Dünyanın en saygın hastanelerinden Johns Hopkins'de görevli Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Profesörü Sabra Klein, mRNA aşılarının Koronavirüs'e ve varyantlara karşı daha uzun ve güçlü bir koruma sağladığını belirtti.
Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen'in haberine göre; Virolog Sabra Klein’a göre mRNA aşıları (Biontech, Moderna gibi) daha uzun ve daha güçlü bir koruma kalkanı oluşturuyor. Hastalığı geçirmiş olanların aşılıların bağışıklık düzeyine ulaşabilmesi için bir doz aşı olmaları şart.
Sadece hastalığı geçirip atlatmış olmak yeni varyantlara karşı düşük koruma sağlıyor. Çünkü virüsü kapan kişi o virüse karşı bağışık oluyor. Yani bağışıklık sistemi tek bir düşmanı tanıyor. Oysa aşı, virüsün farklı türlerine karşı da bağışıklık sistemini ele geçirmeyi sağlayacak bilgiyi aktarıyor. Yani farklı düşmanlara karşı da savaş verme yeteneğini kazandırıyor.
Hastalığı geçirenlerde antikor, aşılar kadar uzun süreli koruma sağlamıyor
Doğal bağışıklık yani hastalığı geçirme yoluyla vücutta oluşan antikor, aşılar kadar uzun süreli koruma sağlamıyor. Bu nedenle hastalığı geçirenlerin de aşı olması şart.
Yapılan araştırmalar hastalığı geçirip üzerine 6-8 ay sonra 1 doz Biontech ya da Moderna aşısı olan kişilerin antikor seviyesinin virüse yakalanmadan iki doz bu aşılardan olan kişilerle benzer düzeyde olduğunu gösterdi.
Hastalığı geçirenlerin bağışıklık sistemi virüsle tekrar karşılaştığında antijen denilen parçalarını hedef alarak onu yok etmeye çalışıyor. Aşı ise en büyük antijen olan ve virüsün hücreye bağlanmasını sağlayan spike proteinini hedef alıyor. Böylece virüs mutasyon geçirse de aşı doğal bağışıklığa göre daha iyi sonuç alıyor.
Hastalığı ağır geçirenlerde hafif geçirenlere oranla bağışıklık daha kuvvetli oluyor. Ancak her durumda zamanla antikor seviyesi düşüyor ve yine aşıya ihtiyaç oluyor.