Hülya Karabağlı / ANKARA
CHP’nin ısrarı üzerine, tasarının geneli üzerindeki görüşmelerde ‘kameralar’ dışarı çıkarılamadı. AKP, kameralar önünde tartışmanın büyümesinden kaçındı. CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar da, muhalefetin konuşmasına müdahaleyi protesto ederek komisyon salonunu terk etti.
Milli Savunma Komisyonu’nda, Askerlik Kanunu’nda değişiklik öngören tasarı görüşmelerinde kamera krizi yaşandı. Mili Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın tasarı üzerindeki açıklamalarından sonra görsel basın dışarı çıkarılmak istenince CHP itiraz etti. Komisyonun CHP’li üyeleri, "Niye çıkarıyorsunuz? Kameralar kalsın" diye ısrar etti. Tartışmanın büyümesini istemeyen AKP, kendi içinde az sayıdaki itiraza rağmen sesini çıkarmadı. Komisyon başkanı Oğuz Kağan Köksal, “Bizim için sakıncası yok. Kameralar kalabilir” dedi. Kameralar, tasarının geneli üzerindeki konuşmaların bitimine kadar komisyonda kaldı.
CHP’li Çandar, komisyonu terketti
Tasarının geneli üzerinde söz alan eski Milli Savunma Bakanı CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, darbe üzerine konuşma yapınca AKP’lilerin tepkisiyle karşılaştı. AKP’liler, tasarının darbeyle bir ilişkisi olmadığı gerekçesiyle Tayan’ı eleştirdi. Komisyon başkanı Köksal da, Tayan’ı tasarı üzerinde konuşmaya davet etti. Konuşmasını bitiren Tayan’dan sonra söz alan CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar, muhalefetin kısa söz hakkına müdahale edildiği gerekçesiyle kameralar önünde komisyon salonunu terketti. Çandar, protestosundan önce, “TSK'nın son derece seçkin, saygın komutanlarının trajik davalar nedeniyle fiili durumu yaşatan siyasal otoritenin hazırladığı metne samimi bir metin gözüyle bakamıyorum, 5 dakikalık bir konuşmama dahi tahammülü olmayan siyasal otoritenin samimi olduğuna beni hiç kimse inandıramaz. Bu komisyonda olmamın bir anlamı olamaz. Şiddetle kınayarak komisyonu terk ediyorum" dedi.
Tayan: TSK ocağına nifak düşmüştür
CHP’li Tayan, tasarının 61. Maddesini eleşterek, “Koca TSK ocağına nifak düşmüştür. Bu nifakın açtığı yaranın telafisi fevkalade zordur. Türkiye bu yanlışın faturasını ağır ödeyecektir, bin yıllık bir itibarı düşürmeye vicdanlar nasıl elverdi anlamakta zorluk çekiyorum” dedi. Tayan’ın konuşması şöyle:
“Bölgenin en güçlü ordusu acınacak hale düşürülmüştür, askeri okullara son yıllarda musallat olunan ele geçirme gayretleri başarılı olursa bugünleri de arayacağız. TSK içindeki dengeleri, gelenekleri, saygı ve disiplini yok ettiniz, ordudaki delikleri yama ile örtmeye çalışıyorsunuz, Tasarı, yapılanları ortadan kaldırmıyor, mahkeme başkanını tayin etmek sorunu çözmüyor.
Millet vicdanı çözüm bekliyor, bu durumu siz yarattınız, seyrettiniz, masum değilsiniz, vebal altındasınız. İsimsiz, imzasız delil gösterilmeden yapılan ihbarlar işleme konulmayacak önerisini getiriyorsunuz, bu değişikliğe neden ihtiyaç duydunuz. Bunun anlamı şudur: Yüzlerce kahraman vatan evladı düzmece ihbarlarla gelecekleri karartıldı, acı çekiyorlar.
Yıllarca bu tertip ve tuzakları anlatamadık, bu teklif çok şeyin itirafıdır. Asker ocağına düşen bu ateşi söndürmek için teklifiniz nedir? İçeride yatan vatan evlatlarının özgürlüğe kavuşması için somut ne öneriniz var?
Başbuğ, Taksim’de silahlı gösteri mi yaptı?
2010 yılında anayasa değişikliğiyle Genelkurmay Başkanı Yüce Divanda yargılanır hükmüne rağmen, özel yetkili mahkemelerde Başbuğ yargılanmıştır.
Sivil kıyafet giyerek senelik iznini kullanırken Taksim’de silahlı gösteri mi yapmıştır, hangi eylemi görev dışıdır. Yasa metni, anayasa maddesinin aynen yazılmasıdır. Bu maddeye kesin şekil verilmeli, açıklık kazandırılmalı. İlker Başbuğ'un hali ne olacaktır?”