DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın hayal aleminde yaşadığını savunarak, ‘'Ekonomimiz şahlandı’ diyorlar. Sayın Erdoğan, yeter artık. Benim ve arkadaşlarımın başarılarıyla övünmeyi bırakın. Biz yaptık onları biz. Hem de çoğu zaman size rağmen yaptık. Eğer 'ben yaptım, ben başardım' diyorsanız, hadi tekrar başarın da görelim. Bırakın bizim dönemimizdeki başarıları anlatmayı. Herkes biliyor zaten ekonomiyi kimin ayağa kaldırdığını, kimin batırdığını. Paramızı nasıl pul ettiniz, bunu herkes görüyor" dedi.
DEVA Partisi lideri Babacan, İstanbul’da partisinin Sultanbeyli ilçe binasının açılışında konuştu. Babacan’ın gündeminde açıklanan büyüme oranları ve eğitim vardı.
TIKLAYIN - Büyüme ve enflasyon rakamları ne anlama geliyor, fiyatları nasıl etkileyecek?
Babacan'ın açılamalarından satır başları şöyle:
"İster yüzde 5, ister yüzde 7 yapsınlar, bu damlaların karşısında hiçbir baraj duramayacak"
“Sandık günü geldiğinde önümüze konulacak olan oy pusulalarına DEVA Partisi’nin adını ve damlasını yazdırdık. O pusulada, DEVA Partisi’nin altına ‘evet’ mührünü vurma, vurdurma sırası sizde. Son günlerde bir de bu baraj meselesini gündeme getirdiler. 20 yıldır iktidarsınız aklınıza bugün mü geldi demokrasi? İster yüzde 5 yapsınlar, ister yüzde 7 yapsınlar, bu damlaların karşısında hiçbir baraj duramayacak.”
"Sayın Erdoğan bizim yaptıklarımızla övünmeyi bırakın, çoğunu size rağmen yaptık"
“Mevcut iktidar artık bir hayal aleminde yaşıyor. ‘Ekonomimiz şahlandı’ diyorlar. Bunu kimler söylüyor? Biz ekonomi yönetiminden ayrıldıktan sonra, büyüme hızını yarıdan aşağıya düşürenler söylüyor. Sayın Erdoğan, yeter artık. Benim ve arkadaşlarımın başarılarıyla övünmeyi bırakın. Biz yaptık onları biz. Hem de çoğu zaman size rağmen yaptık. Bizden sonra bu milleti fakirleştirdiniz. Bu milletin hakkını hukukunu çiğnediniz. Bu millete gün yüzü göstermediniz. Eğer “ben yaptım, ben başardım” diyorsanız, hadi tekrar başarın da görelim. Niçin başaramıyorsunuz? Niçin Avrupa’nın en yüksek faizini uyguluyorsunuz? Niçin yıllık 50 milyar lira civarında olan faiz harcamasını tam 180 milyar liraya çıkardınız? Hadi düşürün bunları!”
"Rakamlarla oynayabilirler ama gerçekleri asla değiştiremezler"
“Onların akılları fikirleri rakamları eğip bükmekte. Rakamlarla oynayabilirler ama gerçekleri asla değiştiremezler. Gerçek işte burada, bu meydanda. Şimdi soruyorum sizlere arkadaşlar, sizin kendi hanenizin ekonomisi büyüdü mü? Etiket fiyatları büyüyor da peki sizin cüzdanınız büyüyor mu? Çarşıya, pazara, markete gittiğinizde, alışverişinizi daha rahat yapabiliyor musunuz? Kimin ekonomisi büyüdü ya?"
"Herkes biliyor ekonomiyi kimin ayağa kaldırdığını, kimin batırdığını"
“Sayın cumhurbaşkanı, yeter. Benim ve arkadaşlarımın elde ettiği başarıyla övünmeyi bırakın. Tablo ortada; çarşıda, pazarda. Bizden sonra bu milleti fakirleştirdiniz. Bizden sonra bu millete gün yüzü göstermediniz. Sayın Erdoğan, bırakın bizim dönemimizdeki başarıları anlatmayı. Herkes biliyor zaten ekonomiyi kimin ayağa kaldırdığını, kimin batırdığını. Paramızı nasıl pul ettiniz, bunu herkes görüyor.”
"Eğitim masrafları aldı başını gitti"
“Gönül isterdi ki, okula dönüş, neşeyle, şenlikle, bir şölen havasında olsaydı. Fakat çocuklarımız bunca zaman evlerinde bunalmışken hem onların hem de ailelerinin yüzü gülmüyor. Ancak aileler, çocuklarını okula gönderirken kara kara düşünüyor. Masraflar aldı başını gitti. Bir yandan insanların satın alma gücü düşüyor, bir yandan da işsizlik yüksek seyrediyor.”
"Kırtasiyeye giderken çocukları götürmeyin’ mi diyeceksiniz?"
“Kayıt parası, kırtasiye, servis, yemekhane derken aile bütçeleri çok zorlanıyor. Bir okul çantasını doldurmanın maliyeti bugün 300 liradan başlıyor, 2 bin liraya kadar çıkıyor. En ucuz kalem 2-3 lira. Sayın Erdoğan, yaşadığını şatafatlı hayattan bu tabloyu görebiliyor musunuz? Ailelerin eğitim masraflarını nasıl karşılayacaklarını hiç düşünüyor musunuz? Markete giderken ‘Çocuklarınızı götürmeyin’ manşeti atan gazetede olduğu gibi bugünlerde bekliyorum: Ya Sayın Erdoğan çıkıp söyleyebilir ya da gazetesine manşet attırabilir; ‘Kırtasiyeye giderken çocukları götürmeyin’ mi diyeceksiniz?”
"Altyapısı yetersiz okullarda yüz yüze eğitim ertelenmeli"
Okulların açılışında sağlık önlemlerinin alınmasını vurgulayan Babacan şunları söyledi:
“Bu doğrultuda, bilimsel veriler dikkate alınıp, mutlaka aşı kampanyaları düzenlenmeli. Sınıflarda çok öğrenci olan altyapısı yetersiz okullarda yüz yüze eğitimin ertelenmesi gerekiyor. Sınıf başına ders alan öğrenci az olmalı.”
"Harçlık yükünü en azından bir hafta hükûmet karşılamalı"
“Çocuklar aylarca evlerinde oturdular, sabrettiler, sıkıldılar. Bu hafta nihayet okullarında arkadaşlarıyla buluşacaklar, sosyalleşecekler. Harçlık gerecek. Harçlık yükünün en azından okulların açıldığı hafta hükûmet tarafından karşılanması gerektiğini düşünüyoruz.”
"KPSS’yi spor olsun diye mi yapıyorsunuz?"
“Okullarda daha çok dersliğin bulunması, daha çok öğretmen istihdamı demek. Dün bir öğretmen atama töreni yapıldı. Son 17 yılın en düşük sayıdaki ataması. KPSS’ye giren 100 öğretmenden ancak 4’ü atandı. Sayın Erdoğan bunu neşeli neşeli anlatıyor. Sosyal medyaya baktım; atanamayan öğretmenler, aldıkları yüksek puanların ekran görüntüsünü paylaşıyorlar. KPSS’de çok yüksek puan alan, ilk 100’e girenlerin bile bazılarının ataması yapılmıyor. Madem öyle bu sınavı niye yapıyorsunuz? Sınavı spor olsun diye mi yapıyorsunuz?”
Babacan, kürsüye atanamayan öğretmeni çağırdı
Babacan, kürsüye atanamayan bir bilgisayar öğretmenini çağırdı. Öğretmen şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda bilişimin ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok. Ben çocuklara yazılım, teknoloji öğretmek istiyorum. Mülakatta elenmekten de korkmuyorum.”