Politika

Anladım ki, bana tam bir tuzak hazırlanmış

CHP lideri Deniz Baykal, Van'daki yumurtalı protestoyu Fikret Bila'ya anlattı.

06 Nisan 2010 03:00
T24 - CHP lideri Deniz Baykal, parti kongresi için gittiği Van'da yumurtalı protesto eylemiyle karşılandı. Milliyet gazetesi Ankara temsilcisi Fikret Bila, Baykal'la Van'daki protestoyu konuştu. "Van'da bana tuzak kurdular" diyen CHP lideri, iktidarın gerekli önlemleri almadığını vurguladı.

Bila'nın bugünkü yazısı (6 Nisan 2010) şöyle:


Sosyal demokratların yakından tanıdığı, SHP’de ve CHP’de uzun yıllar dış ilişkiler danışmanlığı yapan sevgili Şule Bucak, pazar günü, geleneksel hale getirdiği akşam yemeğinde CHP lideri Deniz Baykal’ı evinde ağırladı. Şule’nin konukları arasında Müjde Ar, Ercan Karakaş ve aralarında benim de bulunduğum çok az sayıda gazeteci dostları vardı.

Yemeğe geçmeden önce Baykal’a Van’daki protesto olayını konuştuk. CHP lideri, Van’da yumurtalı protesto eyleminin AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in organizasyonu olduğundan emin konuştu. Baykal, Van’daki olayın bir tuzak olduğunu ve hatta bazı emniyet görevlilerinin de dahlinin bulunduğu yönünde kuşku taşıdığını belirtti. Baykal, olayı şöyle anlattı:


‘Beni yürüteceklerdi’

“Van’a ulaştık. Her şey çok güzel ve çok normaldi. Sokaklarda vatandaşların ilgisiyle karşılaştım. Yol boyunca otobüsten onları selamladım. Kongreyi yapacağımız salonun hıncahınç dolu olduğu bilgisi geldi. Biz otobüsle kongre salonunun bulunduğu yere doğru ilerliyoruz. Bu arada arkadaşlar, emniyet yetkililerinin kongre salonunun bulunduğu sokağın başında otobüsten inmemi istediklerini ilettiler. Hem benim koruma müdürüm hem de Yılmaz Ateş’e iletmişler bu taleplerini. Demişler ki, ‘Kongre salonunun bulunduğu sokak çok dar. Sizin otobüs o sokağa giremez, sokağa dönüş yapması çok zor olur. Sokağın başında Sayın Baykal’ı indirmeniz ve salona kadar yürümeniz daha doğru olur’. Fakat arkadaşlar bu öneriyi kabul etmemişler. Nitekim sokağın başına geldiğimizde otobüs şoförü sokağa rahatça dönebileceğini söyledi. Arkadaşlar da salonun kapısına kadar otobüsle gitmemizin daha doğru olacağını söylediler. Ancak sokağı dönünce gördük ki, protestocular oraya yerleştirilmiş. Koli, koli yumurta alınıp yanlarına konulmuş. Organizasyon çok açık. Nitekim otobüse doğru yumurta atmaya başladılar. Sonradan anladım ki, eğer biz, emniyetin önerisine uyup sokağın başında insek ve yürüsek; yumurtalar üzerimize atılacak! Anladım ki, tam bir tuzak hazırlanmış.”


‘Tek tek saptayacağız’

Baykal, protesto girişiminin BDP’yle ilgisinin olmadığını da vurguladı. BDP Van İl Başkanı’nın ve diğer yetkililerinin anında açıklama yaparak olayla ilgilerinin olmadığını kamuoyuna duyurduklarını belirtti ve şöyle devam etti:

“BDP yetkilileri hemen açıklama yaptılar. Hatta PKK’ya yakın bir uluslararası haber ajansı da haber geçti. Olayın PKK’yla ilgisi olmadığını açıkladı. Protestocuların Hüseyin Çelik’in kontrolünde insanlar olduğu, o insanları tanıyanlar tarafından bana da iletildi. Şimdi o anda çekilen görüntüleri arkadaşlar büyüterek inceliyorlar. Kimin kim olduğu açıkça ortaya çıkacak.”

Baykal, Diyarbakır’da domates atılması olayını anımsatarak, şu karşılaştırmayı yaptı:

“Bana Diyarbakır’da da domates atmışlardı. Ama o kendiliğinden olan bir olaydı. Nitekim Diyarbakır emniyeti ve savcılığı hemen olaya el koydu. Bana yazı yazdılar. Şikâyetçi olup olmadığımı sordular. Ben, gerek yok karşılığını verdim. Ona rağmen soruşturmayı yürüttüler ve bu eylemi yapanlar ceza aldılar. Diyarbakır’ın tutumuna bakın, Van’ın tutumuna bakın. Ben ana muhalefet lideriyim, bir ilde partimin kongresine gidiyorum. Gerekli önlemleri almak iktidarın görevi, sorumluluğu. Ama o ne yapıyor; bana yumurtalı protesto organize ediyor.”


‘Gidemiyorlar derken...’

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Sivas’ın ötesine gidemiyorlar” sözlerinin ne anlama geldiğinin Van’da anlaşıldığını belirterek, şöyle devam etti:

“Başbakan sürekli ‘Sivas’ın ötesine gidemiyorlar’ diyordu. Aslında ‘Sivas’tan öteye gelmeyin’ demek istiyormuş. ‘Gelirseniz, böyle yaparız’ demek istemişler.


Karakaş: Müjde Ar, Behice Boran’ı oynamak istiyor


Ercan Karakaş ve Müjde Ar’la da siyaset ve sinema konularında sohbet ettik. Karakaş, sosyal demokrat öğretiyi ve özellikle Almanya uygulamasını gençlere aktarmak için büyük çaba gösteriyor. Sosyal Demokrasi Vakfı bünyesinde çeşitli faaliyetler yürütüyor.

Müjde Ar’a, kendisini sinema filmlerinde neden göremediğimizi sordum. “Aslında” dedi, “Ben de istiyorum ama çok iyi, çok kaliteli bir proje olması lazım. Öyle bir proje olursa elbette oynarım.”
“Ne gibi?” diye sorunca, yanıtı Ercan Karakaş verdi. “Örneğin” dedi, “Müjde Hanım, Behice Boran’ı oynamak istiyor...”

“Evet, Behice Hanım’ı oynamak istiyorum” diye söze girdi Müjde Ar:

“Ancak böyle bir projeye kimse para yatırmak istemez. Çünkü para yatıranlar hemen kazanmak isterler. Oysa böyle bir filmi kaç kişi izler? Bu tür projelerde kısa yoldan kâr, amaç olmamalı. Böyle düşünecek sermaye sahibi bulmak da çok zor.”