Politika

Anayasa Uzlaşma Komisyonu memurlara, siyasi parti üyeliğinin yolunu açtı

Son günlerin en tartışmalı 'Hazine yardımı' konusunda da partiler mutabakat sağladı. Son milletvekili seçimlerinde geçerli oyların en az yüzde 1 oranında oy alan partilere hazine yardımı yapılmasında uzlaşıldı

03 Ağustos 2013 01:15

Hülya Karabağlı/ANKARA

Anayasa Uzlaşma Komisyonu, "Siyasi Parti Hürriyeti" (Özgürlüğü)  maddesinde,kamu görevlilerine siyasi partilere üye olabilmenin yolunu açtı. Kamu görevlilerine ve üniversite öğrencilerine siyasi partilere üye olma hakkı tanındı.

 

MİT mensupları üye olabilecek mi? 

 

Maddenin önceki müzakeresinde,hakim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar silahlı kuvvetler ve kolluk mensupları ile memur statüsündeki çalışanların siyasi partilere üye olamayacakları hükme bağlanıyordu. MHP'nin talebi doğrultusunda Sayıştay Başkan ve üyeleri ile mülki idare amirlerinin de partilere üye olamayacakları  benimsendi. Ancak,  MİT mensuplarının siyasi partilere üye olup olmayacakları konusu ucu açık bir tartışmaya neden oldu.

Komisyonun MHP'li Üyesi Faruk Bal, T24'ün, "MİT'e yol açıldı mı?"  sorusuna, "Hayır, onlar da emniyet mensupları kapsamında. Üye olamazlar" dedi. Bal, üzerinde tam mutabakat  sağlanmadığı  için  daha sonraki  müzakerelerde  fıkranın  daha açık yazılabileceğine işaret etti.

Siyasi partilerin hangi esaslara uyacağına ilişkin fıkra ile partilerin mali denetimini kimin yapacağına ilişkin fıkrada uzlaşma sağlanamadı. AKP ve BDP mali denetim konusunda Sayıştay'ın yetkilendirilmesini, CHP ve MHP Anayasa Makemesi'nce gerçekleştirilmesinden geri adım atmadı.

 

Yüzde bir oy alana Hazine yardımı

 

Son günlerin en tartışmalı  'Hazine yardımı' konusunda partiler mutabakat sağladı. Son milletvekili seçimlerinde geçerli oyların en az yüzde 1 oranında oy alan partilere hazine yardımı yapılmasında uzlaşıldı. Partilere yapılacak devlet yardımının miktarı kanunla belirlenecek. Ayrıca partilerin gelirleri ile giderlerinin bağlı olduğu esaslar saydamlık ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenecek. Düzenlemede, siyasi partilerin ticari faaliyetleri yasaklandı.

 

BDP dışındakiler anlaştı

 

Komisyonda BDP dışındakiler, partilerin kapatma usul ve esaslarında anlaştı. Buna göre "Siyasi partiler ancak şiddete başvurmaları ya da şiddet kullanmayı teşvik etmeleri durumunda kapatılabilecek. Kapatma kararı verilebilmesi için partinin bu fillerin odağı haline gelmesi şartı aranacak. Odak haline gelmenin esasları demokratik toplumun gerekleri gözetilerek kanunla düzenlenecek.


Meclis'de 330 aranacak


Bir parti hakkında kapatma davası açılabilmesi için Meclis'in 330 oy ile izin vermesi şartı aranacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının talebinin ve TBMM'nin izin vermesinin ardından Anayasa mahkemesi açılan davada üye tamsayısının üçte ikisinin (11) kararı ile kapatma karara verebilecek. Anayasa Mahkemesi dava konusu fillerin ağırlığına göre kapatma yerine idari para cezası verebilecek.


Çocuk Gelinler ve zorla evlilikler bitiyor


Komisyonda "Evlenme ve aile kurma hakkı"  maddesinde mutabakat  çıkmadı.  Ancak,  erken yaş ve zorla evlilikler de  mutabakat sağlandı. İlgili  fıkra, "Devlet çocuklar ve kadınların aile içi şiddete karşı korunmasını sağlar, kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmelerini önler" biçiminde düzenlendi.


BDP 'vicdani ret' de yalnız kaldı


'Vatan hizmeti' başlıklı madde de MHP metne "Her Türkün" ifadesinin yazılmasını isterken, BDP "vicdani ret" hakkını önerdi.  BDP'nin tek başına  kaldığı önerisi şöyle: "Kimse vicdani kanaatlerine aykırı olarak askerlik hizmetini yerine getirmeye veya silah altına alınmaya zorlanamaz. Vicdani sebeplerle askerlik hizmetinin reddedilmesinin şartları ile öngörülecek alternatif kamu hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir."


Üç parti  'kültürel kimlikte' anlaştı


MHP dışındaki üç parti, Anayasa'ya ilk kez girecek "kültürel kimlik hakkı" maddesinde uzlaştı. Düzenlemeye göre, "Herkes kendi kültürünü ve kimliğini geliştirme hakkına sahip olacak. Devlet, bütün kimlikleri ve kültürleri tanıyacak. Bütün kültürlerin ve kimliklerin kendilerini özgürce ifade etme, koruma, geliştirme ve yayma hakkı devlet güvcesi altında olacak. Devlet ayrıca bütün kültür ve kimliklere mensup bireyler ve topluluklar arasında hoşgörü ve diyalog kültürünün gelişmesini teşvik edecek, karşılıklı saygı, anlayış ve işbirliğini sağlamak için eğitim, kültür ve medya alanlarında etkili tedbirler alacak.