Kültür-Sanat

Ani'de 'sanal' tehcir

Kars'taki Ani Harabeleri'ni anlatan bir internet sitesi kuran Kültür Bakanlığı, Ani'nin Ermeni geçmişine yer vermedi.

26 Kasım 2008 02:00
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ani harabeleriyle ilgili bir internet sitesini yayına soktu. Başka ören yerleri için de internet siteleri hazırlanacağını, işe Ani’den başlandığını duyuran bakanlık, bu siteleri “Ören yerlerine dair doğru ve bilimsel verilere dayalı bilgilerin oluşması için” hazırlıyor. Radikal'in haberine göre Ani için hazırlanan www.ani.gov.tr adresindeki sitede kentin tüm kaynaklarda geçen, herkes tarafından bilinen Ermeni geçmişi hakkında bilgiye rastlanmıyor.

Kars yakınlarındaki Ani’nin ortaçağdan kalma görkemli mimari yapıtlarıyla tanıtıldığı internet sitesinde, kentin tarihi de anlatılıyor. Ani’nin tarihöncesi döneme uzanan geçmişine değinildikten sonra, kentin kuruluşu şöyle aktarılıyor: Ören yerinin dış cephe surları Bagratlı Kralı Aşot tarafından M.S. 964 yılında yaptırılmaya başlanmış daha sonra Kral III. Sembat 978 yılında 2. takviye sur sistemini yaptırmıştır. M.S.1064’te Alparslan’ın Ani’yi fethetmesiyle kent Selçuklu Medeniyetiyle tanışır.”

Buradaki ‘Bagratlı Krallığı’nın o dönem bölgede egemen olan Ermeni krallıklarından biri olduğunu öğrenmek içinse başka sitelere ve ansiklopedilere bakmak gerekiyor. Mesela Ana Britanica’da “9-13. yüzyıllar arasında Doğu Anadolu tarihinde önemli bir rol oynayan Ani, 10. Yüzyılda önemli bir Ermeni yerleşim merkeziydi” deniliyor. Dictionnaire Larouse’da, Hachete Ansiklopedik Sözlük’te, “Ermeni Balgatlı Krallığı’nın başkenti.” diye tanımlanıyor, Meydan Ansiklopedisi’nde harabeler için “Süryani, İran, Ermeni, Arap, Türk etkilerinin dikkat çekici etkilerini taşımakta” deniliyor. Ani’ye üç sayfa ayıran İslam Ansiklopedisi’nde ise kenti yöneten Bagrati hanedanından “Ermeniye hükümdarları” diye söz ediliyor.

Ani, Bagratlı hanedanının hüküm sürdüğü krallığın 961-1045 yılları arasında başkentliğini yapıyor. Kral 3. Ashot, başkenti Kars’tan Ani’ye taşıyor. Özellikle 990 yılından sonraki 1. Gagik döneminde kent büyük bir atılım gösteriyor. Bugün hala kentin simgesi olan Büyük Katedral de o dönem inşa ediliyor. Ticaret yolları üzerindeki kent, yüksek surları, çok sayıda kilisesi ve kimi kaynaklara göre 100 bine varan nüfusuyla bölgenin önemli merkezlerinden biri oluyor. O dönem Ani’nin ‘1001 Kiliseli kent’ olarak da anıldığı biliniyor. Ani, 1064’te Selçuklular tarafından fethediliyor. Uzunca bir süre Şeddatlı Beyliği egemenliğinde kalıyor, 12. yüzyıl sonunda Gürcü egemenliğine geçiyor. 1239’da Moğol istilasını yaşıyan kenti 14. asırdaki büyük deprem yerle bir ediyor. Depremin etkisi ve ticaret yollarının önemini yitirmesiyle küçülmeye başlayan kent Akkoyunlu, Karakoyunlu egemenliklerini görüp 1534’te Osmanlı Devleti’nin tapraklarına katılıyor.


Bin yıllık kiliseler

Kentin ortaçağdaki geçmişini gösteren görkemli yapı kalıntılarının çoğu, kiliseler. Bu kiliselerin neredeyse tamamı da Bagratlı Krallığı döneminde inşa edilmiş yapılar. Ermenistan - Türkiye sınırının tam yanında bulunan kent, Ermenilerin kendi tarihlerini yazarken çok önemsedikleri bir yer.

Kültür Bakanlığı sitesinin hazırlanmasında Ermeni tarih yazımına özellikle bir tepki duyulduğu anlaşılıyor. Anadolu Ajansı’nın haberinde sitenin ören yerini “tüm dünyaya en sağlıklı ve doğru şekilde tanıtmak için” hazırlandığı, Bakanlık’ın işe Ani’den başlamasının sebebinin ise “Ani hakkında arama motorlarındaki olumsuz, 1915 yılı olaylarına gönderme yapan ve yanlış bilgilerin giderilmek istenmesi” olduğu belirtiliyor. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün internette doğru ve yanlış bilginin bir arada bulunduğunu ve bilgi kirliliği yaşanmaya başlandığına dikkati çekiyor ve Ani’yle ilgili çalışmayı şöyle anlatıyor: “Ülkemizin zengin tarihi ve kültürel potansiyeli birçok kişinin ilgisini çekiyor. Ani de bunlardan biri. Ancak Kars Ani Örenyeri hakkında internet üzerinde birçok farklı bilgi sunulur hale gelmiştir. Ancak bu bilgilerin birçoğu güvenilirlikten uzak yorumlar ve temelsiz yaklaşımlar içermektedir. Bu nedenle, bilgi kirliliğini resmi bir kanaldan bilimsel araştırmaların ışığında aydınlatmak bir gereklilik halini almıştır. Bununla birlikte, Ani Örenyeri’ni ülkemizin tarihi potansiyelinin bir parçası olarak doğru ve eğlenceli şekilde tanıtmak ve anlatmak da önemli bir amaç olmuştur. Biz de Genel Müdürlüğümüzün Bilgi Teknolojileri kısmında web sitesi tasarımı yaptık.”