Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak "Hangi açıdan bakarsak bakalım, Sayın Erdoğan güçlü bir başbakanlıktan sonra halkın kahramanı haline geldi. 14-15 partinin bile birleşmesi kar etmedi, şu veya bu grupların, iç veya dış bazı işbirlikçilerinin bir araya gelmesi kar etmedi" diye konuştu.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Arınç TRT'de katıldığı programda cumhurbaşkanı seçimine ilişkin soruları yanıtladı.
"Bu seçim sonuçlarını üst üste 9. zafer olarak nitelendirebiliriz. Sizin görüşünüz nelerdir" sorusuna, Arınç, "Şüphesiz büyük bir başarı, çok sevinçliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik ediyoruz" yanıtını verdi.
Türkiye'nin ilk defa cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gittiğini belirten Arınç, şunları kaydetti: "Bu önemli bir hak, 7 sene bunun için bekledik ve bugün büyük bir sevinç, coşku içinde sandıklara koştuk. Şu anda da Allah kısmet ederse yüzde 52-53 gibi cumhurbaşkanlığını esasen Yüksek Seçim Kurulu Başkanı bir geçici açıklama yaptı, 'salt çoğunluğu sağlamıştır' dedi.
Sonuçlar değişmeyecek ve kısmet olursa 1-2 gün içinde de resmi sonuçlarda Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başbakanımız Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olacak. 3 genel milletvekili seçiminden oylarını artırarak çıkan bir genel başkan, 3 mahalli seçimden belediyelerin yüzde 60 kazanarak çıkan bir genel başkan, 2 referandumdan yüzde 70'ler, yüzde 58'ler kazanarak çıkan bir genel başkan... Ama bugünkü farklı, 'o başarılara bir yenisini ekledi' de diyebiliriz, 'o başarıların daha üstünde büyük bir başarı sağladı' da diyebiliriz.
'14-15 partinin bile birleşmesi kâr etmedi'
Hangi açıdan bakarsak bakalım, Sayın Erdoğan güçlü bir başbakanlıktan sonra halkın kahramanı haline geldi. 14-15 partinin bile birleşmesi kar etmedi. Şu veya bu grupların, iç veya dış bazı işbirlikçilerinin bir araya gelmesi kar etmedi. Yüzde 53 gibi çok yüksek bir oy oranıyla Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçildi. Çok sevinçliyiz, mutluyuz. Kendisine de vatanımıza da ülkemize de milletimize de hayırlı olmasını diliyoruz."
"Sayın Erdoğan'ın şu ana kadarki hizmetleri toplumda çok ciddi bir karşılık gördü ki bu sonuç ortaya çıktı" denilmesi üzerine Arınç, "Hizmetlerin mutlaka karşılığı vardır ama sadece bu da değil. Çünkü diğer adaylara baktığımız zaman onun her zaman üstünlüğü göze çarpıyordu" karşılığını verdi.
'Sadece AK Partili seçmenler oy vermedi'
Erdoğan'ın halkın çok sevdiği bir insan olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti: "Bu seçimlerde bir partili gözüyle oy verildiğini düşünmüyorum çünkü bu seçimlerde partiler oy almadılar, oy pusulasında partiler yoktu. Partilerin desteklediği veya imza verdiği adaylar söz konusuydu ama Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'na baktığımız zaman Türkiye'yi çok fazla tanımıyordu, siyaseti hiç bilmiyordu. Halkla ilişkisi sıfır, kim desteklerse desteklesin söyleyebildikleri birkaç cümleye münhasır kaldı.
Diğerini tanıyoruz, etnisiteye dayalı bir siyaset yaptı bugüne kadar. Hedef kitlesini biraz farklılaştırdı ama o da yüzde 9'ları aşamadı. Oysa Recep Tayyip Erdoğan, yani kundaktaki bebeğin bile tanıdığı, 76 milyon insanın oy verse de vermese de sevse de sevmese de ciddiyetini, dürüstlüğünü, çalışkanlığını, mertliğini, inancını, ahlakını beğendiği bir insan. Dolayısıyla bu sadece AK Partili seçmenlerin verdiği bir oy değil yüzde 53. Bunun içerisinde MHP'li seçmenlerin de verdiği oylar var, Büyük Birlik'in de Saadet Partisi'nin de az veya kısmen de olsa Cumhuriyet Halk Partisi'nin de... Ben inanıyorum ki Sayın Erdoğan, bu karizmatik liderliğiyle ve bu şahsiyetiyle Türkiye'deki herkesten az veya çok oy almıştır. Diğerlerinin böyle bir şansı yok."
AKP'de neler olacak?
28 Ağustos'tan sonra AK Parti'deki sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin soru üzerine de Arınç, "Güzel şeyler olacak" karşılığını verdi.
Avrupa'dan bir televizyon kanalına, TRT yayınından önce mülakat verdiğini ve kendisine ilk olarak "Partide ne olacak?" sorusunun yöneltilmesine şaşırdığını söyleyen Arınç, 12. Cumhurbaşkanı'nın seçildiğini, büyük bir başarıdan bahsedilmesi gerektiğini belirtti. Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
"Seçim sonucunu sormadan AK Parti'de ne olacağını bana sormaya kalktılar. Biz, bu işlere biraz şerbetliyiz çünkü 30 Mart'ta da biz büyük bir başarı kazandık ama 30 Mart'ı bitirdik, 31 Mart'ta cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandılar. Kim aday olacak, bunun kavgasını yaptılar. Bu, aslında bizim istemediğimiz bir şeydi çünkü 30 Mart başarısının tadını bir çıkarmalıydık. Şimdi de biz 12. Cumhurbaşkanı seçmiş bir milletin evladı olarak bunun bütün sonuçlarını değerlendirmeli ve buradan kendimize bir pay çıkarmalıyız."
'Yeni bir yol haritası'
Resmi sonuçlar ilan edildiğinde Erdoğan'ın partiyle ve milletvekilliğiyle ilgisinin kesileceğine işaret eden Arınç, iktidar partisi AK Parti'de kimin genel başkan olacağının, kimin başbakan olacağının sorulmasının da normal olduğunu belirtti. Arınç, şöyle konuştu:
"Ben bu akşamdan itibaren bu konuda çalışmalar yapılacağını ve genel kongrenin olağanüstü toplanmak suretiyle de partide boşalmış olacak genel başkanlığa kimin seçileceğini, bunun çalışmalarının yapılacağını biliyorum. Dolayısıyla yarın Merkez Karar Yürütme Kurulu toplantımız var, ben de onun bir üyesiyim. Orada belki bir yol haritası ortaya çıkacaktır. Geçmişte yapılan istişarelere ilaveten belki güncel olarak da partimizi 2015'e kadar kim götürebilir veya götürmelidir veya hiç 2015 düşünmeden bu aydan itibaren kim genel başkan ve başbakan olmalıdır, Sayın Genel Başkanımız bunların istişaresini yapacaktır, bir karara varacaktır, o kararın da ne olduğunu hep beraber göreceğiz.
Hiç kimsenin bir endişesi olmasın, cumhurbaşkanlığı seçimi ne kadar önemli ve başarılı geçmesi gerekiyorsa partimizin bundan sonraki başarıları ve hükümet olması da onun kadar önemlidir. Hem cumhurbaşkanımızın orada güçlü olması ve rahat çalışabilmesi, hem de Türkiye'deki istikrarın devamı için AK Parti hükümetlerinin 2015'ten itibaren de devam etmesinde biz zaruret görüyoruz. Partimiz, bir kadro partisidir, güçlü bir ekibiz biz. Bu kadronun içerisinde bizim genel başkanlığımızı, başbakanlığımızı yapacak pek çok insan vardır. Herhalde onlardan birisi üzerinde bir mutabakata varılacaktır. Hiç kimsenin endişesi olmasın, hiç kimsenin kendine yontacak bir beklentisi de olmasın. Her şey yolunda gidiyor. İnşallah en hayırlı sonuçları yakında göreceğiz."