Sağlık

Artık defne yaprağı, çörek otu, nar çekirdeği gibi ürünler reçeteye yazılabilecek

Hekimlerin bitkisel ürünleri reçetelendirmesi için fitoterapi eğitimi almış olması şartı aranacak

09 Eylül 2016 22:40

Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılan ve eczanelerde satışına onay verilen bitkisel ürünler artık elektronik reçetelere de girecek. Fitoterapi eğitimi alan hekimler nar çekirdeği, çörek otu tohumu yağı, kekik ve defne yaprağı gibi ruhsatlı ürünleri reçeteye yazabilecek.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz, Sağlık Bakanlığı'na akredite olarak yetki alan iki üniversitede hastalıkların tedavisi amacıyla bitkilerden faydalanılması ve etkilerini içeren bilim dalı fitoterapi alanında eğitim verildiğini söyledi.

Ankara'da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İstanbul'da ise Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nde 9 aydır fitoterapi eğitimi verildiğini anlatan Gürsöz, "Fitoterapi eğitimlerini doktorlar ve diş hekimlerimiz alıyor. Diş hekimlerimiz de reçete yazdıkları için onlar da bu eğitime katılabiliyorlar. Onun dışında kimse 'Seni şu ürünle tedavi ediyorum' diyerek reçete yazamaz, kanunen suç işler." dedi.
 

"120 hekim fitoterapi eğitimi aldı" 



Yıldırım Beyazıt ve Bezmialem üniversitelerinde 120 hekimin fitoterapi eğitimi aldığını söyleyen Gürsöz, şöyle devam etti:

"Nisan ayında başlayan eğitimler bitmek üzere. Toplamda 120 hekimimiz bu eğitimi bitirdikten sonra elektronik reçete üzerinden hastaya, 'Sende hafif düzeyde kolesterol yüksekliği tespit ettim. Size kolesterol düşürücü olarak, çörek otu yağı yazabiliyorum' diyebilecek. Hekimler, bitki karışımları üzerine de eğitim alıyorlar. Örneğin hasta 'Balgam atamıyorum öksürük oluyor' dediğinde hekim bir bitki karışımı da yazabilecek. 'Ben size şu karışımları tavsiye ediyorum' diyebilecek. Fitoterapi, 9 aylık bir eğitim sürecini içeriyor. Bunun içerisinde bitkilerin her aşamasında hekimler bilgi sahibi oluyor."

Fitoterapi eğitimlerini akademisyenlerin verdiğinin altını çizen Gürsöz, tıp, eczacılık ve ziraat fakültesindeki akademisyenlerin alanlarına göre hekimlere eğitim verdiklerini söyledi. 9 aylık eğitim süreci sonrasında hekimlerin bitkilerin hangi koşullarda yetiştiği, nasıl ilaca dönüştüğü ve hangi şekillerde ve nasıl kullanılacağına dair geniş bir bilgiye sahip olduğunu belirten Gürsöz, "Hekimlerimiz yazdıkları bitkinin yan etkilerine karşı da hastayı bilgilendirecekler. Yani bir hekim bir hastaya ruhsatlandırılmış bir bitki önerisinde bulunuyorsa onun miktarını ve dozunu da iyi ayarlamak durumundadır. İlacı tavsiye ederken 'Olası bir yan etki görülürse beni haberdar edin' diyecek." ifadelerini kullandı.
 


"3 bin 100 internet sitesi kapatıldı"



Gürsöz, amaçlarının hastaya en güvenilir kişilerin bu ürünleri tavsiye etmeleri ve güvenilir kaynaklardan alıp kullanmaları olduğunu söyledi. İnternet sitelerinde "yüzde yüz bitkisel" ya da "yüzde yüz doğal" şeklindeki ürünlere karşı vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizen Gürsöz, şöyle devam etti:

"Her ürün yüzde 100 doğal ya da bitkiseldir diye bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun içeriğinin iyi incelenmesi ve resmi makamlardan onay alması gereklidir. Bu konuda bu yıl içerisinde 3 bin 100 internet sitesini kapattık.
Sloganımız 'Tarladan ruhsata, tarladan ürüne'. Yayladaki, kırdaki, dağdaki bir bitkiyi alalım, en saf haliyle işlemlerden geçirdikten sonra Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu onaylı logomuz ile ambalajlara basalım. 2020 yılında 100 tane ruhsatlı ürünün raflarda yer almasını istiyoruz."