AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Avrupa Parlamentosu'nda(AP) yaptığı konuşmayı eleştirerek "BDP’nin barışı dinamitleyen bir yaklaşımı sürdürmesi kendi ayağına kurşun sıkmasıdır" dedi.
Resmi temaslar için Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de bulunan Bağış, buradan ayrılırken yaptığı konuşmada şunları söyledi: "BDP, Türkiye’de siyasetin sınırlarını ve sabrını test etmeyi sürdürecek olusa bunun altında kalmayız. Bu sorumsuzluğu ve tahriki Avrupa Birliği kurumlarına taşımaları taraftar bulmalarını sağlamaz, ama bu kirli oyunlarını ve içyüzlerini Avrupalıların da daha net görmesine vesile olur. Parlamento çatısı altında siyaset yapacaksın, milletin vekili olma sıfatını taşıyacaksın sonra gidip Kürt halkına silahlanın çağrısı yapacaksın ‘Gidip dağda teröristi kucaklayacaksın, Bu da yetmiyormuş gibi Avrupa Parlamentosu’nda AB’ye PKK’yı terör örgütü olarak tanımaktan vazgeçin diyeceksin."
Konuşmasına "Buradan ben de AB’ye bir çağrıda bulunuyorum" diyerek devam eden Bağış, "Avrupa Birliği sadece PKK'yı terör örgütü olarak tanımaktan vazgeçsin. PKK’yı tanıdığı gibi KCK’yı da terör örgütü olarak kabul etsin. BDP’nin de Kürt halkının savunucusu olduğu safsatasına daha fazla inanmasın. İşte içyüzlerini gösterdiler. Siyasetin terörü kucaklaması dünyanın hiçbir yerinde demokrasi ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Nitekim bu alanda en çağdaş uygulamalara sahip olan Avrupa’da dahi bırakın dokunulmazlığın arkasına saklanmayı, şiddeti ve terörü desteklediği için kapatılan birçok siyasi parti vardır. İspanya’da Batasuna Partisi bunun en bariz örneğidir. Keza Almanya’da, Danimarka;da, Hollanda’da ve diğer ülkelerde bu tür parti kapatma olayları yaşanmıştır. Ülkemizde yaşanmıştır" diye konuştu.
Açıklamasında, "Ne garip bir çelişkidir ki biz bunun da önüne geçelim ve parti kapatmayı bir istisna haline getirelim, zorlaştıralım diye Anayasa’da düzenleme yaptığımızda buna karşı çıkan da BDP oldu" diyen Bağış, "Hiç kimsenin dokunulmazlığı bir imtiyaz olarak kullanamayacağının altını çizmek istediğini" vurguladı.
Milletvekillerine dokunulmazlığı "milletin verdiğini, o sıfatın sahibinin millet olduğunu" ifade eden Bağış, "Siyasetin bu sıfatın ardına sığınılarak yapılamayacağını, siyasetin o sıfatın hakkını vererek, yani millete hizmet ederek yapılacağını" kaydetti.
"Milletin kanına ve vicdanına dokunacak tahriklerde bulunanların, yargı kendilerine dokunduğunda bunun hesabını vermek durumunda olduklarını" belirten Bağış, "Türkiye'de hak ve özgürlüklerin genişlemesinin önündeki en büyük engel, silahların gölgesine sığınarak siyaset yaptığını sananlardır. Demokratlık ve özgürlükçülük maskesi takınarak teröre sempati göstermek, demokrasinin ve hukuk devletinin içini boşaltmak demektir" şeklinde konuştu.
Eli kalem tutanların bu memlekete yapacağı en büyük hizmetin, terör amacıyla eli silah tutanları, silah bırakmaya davet etmekle olacağını ifade eden Bağış, "Gerçek demokratlık ve sahici özgürlükçülük, her türlü terörü, şiddeti kınamayı gerektirir" dedi.