Latince adı Saccharomyces cerevisiae olan bira mayası üzerinde devam eden bir çalışmada mantarın mutasyona uğradığı ve birkaç yıl içinde 20 bin kat büyüdüğü görüldü. 2018'de insan gözünün göremediği tek bir hücre olarak başlayan mantar, bugün pire büyüklüğünde çok hücreli bir canlıya dönüştü.
ABD'deki Georgia Teknoloji Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, deneyde 5 popülasyon içinden en büyük ve en hızlı büyüyen maya kümelerini seçti ve bunları yetiştirdi. Sonunda yarım milyondan fazla klonal hücre içeren bir organizma ortaya çıktı.
Independent Türkçe'nin haberine göre; Biyolog William Ratcliff, "Tek hücreli bir organizmanın giderek daha karmaşık ve çok hücreli organizmalara nasıl dönüştüğünü anlayabiliriz. Yol boyunca bu süreci inceleyebiliriz" diye konuştu.
Şimdiye dek elde edilen kanıtlar da Dünya'daki yaşamın kabaca 3,5 milyar yıl önce tek hücreli organizmalarla başladığını gösteriyor. Ancak bu organizmaların, koordineli hareket yeteneği olan özel dokulara sahip çok hücreli yaşam formlarına nasıl evrildiğine dair çok az şey biliniyor.
Bira mayası üzerinde yapılan deneylerse uzmanların bu hikayeyi bizzat canlandırmalarına ve anlamalarına olanak tanıyor. Hakemli bilimsel dergi Nature'da yapılan araştırmada, mayanın 20 bin kat büyümesinin tam 3 bin nesil sürdüğü ifade edildi.
Deneylerin bir diğer önemli sonucu da oksijenin evrimsel ilerleme üzerindeki büyük etkisinin teyit edilmesiydi. Dünya'nın ilk zamanlarında oksijenin epey kısıtlı olduğu biliniyor. Özel bakteri türleri oksijen üretmeye başlayana dek karmaşık yaşamın serpilip gelişemediği tahmin ediliyor.
Zira mayanın laboratuvarda canlandırılan evrimi, oksijenin dünyadaki ilk çok hücreli yaşam formları üzerinde önemli bir etkisi olduğu fikrini destekliyor. Deneylerde, yalnızca enerji üretmek için oksijene ihtiyaç duymayan maya popülasyonları bu denli büyük boyutlara ulaşabildi.
Öte yandan, oksijene ihtiyaç duyan maya kümelerinin büyümek için ekstra maliyet yarattığı görüldü.
Ratcliff, "Modern bilimin müthiş gücünden yararlanarak, ilk zamanlardaki çok hücreli yaşamı binlerce nesil boyunca evrimleştirebileceğimiz bir sistem kurduk" ifadelerini kullandı.