Politika

Flautre: Erdoğan Brüksel'de tatmin edici cevaplar vermedi

Flautre: Erdoğan, tıpkı Gezi olaylarını bertaraf etmek için kullandığı argümanları kullanarak, yolsuzluk soruşturmalarını ülkesindeki istikrarı bozmak isteyen bir dış girişim olarak yorumluyor

23 Ocak 2014 17:14

AP Yeşiller Grubu üyesi Helene Flautre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın emniyet ve yargıdaki görevden almalar konusunda AB yetkililerine tatmin edici cevaplar veremediğini söyledi.

 

Kaygılar giderilememiş

 

Beş yıl aradan sonra Brüksel’e giderek aralarında AB Konseyi Başkanı Herman van Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AP Başkanı Martin Schulz gibi isimlerin de olduğu heyetle konuşan Başbakan Erdoğan'ın, Avrupalı yetkilileri yargı ve emniyetteki görevden almalar konusunda ikna edemediği belirtildi.

Ziyaret esnasında kriz çıkmasa da Avrupalı yetkililer, Türkiye'nin yargı bağımsızlığına ve AB ilkelerine uygun davranıp davranmayacağını gözlemleyeceklerini ve vardıkları sonuçları raporlarına yansıtacaklarını ifade ettiler.

Erdoğan'ın bu ziyaretle HSYK tasarısının yasalaşma sürecinde zaman kazandığı ama Avrupalı yetkililerin Türkiye'deki son gelişmelere ilişkin kaygılarını gideremediği yorumları yapılıyor.

 

Flautre yorumladı 
 

Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre Erdoğan cephesinden ikna edici argümanlar sunulmadığı yorumunu yapan AP Yeşiller Grubu üyesi Flautre şunları söyledi: "Erdoğan, ülkesinde yargı ve Emniyet'te yaşanan dramatik görev değişiklikleriyle ilgili hususi sorularla karşılaştığında, AP vekillerini ikna edici cevaplar veremedi. Erdoğan, tıpkı Gezi olaylarını bertaraf etmek için kullandığı argümanları kullanarak, yolsuzluk soruşturmalarını ülkesindeki istikrarı bozmak isteyen bir dış girişim olarak yorumluyor. Yargının yeniden düzenlenmesinin Meclis'teki çoğunluğun egemenlik alanına girdiğini savunuyor."

HSYK'nın yürütmenin kontrolü altına girmesinin güçler ayrılığı ilkesinin ihlali anlamına geldiğini vurgulayan Flautre, sözlerine şunları ekledi: "AB, Türkiye'de devam edegelen reform süreciyle ilgili dik durmalı ve Avrupa prensiplerini, hukukun üstünlüğünü savunmalı. Başbakan'ın yargının bağımsızlığı ve AB standartları konusunda verdiği teminatın Türkiye'deki Meclis tartışmalarına temel oluşturmasını ümit ederim.”