Kültür-Sanat

Arabeski sevmeyenlere inat

Arabeskin klasikleşmiş şarkılarını rock altyapılarıyla yorumlayan Fairuz Derin Bulut’un yeni albümü Arabesk yayımlandı.

02 Ocak 2009 02:00
Arabeskin klasikleşmiş şarkılarını rock altyapılarıyla yorumlayan Fairuz Derin Bulut’un yeni albümü Arabesk yayımlandı.
 

Müzik yazarlarından Murat Beşer şunları söylüyor Fairuz Derin Bulut'un Arabesk albümü için; "Bir kuşağın dertlerini, acılarını ve her türden sıkıntılarını serzeniş dolu bir çığlığa, itiraz dolu bir feryada çeviren arabesk klasikleriyle dolu bir albüm Arabesk. Bu klasikler, arabesk dünyasının en yakıcı, yıkıcı, kalbin kılcal damarlarını en fazla titreten şarkı yazarı Ali Tekintüre'ye ait olmalarına karşın, elinizdeki albümde yer alan şarkılar ödünç değil. Hiçbir karşılık beklemeksizin, herhangi bir konuda medet ummaksızın çalıyor, söylüyor bu şarkıları Fairuz Derin Bulut. Gerçek aşk gibi...

İşte bu yüzden onların yorumları emanet değil; bir nevi sahip çıkma. Radyoların cızırtılı yayınlarla minibüslerin içindeki milyonlara seslendiği, Unkapanı'nın en bereketli zamanlarında çıkardığı kasetlerle girmediği ev, sokak ve semtin kalmadığı zamanlardan baki kalan Ali Tekintüre şarkıları, Fairuz Derin Bulut'un genç soundu, diri nefesi ve modern duyguları eliyle günümüze aktarılıyor. Fairuz Derin Bulut, arabeskin görüntüde değil gönüllerdeki itibarını açık hüviyetli bir rock ve arabesk gönüllüsü olarak iade ediyor. Emaneten değil, sahiplik duygusuyla ve büyük bir inançla..."

Herkes bu arabeski dinleyecek

Farklı gelebilir evet, ama onlar gerçektende hem rock müziğe hem arabeske gönül vermişler. 1996'dan beri muhtelif yerlerde sahne alan Fariuz Derin Bulut şimdiye kadar underground kalmış olsa da, bu onların bilinçli bir tercihi değil... Nitekim bu albüm ile popüler olmaları hiç uzak değil... Arabesk ikinci albümleri; ilk albümleri Kundante'den bahsettiğimizde, dinlemek lazım diyorlar. Çünkü belirli bir tarza asla sahip değiller ve deyim yerindeyse her şeye açıklar... Belirli bir tarza bağlı müzik yapmamak gibi kesin bir tavırlarının olduğunu söylemek mümkün ve farklı tarzlarda şarkıları olduğu kadar, aynı şarkının içinde farklı tarzları da deniyorlar. Onları ayıran biraz da bu yönleri...

İkinci albümleri ise Fairuz Derin Bulut'u daha da ayırt edici kılacak. Çünkü tek tip bir kitleye hitap etmek istemiyorlar, arabesk dinleyenin de rock dinleyenin de onların dinleyici profiline dahil olabilmesini diliyorlar. Halkla bütünleşmeyi tercih ediyorlar, "bizde halkız" diyorlar, "Keşke Gülhane Halk Konserleri devam etse de orada konser versek..."

Bilinen şarkılara genç yorumlar

Hiçbiri konservatuvar çıkışlı değil grup üyelerin ve böyle olmaktan da çok mutlular. Belli bir kalıba girmeden çok daha özgür olabildiklerini söylüyorlar. Lise zamanlarından tanışan Kerem Atay ve klavyeci Okan Yılmaz'ın birlikteliğiyle temelleri atılan grup Taharruz, davulcu Güçlü Başarır ve kemanda Umut Üşen ile şimdiki kadrosuna ulaşıyor. Zaten uzun yıllardır birlikte uyumlu bir şekilde çalıyorlar, Taksim'de Peyote'de bolca sahne almışlığı bulunan Fairuz Derin Bulut, arabesk sulara yelken açıyor.

Herkesin ilk duyduğu anda tanıyacağı, Ali Tekintüre'nin sözlerinden oluşmuş şarkıları yorumluyor grup... Daha önce Zeki Müren, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Gülden Karaböcek gibi Türk müziğin en önemli seslerinin icra ettiği parçaları şimdi de en modern versiyonlarıyla dinleyebileceğiz. Modern derken korkmayın, hepsi özünü taşıyan, "harbi" damardan şarkılar hâlâ... Zaten vokalde gruba eşlik edenler de inanılmaz yanık seslere sahip kişiler... Kişiler diyorum çünkü bir tanesi müzisyen değil, grubun albümünün çıktığı şirket Pozitif'te çalışan Gonca Öncel, diğeri ise "gerçek" bir arabeskçi olan Serkan Döver... Gazinolarda, pavyonlarda bu tarz müzik söyleyen, Kerem'in askerlikten bir arkadaşı... Gruba Kerem'in askerlik arkadaşlarından destek veren tek kişi o değil... Ayrıca beş kişi albümdeki şarkılarda çeşitli enstrümanlar çalmış... Zaten onların tam da yapmak istedikleri böyle bir şeymiş... Yani tanınan bilinen, rüştünü ispat etmiş usta isimlerle çalışmaktansa, genç yeteneklere yer vermeyi tercih etmişler. Çokta memnun kalmışlar ve ismini söylemeden geçemedikleri şahıs ise kayıt ve miskleri yapan Tolga Tolun... Çok sayıda enstrümanın içinde olduğu şarkılar için gece gündüz çalışmış.

Doğrusu bir taraftan böyle bir işe kalkışmak cesaret işi... Aslında hem arabesk hem rock içinde isyan içerir ve bir şeylere karşıdır. Duygu olarak yakınlık kurabileceğimiz bu iki tür, biçimsel olarak ise hiçbir zaman bu kadar iç içe geçmemişti. Bu yönde gelebilecek eleştiriler hususunda ise kendilerinden çok emin görünüyorlar. Zaten hep istedikleri bir şeymiş bu arabesk albüm ve içlerine de gayet sinmiş. Gerisi çokta önemli değil ama bekledikleri tepkileri zaten internete verdikleri bir şarkılarından almaya başlamışlar. Her yaştan ve her kesimden insan olumlu yorumlarda bulunmuş, olumsuzlar ise sadece kemik kitlelerinden gelmiş. Ama onlar bu kalıbı yıkmak derdinde... Herkes her şeyi dinlesin istiyorlar...