü olmadığını, iftira ve karalama olarak da görülmemesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, bunların Başbakan'ın bugüne kadarki söylem ve icraatlarının ortaya koyduğu somut gerçeklere dayanan tespitler olduğunu savundu.
Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bunlara hakaret ve iftira diyerek tepki gösteren, PKK açılımına karşı çıkanları ülkeyi kafalarında bölmekle suçlayan Sayın Başbakan'a bu gerçekleri hatırlatmak isterim. Bu yol sağduyu ve milli birlik yolu değil, bir gaflet ve bölücülük yoludur. Bu yola sapanları tarih ve millet affetmeyecek, bu yolun yolcuları milli vicdanda mahkum olacaktır. Bu açılım bir açmazdır, kör bir çıkmazdır. Hükümetin iddia ettiği gibi milli bir mesele değil, birliğimize ve bütünlüğümüze yönelik açık bir tehlikedir.
Türkiye süratle tarihi bir yol ayrımına gelmekte, çok ağır sonuçları olacak bir ayrışma ve çatışma ortamına sürüklenmektedir. Türkiye'nin partisi olduğunu söyleyen ve anlamsız bir 'bölge partisi' tartışması başlatan AKP, milletten aldığı oyları bölünme ruhsatı olarak görmekte ve 'bölme partisi' olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu gidişatın durdurulamaması halinde, bunun Türk milletine faturası çok ağır olacaktır. Bu süreci harekete geçirenler bu vebalın altından kalkamayacaktır.''
Bahçeli, MHP'nin Türkiye'nin geleceğinin ateşe atılmasını ne pahasına olursa olsun önlemeye azimli, kararlı ve hazır olduğunu kaydetti.
-SENARYO YAZARI OKYANUS ÖTESİNDEN-
Bu proje'nin patent sahibi ve kılavuzunun ''İmralı canisi'', senaryo yazarının okyanus ötesinden, Irak'taki ara bulucularının ise Barzani ve Talabani olduğunu savunan Bahçeli ''Taşeronu ise Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı ve hükümetidir. Bu projenin muhatabı, bundan yararlanacak olan da asla Türk milleti değildir ve olmayacaktır'' dedi.
Bahçeli, yıkım ekibine dur diyebilmek, daha güçlü ve kudretli bir Türkiye inşa edebilmek ve üniter yapıyı muhafaza edebilmek için MHP'ye büyük görevler düştüğünü vurgulayarak, bunun için, İstanbul'da daha da kökleşecekleri, her eve her semte kadar nüfuz edecekleri yeni bir siyasal projenin icrasının son derece önemli olduğunu söyledi.
Bahçeli ''İmparatorluklara payitaht olmuş bu kutlu şehir, bugünkü toplumsal yapısı ile ülkemizin bütününü temsil eden büyük bir kaynaşmanın eseridir. İstanbul, semt semt, mahalle mahalle, ev ev, asırların olgunluğunu, milletimizin sahip olduğu bütün zenginlikleri ihtişamında buluşturan bir dünya kentidir. Burada aşacağımız her siyasi engel, elde edeceğimiz her siyasal zemin, vatan sathında karşımıza çıkan bütün zorlukları aşmada bize güç verecektir'' şeklinde konuştu.
Günün, kısır tartışmaların değil, birleşme, bütünleşme, safları sıkılaştırma günü olduğunu söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim gönlümüzde herkese yer vardır. Bizim yüreğimiz herkesi kucaklamaya yeter. Milliyetçilik varsa umut vardır. Milliyetçi Hareket varsa çare tükenmemiştir. Milliyetçi Hareket olarak, Bütün meselelerin üstesinden geliriz. Vazgeçilmez sevdamız, vatan ve millet sevgisidir. Terk edilmez ilkemiz, (Ne mutlu Türküm) diyebilmektir. Üzerine titrediğimiz hassasiyet ise Türkçe seslenebilmektir. Bütün Türkiye'yi çağırıyorum: Bunlar yabancı gelmiyorsa, bunlarda bir sıcaklık ve anlam buluyorsanız gelin bir olalım, diri olalım, iri olalım. Türkiye'nin geleceğini el ele ve hep birlikte inşa edelim. Son olarak sizlerden aldığım güçle diyorum ki; Türk milleti ilelebet var olacaktır. Çünkü kendisini onun bekasına adamış sevdalıları vardır ve buradadır. Ve Türkiye'yi küresel akbabaların önüne atanlar elbette bunun hesabını vereceklerdir. Milliyetçi Hareket bunların peşinde, bozkurtların nefesi enselerinde olacaktır.''
Konuşmasını ''Ne Mutlu Türküm Diyene'' sözleri ile sonlandıran Bahçeli'ye konuşmasından önce platforma çıkan çocuklar bayrak sundu. Çocukların bayramlaşmak için elini öptüğü Bahçeli, ''Anlaşılıyor ki çocuklar bizden korkmuyor'' dedi.
Törene, MHP milletvekilleri ve çok sayıda partili katıldı.