Uzun süredir üzerinde çalışılan eğitimde yeni müfredatını, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz dün açıkladı. Öneri ve eleştiriler için bir ay askıya çıkacak yeni müfredatta, içerikleri hafiflese de ders saatlerinin artırılması, darbelerin de okutulması ve 5’inci sınıflara yabancı dil hazırlığının eylülde başlaması gibi pek çok yenilik var...
Çalışmalara 20 Şubat’ta son şekli verilerek kitap yazımı başlayacak. 2017-2018 döneminde geçilecek yeni müfredat 1’inci, 5’inci ve 9’uncu sınıflardan itibaren uygulanacak. Hürriyet'ten Gönül Koca ve Önder Öndeş'in haberine göre, MEB gözetiminde uzmanların bir yılı aşkın süredir çalıştığı müfredatta ön çıkan yenilikler özetle şöyle:
İçerik hafifleyecek
Yeni müfredata geçiş, 1, 5 ve 9’uncu sınıflar hariç, diğer sınıflarda kademeli olacak. Derslerdeki gereksiz konular ayıklanacak, içerikler hafifleyecek ancak ders saatleri azalmayacak. Aksine artabilir.m Yeni müfredata geçiş kademeli olacağı için TEOG, YGS ve LYS’ye girecek öğrenciler, yapılan değişikliklerden etkilenmeyecek.m 5’inci sınıfa konulacak yabancı dil hazırlık sınıfının pilot uygulamasına, önümüzdeki eylülden itibaren 81 ildeki 500 okulda başlanacak, sonraki yıl yaygınlaştırılacak.m ABD başta birçok ülkede uygulanan STEM Programı örnek alındı. Matematik içinde hayat bilgisi, Türkçe ve tarih içinde kodlama kazanımı sağlanacak. Kodlama dersi 1’den 4’üncü sınıfa kadar verilen tüm derslerin içine yerleştirildi.
Finlandiya modeli
Yeni müfredatta Finlandiya modeli benimsendi. Kitaplarda az bilgi, çok kazanım olacak.m Türk öğrencilerin ortalamanın altında kaldığı PISA ve TIMSS sınavları da kapsama alındı. Bu sınavlardaki kazanımlar dikkate alınarak konu dağılımı yapıldı.IRKÇI AYRIM KALDIRILDIm Girişimcilik, finansal okuryazarlık, siber güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği, verimlilik stratejisi, ulusal fikri haklar, çölleşme, vergi bilinci gibi konular müfredata girdi.m Kitaplarda yer alan dil, din, ırk ayrımcılıkları giderildi. m Tarih kitaplarında Atatürkçülük’ün yanı sıra ilk kez yakın tarihe yer verildi. Mevcut tarih kitaplarında İkinci Dünya Savaşı’na kadar anlatılan Türkiye Cumhuriyeti tarihi, 2016’ya uzatılacak. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersinde 1950-2016 arasındaki Türkiye Cumhuriyeti yakın tarihi de işlenecek.m Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi, 1960-1980 darbeleri, AB üyelik süreci ve Kıbrıs müzakereleri gibi yakın tarihe damgasını vuran gelişmeler de okutulacak.
15 Temmuz 6'ncı sınıfta
15 Temmuz darbe girişimi ilk kez 6’ncı sınıfta okutulan sosyal bilgiler dersinde yer alacak. Akademik bilgi yoğunluğu azaltıldı. Öğrencileri zorlayan ve özel ders, ek kaynak ihtiyaçları doğuran, üst öğrenim düzeyine bırakılacak konular ayıklandı.
'Evrim ünitesi' çıktı
Müfredatı hazırlanan ancak henüz askıya çıkarılmayan din dersi kapsamında, İslamiyet haricindeki diğer dinlere ve mezheplere ayrılan konular genişletilecek. m Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde konu yoğunluğu azaltılacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) konu olan Hıristiyanlık, Yahudilik, Alevilik konularının daha az anlatılması şikâyetleri dikkate alınacak.m Yeni müfredata göre, lise son sınıf biyoloji dersinin müfredatında yer alan, “Hayatın başlangıcı ve evrim” ünitesi çıkarıldı. Evrim ünitesi, “Canlılar ve çevre” başlıklı bir ünite ile değiştirildi. Ünitede öğrencilere çevre şartlarının genetik değişimlerin sürekliliğine olan etkisi açıklanacak.
'Büyük patlama' ve 'Evrim' sorunsalı
Bakan Yılmaz, Eğitim-Bir Sen’in inkılap tarihinin kaldırılması önerisinin sorulması üzerine, “Bununla ilgili bir çalışma yok. Askıya çıkarılan dersler arasında Atatürkçülük ve İnkılap Tarihi var” dedi. Yılmaz, fizik ve fen kitaplarında ‘büyük patlama’ ve ‘evrim’ konularının çıkarılmasıyla ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı: “Taslağı inceleyin, herkes görüşünü söylesin. Ondan sonra ortaya bir metin çıkacaktır. İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. İlim ne söylüyorsa biz onu takip edeceğiz. Diğeri de ilim midir, varsayım mıdır, kuramsal mıdır ayrı bir tartışma gerektiriyor.”
İlk ve orta okula Atatürk rötuşu
İlkokul birinci sınıf müfredatında Atatürk ile ilgili konularda da değişiklikler yapılması planlandı. Atatürk ile ilgili 1’inci sınıf öğrencilerine aktarılacak bilgiler azaltılıyor. 1’inci sınıfta Atatürk’ün sadece hayatı hakkında bilgi, beceri ve değer sahibi olmaları hedefleniyor. Daha önce birinci sınıfta değinilen, “Atatürk’ün çocukluğunun araştırılması” 2’nci sınıf, “Atatürk’ün kişilik özelliklerinin araştırılması” ise 3. sınıf kazanımı olarak yer aldı.
Taslakta “Atatürk’ün hayatını bilir” başlığında, “Görsel ve işitsel materyallerle Atatürk’ün sadece doğum yeri, anne ve babasının adı, ölüm yeri ve Anıtkabir üzerinde durulur” denildi.
Eski müfredatta Atatürk
Eski müfredatta, 1’inci sınıfta Atatürk ile ilgili verilecek kazanımlar arasında şu ifadeler yer alıyordu: “Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi vurgulanacak. Yurdumuzun Atatürk’ün önderliğinde düşmanlardan kurtarıldığı belirtilecek. Atatürk’ün doğum yeri ve tarihi, anne ve babasının adı, ölüm yeri ve tarihi, Anıtkabir’in yeri konusunda öğrencilerde merak uyandırılarak Atatürk’ün hayatını öğrenmeye istekli olmaları sağlanacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Atatürk’ün önderliğinde kurulduğu örneklerle açıklanacak, Türk milletinin Atatürk’ün önderliğinde birçok hak ve hürriyete kavuştuğu belirtilecek. Öğrencilerden, Atatürk’ün ‘Kemal’ adını almasıyla ilgili anıyı araştırmaları sağlanarak edindikleri bilgileri arkadaşlarıyla paylaşmaları istenecek. Dinledikleri anıdan ne anladıkları üzerinde durulacak.”
Atatürkçülük ünitesi birleşti
Orta okul 8’inci sınıfta okutulan T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programında da önemli değişiklikler yapıldı. Eski müfredatta 5’inci ünite olarak yer alan “Atatürkçülük”, “Çağdaş Türkiye Yolunda Adımlar” ünitesiyle birleştirildi. İki ünitenin adı taslak programda, “Atatürkçülük ve Çağdaşlaşan Türkiye” adıyla yer aldı. Eskiden olduğu gibi yedi üniteden oluşacak derse “Demokratikleşme Çabaları” konuları eklendi. “Atatürk’ten Sonra Türkiye: II. Dünya Savaşı ve Sonrası” ünitesinin başlığı da “Atatürk’ün Ölümü ve Sonrası” olarak değiştirildi.
Uzmanlar ne diyor?
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın dün Ankara’da açıkladığı yeni müfredatla ilgili uzman görüşleri şöyle:
"Kodlama eğitiminin ağırlığı artırıldı"
Doç. Dr. Şirin Karadeniz (Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölüm Başkanı): “Kodlama ve programlama eğitiminin ağırlığı artırıldı. Ortaokulda bilişim teknolojileri ve yazılım dersinde bu eğitim öngörülüyor.
5, 6’ncı sınıflarda zorunlu, 7 ve 8’de ise seçmeli olacak. 2 saatlik ders verilecek. 1 ve 4’üncü sınıflarda serbest etkinlik ders saatinde, bilişim teknolojileri ve yazılım, veli isteği ve okulun inisiyatifine göre yapılacak. 1’den 8’inci sınıfa kadar öğrenciler bilgi ve iletişim teknolojileri, etik ve güvenlik, iletişim, araştırma ve işbirliği; dijital ürün oluşturma ve hesaplamalı düşünme gibi 5 ünitede eğitim görecek. Müfredatta, programlama için bilgisayarlar, tabletler ya da robot kitleri kullanılabilecek.”
"Bu program İngilizce konuşturacak"
Prof. Dr. Yasemin Bayyurt (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü): “Lisede İngilizce eğitimindeki anlayışta değişikliğe gidildi. Daha fazla günlük yaşam ve kullanıma odaklanıldı. Konuşma ve dinlemenin yanı sıra dil becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor; gramer eğitimi ikinci planda. 9’uncu sınıfta başlangıç seviyesi, 10’da daha ileri düzeyde olması isteniyor.
Ayrıca 9’da 6; 10-11 ve 12’nci sınıfta haftada 4 saat ders verilecek.
Öğrencilerin ana dili gibi İngiliz gibi konuşmasından çok, kendilerini düzgün şekilde ifade etmesine odaklanıyor. Doğru uygulandığında ve öğretmenlere gerekli hizmetiçi eğitimler verildiğinde bu program öğrencileri İngilizce konuşturur.”
"Askı sürecinin sonunda şeffaflık önemli"
Batuhan Aydagül (Eğitim Reformu Girişimi Direktörü): “Sürecin sonunda bakanlığın hangi görüşlerin geldiğini ve hangilerinden yararlanıldığını kamuoyuyla paylaşması şeffaflık adına önemli. İncelediğimizde, insan hakları ve yurttaşlık dersi Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’ni ele alıyor. Taslağın sosyal vatandaşlık, dijital yetkinlik, anadilde iletişim referans alınarak hazırlandığı belirtiliyor.
Bu içerik ve referans açısından önemli. Ama bu tür bir dersin nasıl uygulanacağı daha büyük bir sorun. Hayat bilgisi dersinde ise toplumsal cinsiyet eşitliğinin anılan değerler arasında olmaması önemli bir eksiklik.”