Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ünyeliler Derneği'nin Beyoğlu'ndaki genel merkezini ziyaret etti. Bağış, "şiddete karışan öğrencinin tamamen üniversite ile ilişiği kesilir. Onun için biz bu konularda ifade özgürlüğündün yüzde yüz yanayız. Ama şiddet özgürlüğü diye bir şeye kesinlikle göz yumamayız" dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na aday olup olmayacağına ilişkin, "Genel Başkan bana, 'sana yeni bir görev düştü, genel merkezin camlarının temizliği bundan sonra senin mesuliyetin' dese, gocunmam yaparım" dedi.
Bağış, dernek üyelerinin sorularını yanıtladı. AB sürecine ilişkin, müzakerelerde Türkiye'nin çıkarlarının öncelendiğini belirten Bağış, bazı durumlarda müzakerelerin bilerek yavaşlatıldığını söyledi.
Bir katılımcının, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yakın zamanda iflasını açıklayabilir, bunu Türkiye açısından nasıl değerlendirmeliyiz, sevinmeli miyiz?" şeklindeki sorusuna Bağış, şunları ifade etti:
''Allah kurtasın' diyoruz'
"Bizim kültürümüz gereği, biz düşene vuran olamayız. 'Allah kurtarsın' diyoruz. Ama bir şeyi de düşünmeleri gerekir. Eğer 2004'te Annan planı kabul edilmiş olsaydı, siyasi eşitliğe sahip iki kurucu devletin olduğu Kıbrıs Devletler Birliği olmuş olsaydı, Rumların çok şikayet ettikleri adadaki Türk askeri varlığı şu anda kalmayacaktı. Adada bir tek KKTC'nin kendi gücü, Rum Kesimi'nin kendi gücü ve bir de İngiltere'nin askeri üssü var."
'Camları temizlemekten hiç de gocunmam'
Bağış, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak isteyip istemediği" soruyu ise şu şekilde yanıtladı:
"İstanbul halkı beni 2015'e kadar milletvekili seçti. 2015'e kadar görevimin başındayım. Ama bu parti, bu genel başkan ve bu genel merkez, 32 yaşında beni Amerika'dan çağırdı, 'Gel biraz da ülkene hizmet et' dedi ve milletvekili yaptı. 36 yaşında, Türkiye gibi büyük ve güçlü bir ülkenin iktidar partisinin genel başkan yardımcılığını bana tevdi etti.
38 yaşında da 'Kabinedeki 25 kişiden biri ol, Türkiye'nin yönetiminde söz sahibi ol' dediler ve bakan yaptılar. Yarın genel merkezim, genel başkanım, partim bana, 'Sana yeni bir görev düştü, genel merkezin camlarının temizliği bundan sonra senin mesuliyetin' derse, 'Onda da bir hayır vardır, beni bu genç yaşlarda bu göreve getiren irade bugün bana bunu uygun gördüyse, bunda da bir doğruluk payı vardır' der, o camları temizlemekten hiç de gocunmam.
Görev Çin'de de olsa, kendi memleketim Siirt'te de olsa, İstanbul'da da olsa, Ankara'da da olsa hiç fark etmez."
'İfade özgürlüğünden yüzde yüz yanayız'
Türkiye Yazarlar Birliği ve İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığınca, İstanbul Edebiyat Festivali kapsamında düzenlenen "2012 Edebiyat Mevsimi" ödül törenine de katılan Bağış, ODTÜ'de yaşanan olayları değerlendirerek, "AB ülkelerinde öğrenci olaylarında şiddet olmaz.
Şiddete karışan öğrencinin tamamen üniversite ile ilişiği kesilir. Onun için biz bu konularda ifade özgürlüğündün yüzde yüz yanayız. Ama şiddet özgürlüğü diye bir şeye kesinlikle göz yumamayız" dedi.