Cihazın geçen hafta toplanan ön siparişlerinde toplam 120 binlik rakama ulaşılmasının ardından, Apple’ın söz konusu talebe yetişip yetişemeyeceğinin hâlâ tartışılmasına karşın; iPad’e yönelik uygulamaları destekleyen fonun sermayesi iki katına çıkarıldı. Risk sermayesi şirketi Kleiner Perkins Caufield & Byers, Apple iPhone için uygulama geliştirenleri desteklemek amacıyla 2008’de 100 milyon dolarlık sermaye ile kurulan iFund programına yaptıkları sermaye katkısını 200 milyon dolara çıkardığını duyurdu. iFund şu ana kadar 202’den fazla iPad uygulaması geliştirdi. Verilen 100 milyon dolarlık ekstra destekle bu sayının artırılması hedefleniyor. Öte yandan teknoloji dünyasında ise artıları ve eksileriyle yaklaşık 3 aydır süren “iPad’i beklerken” yolcuğu devam ediyor. 16 GB’lik versiyonu 499 dolar, 32 GB’si 599 dolar ve 64 GB’si 699 dolar olarak satışa çıkacak olan iPad’in Türkiye’ye ne zaman geleceği ise hâlâ netlik kazanmadı.
Son olarak ABD’nin önde gelen teknoloji yazarlarına konu olan “iPad’i almak veya almamak için 10 neden” listelerine her gün bir yenisi ekleniyor. Bu deneyimlerini sayfalarına taşıyan Washington Post, Wall Street Journal ve New York Times, iPad’i Phone’un büyük hali olmakla eleştirirken, dokunmatik geniş ekranının Apple’ın 150 bini geçen uygulamaları için iyi bir platform olacağı görüşünde.
The Wall Street Journal Gazetesi’nin yazarlarından Walter S. Mossberg, “iPad için henüz Laptop katili demek için erken. Oyunun kurallarını değiştirecek ancak netbook ve laptop’ların yerine geçmesi o kadar kolay olmayabilir” yorumunu yaptı.
The New York Times yazarlarından David Pogue ise hızlı, çekici ve çoklu dokunmatik ekranı ile dikkat çektiğini ancak büyük bir kesimin hâlâ mouse’u olmayan bir bilgisayarın nasıl yaygınlaşacağı konusunda endişe taşıdığına dikkat çekti.