IŞIL ÖZ
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Meclis’te bir soru önergesine verdiği cevapta, yaban hayvan saldırılarına karşı biber gazı kullanılmasını önermesi, sosyal medyada tepki gördü.
Tepkiler sonrası KuzeyDoğa Derneği Başkanı ve Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu ve KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban’a ulaştım ve biber gazının yaban hayvan saldırılarından korunmak için uygulanan bir yöntem olup olmadığını sordum…
Çoban, “Yapılan araştırmalar ve uygulamalar, yaban hayvanları için üretilmiş biber gazının saldırıları büyük bir oranda engellendiğini gösteriyor” dedi ve ekledi:
“Yaban hayvanlarının saldırısını önlemek ve onları şaşırtmak için bu yöntemin kullanılması, yaban hayvanlarının geçici olarak görme yetisinin kaybolmasıyla hayvanların geldikleri yöne gitmelerine ya da o alandan uzaklaşmalarına sebep olur. Tabii biber gazı tek yöntem değil. Yabani ortamlarda kalınması durumunda ayı, domuz, kurt gibi hayvanlara karşı korunmanın birçok yöntemi var. KuzeyDoğa Derneği olarak 2012’de, yaban hayat alanında olası saldırılardan insanın nasıl korunacağı konusunda fikir vermek ve çeşitli hayvanlara nasıl yaklaşılması gerektiğini anlamak için yol gösterici bir rapor hazırladık.
Raporda da belirttiğimiz gibi, hayvan saldırılarından korunmanın en emin yolu, onların olacakları yerlerde bulunmamaktır. Birçok hayvan saldırgan olmasa da sizin varlığınızla kendini güvende hissetmiyorsa size saldıracaktır. Unutmayın alanda misafir olan sizsiniz.”
"Ayılar neden saldırır?" sorusunun yanıtını ise Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu’ndan aldım:
“İki tip ayı saldırısı var. Birincisi, arı kovanları, evcil hayvanlar gibi yiyecek kaynaklarına saldırı. Bunların etrafının elektro-şok tel sistemi ile çevrilmesi şart. Yoksa ayı yemek için gelecektir. İkincisi ise insana saldırı. Bu hemen her zaman ayının korkmasından ve kendini koruma içgüdüsünden kaynaklanmaktadır. Yeme amacı neredeyse hiç yoktur. Boz ayının saldırdıktan sonra öldürdüğü insanı yediği bilinse de, genelde insana saldırı amacı avlanmak ve yemek değil, kendini korumaktır.”
Ayı saldırı riskini en aza indirmek için ne yapmalıyız?
Ayıların çok olduğu ortamlardan uzak durun. Özellikle gece, sabah erken ve akşamüstü böyle yerlere gitmeyin. Ormanda ayıların beslendiği balıklı derelerden, kuşburnu ve böğürtlen çalıları gibi sevdiği meyvelerden, hayvan leşlerinden uzak durun. Kamp yapıyorsanız, yiyeceğinizin ve çadırınızın arasında en az 30 metre olsun ve yiyeceğinizi bir ağaca asın. Ayılar sizin varlığınızdan haberdar olursa, genellikle uzak duracaktır. Ayıların bulunduğu yerlerde yürürken ses çıkarmak, hatta şarkı söylemek, ayılara sizin varlığınızı duyurarak genelde uzaklaşmalarını sağlar. Ayılar genelde insanlardan, bizim onlardan korktuğumuz kadar korkar. Ama aniden karşılarına çıkarsak, o sürprizle saldırabilirler. O yüzden ayıların yoğun olduğu ortamlarda çobanların şarkı söylemesini, adaptif (uyumsal) bir davranış olarak bile düşünebiliriz. Ayıyla karşılaştığınızda, kollarınızı kaldırarak boyunuzu daha büyük göstermek, bağırmak, mümkünse en yakın ağaca çıkmak faydalı olacaktır.
‘Kalbinden vurulan ayı yaklaşık 30 saniye daha yaşayabilir’
O sırada arkamızı dönüp koşarak kaçmak akıllıca değil mi?
Çok tehlikeli. Çünkü koşarak kaçan bir canlıyı ayı içgüdüsel olarak av olarak görecek ve büyük ihtimalle saldıracaktır. Eğer elinizde göz yaşartıcı ayı spreyi (biber gazı) varsa, mutlaka kullanın. Bu spreyin zararsız olduğu ve silah kadar etkili olduğu ABD Hükümeti Balık ve Yaban Hayatı Dairesi de ispatlamıştır.
Göz yaşartıcı spreyin, silahtan daha etkili olduğu ve ayı tarafından ciddi yaralanma riskini yarı yarıya azalttığı bilimsel olarak belirlenmiştir. Öyleki, silah kullanıldığı durumda ayı tarafından yaralanma riski yüzde 50’yken, ayılar için üretilmiş özel göz yaşartıcı spreyde yaralanma ihtimali azınlıktadır. Saldıran ayı karşısında bu spreyin en etkili metod olduğu ve silahtan daha etkili olduğu, ayı biyologları ve ABD Hükümeti tarafından yayınlanan bir raporla resmi olarak belirtilmiştir.
Ani bir ayı saldırısında tüfeğiniz olsa bile o panik anında ayıyı vurup öldürebilmek çok zordur. Eğer ayıyı öldüremezseniz, onu vurmak sadece daha da sinirlendirip, saldırmasını garantileyecektir. Kalbinden vurulan bir ayı bile yaklaşık 30 saniye daha yaşayabilir ve bu süre ayının sizi parçalaması için yeterlidir. Kalın kafatası olan ayıyı tek atışla beyninden vurmak çok zordur. Ama ayı biber gazı genellikle (ama her zaman değil) boz ayıları kaçırmaktadır. Bu spreyi saldıran çoban köpeklerine karşı da kullanabilirsiniz.
Kullanılma örneği:
Hiç böyle bir saldırı ile karşılaştınız mı?
1997 yazında ABD İçişleri Bakanlığı Ulusal Biyolojik Sayımı için Alaska'nın vahşi Wrangel-St Elias Milli Parkı'nda çalıştım. Her tarafımız boz ayı doluydu ve ekibimizin bir üyesine saldırmıştı. Saldırıya uğrayan kadına 300'den fazla dikiş attılar ama yine de projeye geri geldi. Özel ayı biber gazı taşıyorduk. 2 milyon SHU (Scoville yanma ünitesi) gücündeydi.
Ben şahsen bu proje esnasında dört kez ayıyla çok yakından karşı karşıya geldim. Üçünde ayı, biz birşey yapmadan, bize bakarak uzaklaştı. Sonuncusunda, bir ağacın yarıçapını kumpas ile ölçerken bir hışırtı duydum, kafamı kaldırdığımda ayı, son hızla bize doğru geliyordu. Meğerse bizi görmeden kendi kendine koşuyormuş. Biz bağırınca korktu ve son hızla dönüp kaçtı. Biber gazı sıkmamıza dahi gerek kalmadı.
Diyelim ayı her şeye rağmen saldırdı ve altına aldı o vakit ne yapmalı?
İki olası strateji var. Ayı küçükse, mücadele edin, özellikle gözüne parmağınızı sokun, burnuna vurun. Ama böyle bir mücadele büyük bir cesaret ister. En iyisi, ellerinizle boynunuzu kapatın, kaplumbağa gibi olabildiğince küçülün ve hareket etmemeye çalışın. Bu şekilde boynunuzu ve başınızı ölümcül darbelerden korursunuz. Ayının bir süre sonra sizi bırakma ihtimali yüksektir. Ama her saldırı farklıdır ve kesin bir çözüm yoktur. Riski azaltma yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Ayıların olduğu yerlerden uzak durun. Özellikle ayı ini, ayı dışkısı, ayak izi, eşeleme izi gibi ayıların bol izi olan yerlerden.
2- Mümkün değilse, yalnız dolaşmayın, yanınızda en az bir kişi daha olsun.
3- Yanınızda yiyecek bulundurmayın. Hele mangal gibi bol koku yayan yiyecekler. Bunlar ayıyı çekecektir.
4- Dolaşırken ses çıkarın, ayı sizin varlığınızdan haberdar olsun, aniden karşı karşıya gelmeyin.
5- Mümkünse ayılara özel biber gazı taşıyın. Kanada Calgary Üniversitesi araştırması, 66 vakayı inceledikten sonra ayı biber gazının çoğunlukla işe yaradığını gösterdi. Tabii bu son çaredir, en önemlisi ayıyla karşı karşıya gelmemektir.
Yineliyorum: Ayılar için özel üretilmiş biber gazını kullanın (Counter Assault veya UDAP. 2-5 milyon SHU gücünde, yüzde 2- yüzde 15 capsaicin) Bunun Türkiye’de üretildiğini sanmıyorum. İnsanlar için kullanılan biber gazı ayılar için caydırıcı olmayabilir. İçinde en az yüzde 1-2 capsaicin ve benzer capsaicinoidler olmalıdır. ABD’de satılanlar EPA onaylı olmalı, minimum 7,5 metre uzağa bulut olarak püskürtmeli, en az 6 saniye boyunca sıkabilmeli ve son kullanılma tarihi geçmemiş olmalıdır.
Gerekmedikçe kullanmayın çünkü bu gazın kalıntıları, ayıların merakını çekebilir.
Sadece son çare olarak, ayı hızla size geliyorsa kullanın. Uzaktan bakan ayılara sıkmayın. Eğer üzerinize geliyorsa, ayı 15 metre uzaktayken ona doğru sıkın ki ayı içine doğru yürüsün. Yaklaşmaya devam ediyorsa tekrar kalanın hepsini sıkın. Eğer hala geliyorsa tüm gücünüzle bağırın. Kaçmayın, ayı yakalayacaktır. Saldırı devam ediyorsa, ufak ayıya tüm gücünüzle vurun. Büyük ayılarda boynunuzu elinizle kapayın top olun, hareket etmeyin ve dua edin.