Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, terörün bitirilmesi için TBMM’de siyasi kararların alınması, ABD, AB, K.Irak'la görüşmeler ve devlet kurumlarının görüşmeleri dahil 'tüm enstrümanların' devrede olduğunu belirterek, "Artık her çalışmanın hedefi örgütün silah bırakmasıdır" dedi.
Terörle mücadelede 'tam koordinasyon'un sağlandığını ve değerlendirilebilecek 'bütün enstrümanların' devrede olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, terörle mücadele ve Kürt sorununun çözümünde gelinen noktayı ve atılacak adımları Star gazetsinden Mustafa Kartoğlu'na değerlendirdi.
'Entegre strateji' ve 'tam koordinasyon' kavramlarının terörle mücadelede çok önemli olduğunu ifade eden Atalay: "Entegre strateji tüm boyutları, içeride ve dışarıda tüm kurumları, ülkeleri ve ilgilileri kapsıyor. Daha önce benim İçişleri Bakanlığı dönemimde bile güçlü bir koordinasyonu yürütmekte zorluklarımız vardı. Şu anda tam anlamıyla sağlandı. Başbakanımızın liderliğinde; koordinatör bakan olarak ben, Adalet, İçişleri, Milli Savunma, Dışişleri bakanları, Genelkurmay, MİT, Emniyet... Bütün birimler tam bir koordinasyon içinde bu ‘entegre strateji’yi yürütüyoruz" dedi.
"PKK silah bırakmadıkça güvenlik birimlerimizin operasyonları aynı hızla devam edecek" Atalay: "Hiçbir tereddüt yok. İçeride alan hakimiyeti, sınır ötesine operasyonlar devam edecek. Bizim amacımız terörü bitirmek, minimize etmek. Operasyonların artması Silvan saldırısından sonradır. Silvan öncesi 2009-10 dönemi sakin geçmişti. 2011 seçimlerine kadar… Seçimde biz yüzde 50’ye yakın oy aldık. Tam daha ileri adımlar atılacaktı ki Silvan saldırısı oldu. Birileri sabote etti. Bizim de operasyonlarımız arttı." diye konuştu.
"Operasyonlar sürerken, entegre stratejinin diğer bütün enstrümanları da devrededir. Demokratikleşme bir yana, terörü sona erdirici çalışmalarda diğer boyutlar da var. Devlet, iç ve dış bütün mekanizmaları, bütün enstrümanları değerlendirir, sorunu çözmek için seferber olur. Bütün boyutlarıyla "diyen Atalay şöyle devam etti:
"Diğer enstrümanlar dediğimizde TBMM en önemli çatıdır. Biz sakin geçen 2009 ve 2010’da MHP ve CHP’den randevu istedik, vermediler. TBMM’de genel görüşme yapalım dedik, orada da bir şey söylemediler. Sonra, Kılıçdaroğlu’nun Başbakanımızı ziyareti bizi umutlandırdı. CHP dört partili bir çalışma önerdi. Biz de ‘olmazsa, iki parti olarak çalışalım’ dedik. MHP ve BDP’nin katılmayacağı belliydi. Bizim ikili çalışma teklifimiz hala geçerli, ama CHP illa dörtlü olsun derse, bu çözüm istememektir.
Meclis milletin iradesiyle oluşuyor. TBMM millet demek. Siyaset kurumu demek. Siyaset kurumunun üzerindeki vesayeti biz kaldırdık, halkın yeniden güvenini sağladık. BDP’nin bu sürece katkı vermesi önemli. Başbakanımızın ‘terörle aralarına mesafe koysunlar’ çağrısı çok önemli. AK Parti’nin siyaset üzerindeki vesayeti kaldırması gibi BDP de kendi üzerindeki vesayeti kaldırmalı. BDP bugüne kadar etkili bir politika üretemedi ama bu süreçte bile çaba sarfederse hala potansiyel var.
Sivil toplum:TOBB’un organize ettiği bölge işadamları, odalar borsalar toplantıları yapıyoruz. AK Parti de milletvekilleri ve teşkilatlarıyla toplantı yaptı, devam edecek. Başbakanımız onları dinledi, tekliflerini aldı, kendi görüşlerini aktardı. Herşey konuşuldu. Söylenmedik bir söz kalmaz bizim istişare toplantılarımızda, en aykırı şeyler söylenir. Sonunda bir karar alınır ve hepimiz tek ses oluruz. Bölgede aktivitelerimizi arttıracağız. Gitmediğimiz köy kalmayacak. Yaptıklarımızı, yapacaklarımızı, düşüncelerimizi anlatacağız"
Atalay "Terörle mücadelede etkili olabilecek tüm ülkelerle birlikte çalışıyoruz." diyerek şunları dedi: "Kuzey Irak’la daha ileri görüşmeler yapıyoruz. En son Barzani geldi, Başbakan Erdoğan’ bizzat görüştü. Suriye; terörü besliyor. PYD orada destek alıyor. Terör örgütü de Suriye’deki durumdan yararlanmak istiyor. Suriye krizinin bitmesi bizim terörle mücadelemizde olumlu bir gelişme olacak. ABD; Irak’ta ve Kuzey Irak’ta etkili bir ülke. Türkiye’ye terörle mücadelede sınır ötesi operasyonlarımıza istihbarat katkısı veriyor ama beklediğimiz oranda değil. Daha ileri işbirliği, daha fazla destek mümkün. Başbakanımızın ABD başkanlarıyla görüşmelerinde bu konu daima vardır. Başbakan Erdoğan, henüz kesinleşmedi ama Şubat gibi Washington’a gidecek. Planlama yapılıyor. Ondan önce ABD İç Güvenlik Bakanlığı’ndan bana bir davet geldi. Ben önce giderim, liderlerin görüşmesi öncesi hazırlıkları yaparız."
Dördüncü enstrüman olarak Abdullah Öcalan ile görüşmeleri söyleyen Atalay "Terörün bitirilmesi için elinizdeki enstrümanları iyi değerlendirmemek de eksikliktir. Devletin değişik kurumları vardır bu görüşmeleri yapmak için. Bunlar görüşmezse eksiklik yapmışlar demektir. Neden görüşülüyor demek yanlıştır. İmralı dahil her enstrüman bunun içindedir. Bundan sonraki her çalışmanın temel hedefi örgütün silahları bırakmasıdır. Ama tekrar ediyorum; silahlı terörist oldukça güvenlik birimlerimizin operasyonları devam edecektir" diye konuştu.