Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin seçim barajı hakkında vereceği kararın demokrasi çerçevesinde yerine getirileceğini söyledi.
Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamadan satır başları şöyle:
"Sayın Haşim Kılıç’ın bazı konuşmaların gazetelerde yer alması üzerine bir tartışma başlatılmıştı. Bugün AYM’den bir açıklama yapıldı. Bence gazetelerde Haşim Kılıç’a atfen yayınlanan haberlerden ziyade bu açıklamayı dikkate almamız lazım. Buna itibar etmemiz lazım. Ancak gazetelerde yayınlanan haberler bir gazeteciliktir, kınamıyorum. Gazeteci aldığı bir habere istinaden bu şekilde yazmıştır. Bireysel başvuru konuşmalar sırasında bu konu gündeme gelmiştir. Ama genel kurulda nasıl ne zaman niteliği ne olacak, sayın başkan ve üyeler bunu kesinlikle söylemediklerini ifade ediyorlar.
'Barajları biz getirmedik'
Bireysel başvuru hakkını 2010 referandumunda Türkiye için demokratikleşme olarak gördük ve evet verdik. Hayır diyenler düşünsünler bunun cevabını. Ama bireysel başvuru hakkını kabul eden bu konu üzerinde AYM, AİHM’e gitmeden yurttaşlarımıza başvuruda bulunma hakkını veriyor. Bazı kararlar eleştiriliyor olsa bile AYM demokrasiyi önceleyen karar aldılar. Adil yargılanmayla ilgili, hak ihlalleriyle ilgili bence her zaman takdir ettiğimiz önemli karar verdiler. Şimdi önlerindeki bu konu da çok hayati bir konudur. Biz barajları hiç dert etmeyen bir siyasi iktidarız. 13 yılda 9 imtihandan geçtik hepsinde birinci olduk. Bu barajı biz getirmedik. Henüz 15 aylık bir partiydik önümüzde yüzde 10 barajı vardı. 4 milletvekili ve daha çok çıkaran illerde yüzde 10’u aştığınız zaman bir de yüzde 25’i aşmanız lazımdı. Biz şikayet etmedik, biz iktidar olmak için kurulduk dedik. millet isterse iktidar yapabilir, isterse barajın altında koyabilir.
Fakat anayasamızın önemli bir maddesi var, yönetimde istikrar. Bu sihirli cümleyi bağdaştıracak bir seçim sistemi elbette bulunabilir. Ama geçmişte yönetimde istikrardan uzak kalmış olan Türkiye’nin neler kaybettiğini bilmek lazım. Bunu sadece AYM üyelerinin değil hepimizin bilmesi gerekir. Bu konuyla ilgili olarak AYM’ye başvurular yapıldı 90’larda. Sonra 2004-2005’lerde AİHM’e gidildi. Bir karar verildi bu barajın bütün partiler için geçerli olduğu ve aykırı olmadığı konusunda kararlar verildi.
Biz bir yıl önce bütün muhalefet partilere bir teklifte bulunduk. Bu baraj kalmalı mı, kalkmalı mı? Dar bölge mi daraltılmış bölge mi? Hiçbirisinden incir çekirdeğini dolduracak bir şey gelmedi. Onları beklemekten sıkıldık, onlarda baraj kalsa daha iyi olacak dediler. Bugünkü sistemin devam etmesi konusunda muhalefetin de bir şey söylememesine bakarak biz karar verdik.
Şimdi AYM önündeki konuları tartışacaktır, bu kriz anlamına da gelmez. Mahkeme ne karar verirse versin bunun gerekleri yerine getirilir. Hiçbirimiz endişe içerisinde değiliz."