Kültür-Sanat

Ayna, 20. yıl şerefine eski şarkılarını 'cover'ladı: Çok satsın diye değil, söyleyecek sözün varsa şarkı yaparsın

Erhan Güleryüz: O gözlüklerin sebebi...

07 Mayıs 2017 15:01

Tam 20 yıl önce ‘Gittiğin Yağmurla Gel’ albümüyle yola çıkan Ayna grubu, 20. yılı şerefine eski şarkılarını yeniden coverladı.

Grubun solisti Erhan Güleryüz, "Bizi 20 yıldır bağrına basmış müzikseverleri hiçbir zaman Ayna’sız bırakmadık, bırakmayacağız" dedi. "Ben yaptığım şarkıyı çok satsın diye yapmıyorum ki, söyleyecek bir sözüm olduğunda içimden geçenleri müzikliyorum" diyen Güleryüz, "İlk yola çıktığımızda “65 milyona müzik yapacağız” diye başlamıştık. Kadraj büyüdü. Dünyada Türkçe konuşan 350 milyon insan var. Artık 350 milyona seslenmeye çalışıyoruz" ifadesini kullandı.

Kasım 2012'de hayatını kaybeden grubun solistlerinden Cemil Özeren'i çok özlediğini söyleyen Güleryüz, ilk çıkış yaptıkları yıldan bu yana taktığı gözlüklerine ilişkin olarak ise, "Ayna’dan önce de ünlü isimlere şarkılar veriyordum. O sırada gördüm ki tanınmış bir suret olarak sokakta dolaşmak çekilir şey değil. Oysa ben sokaktan besleniyorum. Bu yüzden tanınmak bana göre değildi" diye konuştu.

Hürriyet'ten Hakan Gence'nin sorularını yanıtlayan (7 Mayıs 2017) Erhan Güleryüz'ün açıklamaları şöyle: 

Uzun zamandır Ayna grubundan haber alamıyoruz... Söylendiği gibi dağıldınız mı?

- Ya konserdeydik ya da stüdyoda yeni bir şeyler üretiyorduk. Kendi adıma, Ayna dışında, son dört yılda üç senfoni yazdım, bir sinema filmi çektim. Sadece uzun yıllar boyunca konserlerimizle ulusal basında yeteri kadar yer bulamadık. Belki bu bizim değil medyanın gözden kaçırdığı bir vaka. Kavga, gürültü, çapkınlık gibi magazinsel yönümüz de pek yok...  Yirmi yıldır konser veren bir müzik grubunun haklı olarak haber değeri azalıyor. Ama bizi 20 yıldır bağrına basmış müzikseverleri hiçbir zaman Ayna’sız bırakmadık, bırakmayacağız.

Grup olarak müzikteki 20’nci yılınız şerefine sevilen şarkılarınızı cover’ladınız. Yeni şarkılarla bir albüm hazırlamak yerine bu yaptığınız garanticilik değil mi?

- Hayır. Bir buçuk yıl evvel grup arkadaşlarımla beraber sevenlerimize armağan vermek istedik. Her birinde 10 şarkı olan, üç albümden oluşan bu projeyi düşündük. İlk şarkı olarak ‘Severek Ayrılanlar’ı seçtik. Bundan sonra her ay 10 şarkı çıkacak ve üçleme tamamlanacak. Ayrıca epey yeni şarkımız da var. Bu yaz stüdyoya kapanıp sıfır şarkılar kaydedeceğiz.

90’lar gençliği için şarkılarınız çok değerliydi. Peki yeni nesilde bu şarkıların karşılığı ne olur?

- İnsan insandır. Duygu hep aynı duygudur ve değişmez. Bu şarkılar da sadece o dönemin hislerini anlatmıyor. Bugünün gençlerinin de aşkı ve sevgiyi farklı hissettiklerini zannetmiyorum.

Bir dönem yedi ayda 151 konser vererek rekorlar kırdınız. Albümleriniz milyonlar sattı. Sonra bir düşüş dönemi geldi... Şarkılarınız eskisi kadar dillere dolanmaz oldu. Neden? Yıllar içinde işin matematiği mi değişti?

- Her çıktığınız maçta dört gol atamazsınız. Bu adeta nabız atışı gibi. İnişli çıkışlı bir süreç... Ben yaptığım şarkıyı çok satsın diye yapmıyorum ki, söyleyecek bir sözüm olduğunda içimden geçenleri müzikliyorum.

Sizin kendi prodüksiyon şirketiniz olan ‘Rüzgâr Yapım’ı kurmanızın grubu yokuş aşağıya götürdüğüyle ilgili yorumlara ne diyorsunuz?

- Ben müzik yapıyorum. Şirket ya da işadamı değilim. Zaman içerisinde elbette ayakkabınızı değiştirebilirsiniz ama o sizin yürüyüşünüzü değiştirmez.

Yıldızınızın parladığı 90’ları özlüyor musunuz?

- İnsan çocukluğunu özler. Ama günümüzde de üretmeye devam ediyoruz. İlk yola çıktığımızda “65 milyona müzik yapacağız” diye başlamıştık. Kadraj büyüdü. Dünyada Türkçe konuşan 350 milyon insan var. Artık 350 milyona seslenmeye çalışıyoruz.

"Cemil'i çok özlüyorum"

Grup üyelerinden Cemil Özeren’i kaybetmek hayata nasıl yansıdı?

- Cemil’i 16 yaşımda üniversitede tanıdım. ‘Ayna’ bizim dostluğumuzun sadece kısa bir bölümü. Onunla yıllarımız geçti, ikimiz de iktisat mezunuyuz. Okuldan sonra farklı şirketlerde çalıştık. Sonra ben daha fazla dayanamayıp “Müzik yapacağım” dedim. Cemo’yu da yanıma aldım. Önce ‘Meçhul Şarkıcı’ albümünü yaptım. Ardından oradan gelen gelirle Melih Kibar’ın stüdyosuna kapandık ve ‘Ayna’ grubu doğdu. Tabii ki çok özlüyorum Cemil’i.

Aranızda kırgınlık olduğu, ona vefasızlık yaptığınız doğru mu?

- Hayır. Ağzı, dili olan konuşuyor işte. Halep’te halı dokunuyor, enine mi boyuna mı bilen yok. Ben kendi hissettiğimi, yaşadığımı bilirim. Vefatından bir sene önce ona iki şarkı yaptım. Albümünü tamamlıyorduk. O sırada rahatsızlığı nüksetti. Cemil dünyadaki en iyi dostlarımdan biriydi. Ve rahmetli olana kadar aramızda hiçbir zaman sorun yaşanmadı. Son anına kadar hep yanındaydım. Ve şu anda hâlâ yanımda olduğunu hissediyorum.

"Tuğçe Kazaz ile aramda aşk yoktu"

Dört sene önce bir sinema filmi çektiniz. Başrolde Tuğçe Kazaz oynuyordu. Kazaz’a birlikte olduğunuz için rol verdiğiniz söylendi... Gerçekten aranızda aşk var mıydı?

- Hayır. Aramızda iş arkadaşlığı ilişkisi dışında hiçbir şey yoktu. Her film çeken aşk yaşamak zorundaymış gibi bir anlayış var yazık ki, olabilir mi öyle bir şey? Tuğçe Kazaz başrol oyuncumdu. Filmin son gününe dek özveriyle çalıştı. 

"O gözlüklerin sebebi..."

90’larda gözlüklerinizle hafızalara kazındınız. Nereden çıkmıştı bu imaj?

- Ayna’dan önce de ünlü isimlere şarkılar veriyordum. O sırada gördüm ki tanınmış bir suret olarak sokakta dolaşmak çekilir şey değil. Oysa ben sokaktan besleniyorum. Bu yüzden tanınmak bana göre değildi.

Tam tersi, daha çok dikkat çekmediniz mi?

- Hayır. Ben ilk albümüm ‘Meçhul Şarkıcı’da da yüzümü göstermemiştim. Yola hep gözlükle devam ettim ve ediyorum. (Merak edenlere not: Bu sırada Erhan Güleryüz karşımda gözlüksüz oturuyor... Gözlerinde herhangi bir problem yok. Hatta bu haliyle oyuncu Adrien Brody’yi andırıyor.)