“Laiklik” ilkesinin Anayasa'dan çıkarılması gerektiğini savunan ve kadın cinayetleri yorumuyla gündeme gelen Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, Ayasofya Baş İmamlığı görevinden istifa ettikten sonra yaptığı açıklamda, "Aldığım kararın bir sebebi ise, milli iradeye karşı pervasızca yayınlanan malum bildiriyle ilgili yorumlarda yalan yanlış kıyaslamalara gidilerek, 'Ayasofya İmamı konuşuyor da biz niye konuşmayalım' gibi hezeyanlara meydan vermemektir" dedi.
Geçici görevlendirme ile imamlık görevi yaptığı Ayasofya'dan ayrılarak Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde akademik kariyerine devam edecek olan Prof. Boynukalın, istifa kararında emekli amirallerin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili yayımladığı bildirinin ardından çıkan tartışmalara işaret etti.
Boynukalın, "'Ayasofya İmamı konuşuyor da biz niye konuşmayalım' hezeyanlarına meydan vermek istemediğini" söyledi.
"Asıl mesleğim üniversite öğretim üyeliği"
Boynukalın'ın açıklaması şöyle:
"Asıl mesleğim üniversite öğretim üyeliği olmasına rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talebi ve Marmara Üniversitesi'nin uygun görmesiyle Ayasofya-i Kebir'deki şerefli makama görevlendirme ile geldim. İki gün önce, akademik/ilmi çalışmalarıma daha fazla vakit ayırabilmek için Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ndeki baş imam hatiplik görevimden affımı ve görevlendirmemin sona ermesini istedim. Aldığım kararın bir diğer sebebi ise, milli iradeye karşı pervasızca yayınlanan malum bildiriyle ilgili yorumlarda yalan yanlış kıyaslamalara gidilerek, "Ayasofya İmamı konuşuyor da biz niye konuşmayalım" gibi hezeyanlara meydan vermemektir.
"Dilim döndüğünde İslam'ı anlatmaya çalıştım"
86 yıl sonra yeniden cami olarak fethedilen bu mübarek mekanda ilk baş imam hatip olarak görev yapmamı takdir eden Yüce Mevla'ya sonsuz hamdü senalarımı arzediyor, bu göreve beni layık bulan idarecilerimize ve hassaten Kıymetli Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bendeniz bu görevdeyken bildiğim kadarıyla, dilim döndüğünde İslam'ı anlatmaya çalıştım. Bunu yapmazsam Allah katında mesul olurum düşüncesiyle hareket ettim.
Bu niyetin yarın Allah katında bana şahitlik edeceğini umuyorum. İslam'a ve Kur'an'a bir bütün olarak inanıp yaşamayı Rabbim hepimize nasip etsin. Bugüne kadar bana desteğini bildiren yahut düşüncelerime katılmayan bütün kardeşlerimden Allah binlerce kez razı olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun."
TIKLAYIN - Prof. Dr. Mehmet Boynukalın Ayasofya imamlığı görevinden istifa etti
Açıklamaları tartışma yaratmıştı
Boynukalın, görevine atanmasının ardından siyaset ve ekonomiye dair söylemleriyle gündeme gelmişti.
“Anayasa'da İslam olsun”, “Kur'an-ı Kerim aileyi yönetim hakkını erkeğe vermiştir” açıklamaları tepki çeken Boynukalın, Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılması sonrası, "İstanbul sözleşmesi kaldırılmış. Hamdolsun. Allah razı olsun. Haklı ve güçlü insan = Haklı ve güçlü Türkiye" paylaşımında bulunmuştu.
Özlem Zengin ile tartışma yaşamıştı
Öte yandan Boynukalın, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile de bir tartışma yaşamıştı. Özlem Zengin’in “Kadın cinayetleri vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan sloganik madye propagandasıdır" sözlerini, “Bu açıklamalar siyasetin yükünü artıyor. Siyaset çok ağır bir iş. O yüzden bence herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum” diyerek eleştirmesine karşın Boynukalın, Kur'an'ın yönetim hakkını erkeğe verdiğini belirterek, "Bizim amacımız bunun iş işten geçmeden anlaşılması" demişti.
Cemil Çiçek ve Bülent Turan tepki göstermişti
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Cemil Çiçek de Boynukalın'a ilişkin olarak, "Ayasofya'nın kültürümüz ve tarihimizde ayrı bir önemi var. Burada görev yapanların birleştirici ve kaynaştırıcı olması, söylediğine ve söyleyeceğine daha fazla dikkat etmesi gerekir" yorumunu yapmıştı.
Boynukalın’a en son iktidar partisinin bir diğer grup başkanvekili Bülent Turan’dan “Sayın Mehmet Boynukalın, Ayasofya'nın açılışı gibi tarihi bir meydan okumayı gölgede bırakacak bir tavırla sürekli polemiklerin içinde olmanız Ayasofya için bedel ödeyen herkesi üzmekte! Bir siyasi değil,kardeşiniz olarak bu mecrada/usulle olmanızın kimseye faydası olmadığı kanaatindeyim” şeklinde bir uyarı gelmişti.