Sağlık

Bağışla ikisinin de hayatı değişti

Mücahit BEKTAŞ/İZMİR, (DHA)- İZMİR Kent Hastanesi'nde yolları kesişen biri Uşaklı, diğeri Milaslı, canlı donörleri olmayan iki hasta, beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın bağışlanan böbreklerinin nakledilmesiyle sağlıklarına kavuştu

09 Mayıs 2018 13:05

Mücahit BEKTAŞ/İZMİR, (DHA)- İZMİR Kent Hastanesi\'nde yolları kesişen biri Uşaklı, diğeri Milaslı, canlı donörleri olmayan iki hasta, beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın bağışlanan böbreklerinin nakledilmesiyle sağlıklarına kavuştu. Görme engelli Muhammet Kılıç (35) ve Hamza Yılmaz (58) diyaliz mahkumiyetinden kurtulmanın sevincini yaşadı.
Turgutlu Devlet Hastanesi\'nde geçen cumartesi günü beyin ölümü gerçekleşen A.A.\'nın organları acılı ailesi tarafından bağışlandı. Bu bağış, kadavra organ sırası gelen İzmir Kent Hastanesi Organ Nakli Koordinatörlüğü\'ne bildirildi. Zamana karşı yarış başlatılarak bağışlanan böbreklere uygun hastalar hastaneye çağrıldı. Şans, canlı vericileri olmadığı için yeni bir hayata başlamaları ancak kadavradan bağış organla mümkün olan Muhammet Kılıç ile Hamza Yılmaz\'ın yüzüne güldü.
Nakil çağrısı üzerine Kent Hastanesi\'ne gelen iki hasta, Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok\'tan oluşan ekip tarafından arka arkaya ameliyata alındı. Nakil operasyonları başarıyla tamamlandı. Uşak\'ta annesi Ummahan Kılıç ile birlikte yaşayan 10 yıl önce böbrekleri iflas edip diyalize mahkum olan, bir yıl sonra da görme yetisini kaybeden Kılıç, \"Hayatımdaki bir engelden kurtuldum, inşallah bir gün görebilirim\" diyerek, şöyle konuştu:
\"Aydın Adnan Menderes Üniversitesi\'nin 2 yıllık Makina, Resim Konstrüksiyon Meslek Yüksekokulu mezunuyum. Mezuniyetten sonra bir firmada 2004- 2007 yıllarında çalıştım. Sonrasında önce böbreklerimi, ardından gözlerimi kaybettim. Kimi doktor gözlerimi kaybedişimi şeker, kimisi böbrek hastalığıma bağladı. Yani 10 yıl öncesine kadar sağlıklı bir gençken, bir anda çifte engelli bir insan oldum. Moralimi hep yüksek tutmaya çalıştım, ama insanların bakışları, konuşmaları hep canımı acıttı. Hem kör olmuş, hem diyalize giriyor diye acıyanlar, ya da kolumdaki iğne izlerini görüp uyuşturucu kullandığımı sanıp konuşanlar beni üzüyordu. Şimdi bu kutsal bağışla diyalizden kurtuldum. Haftanın üç günü diyalize giriyordum, başka bir yere gitmek istesem, oradaki merkezlerden olumsuz yanıt alıyor, hiçbir yere kımıldayamıyordum. Şimdi bu mahkumiyetim yok ve artık kana kana su içebiliyorum. Bize bu bağışı yapan aileye  minnettarım, böbreğiyle hayat bulduğum kişiye rahmet diliyorum.\"
4 çocuğundan ortanca oğlu Halil\'i 2010 yılında böbrek rahatsızlığından kaybettiğini belirten Ummuhan Kılıç, \"Muhammet en küçük çocuğum. Onu da kaybetmekten çok korktum. Bu böbrek bağışıyla bana oğlumu bağışladılar. Allah razı olsun\" dedi.
\'AKŞAMLARI SOKAĞA ÇIKIP, AKRABALARIMI GEZECEĞİM\'
Muğla\'nın Milas ilçesinde yaşayan 2 çocuk babası emekli Hamza Yılmaz ise kendisine 6,5 yıl önce böbrek yetmezliği tanısı konduğunu, bir yıl sonra da diyalize başladığını söyledi. Eve cihaz alarak periton diyaliz yaptığını, 2 saati aşan elektrik kesintilerinde büyük sıkıntı yaşadığını belirten Yılmaz, \"Yaklaşık 6 yıldır akşam saat 7.00 gibi makineye bağlanıyor, sabah 6.30 gibi makineden ayrılıyordum. Yani 11,5 saat makineye bağlı kaldığım gibi, günümün yarısı yatağa mahkumdum. Bu süreçte ne akşamları sokağa çıkabildim ne de bir akrabamın düğününe gidebildim. Bu bağış sayesinde artık özgürlüğümü ilan ettim. Yeniden doğdum. Doktorlarıma ve acılı aileye çok minnettarım\" diye konuştu.
HAYAT KURTARAN BAĞIŞLAR
İzmir Kent Hastanesi Böbrek Nakli Bölümü Sorumlusu Opr. Dr. Işık Özgü, hastaların sağlık durumlarının iyi olduğunu, böbreklerin takıldıktan sonra hemen çalışmaya başladığını söyledi. Canlı vericisı olmayıp, bağış organ bekleyen çok hasta olduğunu belirten Opr. Dr. Özgü, \"O nedenle beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların organlarına ihtiyacımız var. Pek çok insan, öldükten sonra organlarını bağışlamak istediklerini söylüyor. Onlara bu niyetlerini aileleriyle, arkadaşlarıyla paylaşmaları gerektiğini söylüyorum. Çünkü beyin ölümü olduğunda o üzüntüyle, o duygusallıkla aileler buna olumlu cevap veremiyorlar, çoğunlukla ve maalesef kullanılabilecek o organlar kullanılamıyor. O nedenle organ bağışı çok önemli. İnsanlar bu düşüncelerini yakınlarına söylemeleri, vasiyet etmeleri gerekiyor ki; organ bağışı artsın, hastalar sağlığına kavuşsun\" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI