Yaşam

Ankaram platformu 'su'yun peşini bırakmıyor

Ankaram Platformu, Sağlık Müdürlüğü’nün Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği yazıyla, Kızılırmak suyunun sağlık değerlerini aştığ

20 Ağustos 2008 03:00
Ankaram Platformu, Ankara’ya verilen Kızılırmak suyunun peşini bırakmıyor. Ankaram Platformu Sözcüsü İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, İl Sağlık Müdürlüğü’nün Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği yazı ile, su analizlerinin düzenli sıklıkta yapılmadığını ve Kızılırmak suyunun tek başına sağlık değerlerinin üstünde değerler taşıdığını bildirdiğini söyledi.

Ankaram Platformu Sözcüsü İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan yaptığı açıklamada, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nün geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği yazıyı anımsattı.

Ersan, İl Sağlık Müdürlüğü’nün, yazıda, su analizlerinin düzenli sıklıkta yapılmadığını, suda bulunan tüm değerlerin tamamının analizinin yapılmadığını, Kızılırmak suyunun tek başına sağlık değerlerinin üstünde değerler taşıdığı, şebekeye doğrudan Kızılırmak suyu verilmesi durumunda, şebeke suyunun sağlık değerlerinin normal sınırların üstüne çıkacağı, mevcut arıtma tesisinin Kızılırmak suyunu arıtmada yeterli olmayacağı ve bu yüzden acilen yeni bir arıtma tesisi kurulması gerektiğini bildirdiğini söyledi.

Ersan, “Gelinen noktada, İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamada da görüldüğü gibi, Ankara’ya Kızılırmak suyunu arıtabilecek ileri teknoloji bir arıtma tesisi acilen gerekmektedirö dedi.

"Tespitlerimiz devlet kurumlarınca da doğrulanmıştır"

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, Melih Gökçek‘in “27 yıldır Kızılırmak suyu içiliyorö dediği Kırıkkale’de de Gökçek’in yalanlanmış olduğunu savunarak “27 yıldır değil son 7 yıldır Kızılırmak suyunun şehre verildiği ve bu suyun da içme suyu olarak değil, sadece kullanım amaçlı olarak değerlendirildiği ortaya çıkmıştır. Kaldı ki, Kırıkkale belediyesi son dönemde Kızılırmak suyuna uygun ileri teknolojiye sahip bir arıtma tesisi kurarak bu suyu içilebilir standartlara getirebilmiştir" dedi. Ersan, İl Sağlık Müdürlüğü ve belediyenin kendi aralarında yaptıkları yazışma ile de, tüm tespitlerinin devletin kendi kurumlarınca da doğrulanmış olduğuna işaret etti.

İl Sağlık Müdürülüğü'nden yalanlama

Ersan, İl Sağlık Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki söz konusu yazışmanın basına yansımasının ardından, İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya da değindi. Açıklamanın düşündürücü olduğunu ifade eden İMO Ankara Şube Başkanı Ersan, şunları söyledi:

“Müdürlük, basında çıkan haberlerin ardından, yapılan bu yazışmanın ‘rutin’ ve ‘teknik’ bir uygulama olduğunu ve şehir suyu ile ilgili bir sorun olmadığını belirterek yaptığı uyarıların ciddiyet değerini azaltmaya çalışmıştır. Sağlık Müdürlüğü’nün üç gün arayla yaptığı bu çelişkili açıklamalar, yetkili kurumların güvenilirliği ve halka karşı şeffaflığı konusunda da kafalarda soru işaretleri doğurmaktadır. Kurumların kendi aralarında yaptıkları ve halk sağlığı açısından oldukça kritik önem taşıyan bu tarz yazışmaların, basına intikal etmesinden sonra kurumların böyle refleksler göstererek birbirlerini koruma ve aklamaya çalışmaları da oldukça manidardır."

Şebeke suyunun değerleri sürekli değişiyor

Ankaralılar gelişmeler karşısında ne yapacağını bilemediğini söyleyen Ersan, “Ankara şebeke suyunda da ilginç gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Ankara’ya 2008 Haziran ayından itibaren verilen şebeke suyunun değerleri sürekli değişiyorö dedi. Haziran ayının ortasından itibaren 360 bin metreküplük Kızılırmak suyu verildiğini bildiren Ersan şöyle devam etti:

“Bugünlerde ise şebekeye ancak 150 bin metreküp Kızılırmak suyu verilebiliyor. Çünkü Melih Gökçek’in “Dünyanın en hızlı su temini projesi ö deyip ödül verdirdiği Kızılırmak içme suyu hattı projesinde, içme suyu projesi prosedürleri tamamlanmadan inşaata başlanmıştır. Bu nedenle Kızılırmak içme suyu hattında halen patlamalar ve arızalar meydana gelmektedir. Böylece, Kızılırmak suyunun şehre verilen oranlarında değişiklikler olmaktadır. Bu durum da şebeke suyunun parametre ve sağlık değerlerini sürekli değiştirerek insan sağlığı açısından riskli durumlar oluşturmaktadır."