Birkaç hafta önce kasiyersiz süpermarket deneyimiyle adını duyuran dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Amazon’dan perakende ve e-ticaret dünyasında devrim yaratacak nitelikte iki gelişme daha duyuruldu.
Ocak Medya'nın Venturebeat’ten çevirdiği habere göre, Amazon yine devrim niteliğinde bir patent başvurusunda bulundu. Proje uçan bir zeplin şeklinde “hava ikmal merkezi” (airborne fulfillment center: AFC) ve bu ikmal merkezinden dağıtım yapacak drone’ları içeriyor.
Proje, belirli bir bölgede bazı ürünlerin talebinin artacağının tahmin edilmesiyle, o bölgeye talep edilecek ürünleri içeren bir AFC gönderilmesi ile başlıyor.
Proje şu örnek ile anlatılıyor:
"Bir stadyumda büyük bir maç olacağını düşünün. Amazon geçmiş verilerine bakarak bu bölgede forma, şapka, atkı ve yiyecek içecek satışlarının artacağını tahmin ediyor ve bu bölgeye bu eşyalarla dolu bir AFC gönderiyor. Kullanıcılar Amazon’dan bu ürünlerin siparişini verdikçe AFC drone’lar göndererek bu kullanıcılara ürünlerini gönderecek. Bu zeplin aynı zamanda bölgeye ve maça uygun reklam da gösteriyor olacak."
Geçtiğimiz hafta Amazon, İngiltere’de sipariş anından tam 13 dakika sonra bir drone ile müşterisine siparişi başarıyla ulaştırdı. Cambridge, İngiltere’den verilen siparişin içerisinde bir Amazon Fire TV ve bir paket patlamış mısır bulunuyordu.
Amazon yıllardır depo otomasyonu ve paketleme süreçlerinde döneminin çok ötesindeki teknolojileri başarılı bir şekilde uygulamasıyla tanınan bir teknoloji şirketi. Otomatizasyon ile depoda çalışan insan sayısını azaltmayı ve verimliliği ciddi bir şekilde artırmayı da yıllardır başarabilmiş.
Son dönemlerde Amazon’un çok büyük bir organizasyon olmasına ve e-ticaret geçmişi bulunmasına rağmen inovasyon açısından çok ileride olması ve Apple ve Google gibi teknoloji arka planı olan rakiplerini, başarılı inovatif proje sayısında geride bırakması teknoloji dünyasında çok tartışılan bir konu. Yakın zamanda ünlü teknoloji yazarı Eric Ries ile yapılan bir söyleşide, Ries bu farkı, Amazon’un yeni projelere ve inovasyona bakış açısının daha sonuç odaklı ve daha esnek olmasına bağlıyor.
Ries’e göre Amazon her zaman son kullanıcıların bir sorunundan yola çıkarak bir projeye başlıyor, bir fikir oluştuğu anda ise o fikri oluşturan ekiplerin en hızlı şekilde kullanılabilir bir prototip çıkarmasını destekliyor. Bu süreçte projeye prototip kararı verildiği anda, küçük bir ekip tarafından (Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un iki pizza ile doyabilecek bir takim diye tabir ettiği) en hızlı şekilde uygulanıyor ve ilk çıkan sonuçlar bir test ortamında deneniyor. Eğer ilk sonuçlar pozitifse, bu projenin daha yüksek sayıda ve daha ucuza nasıl yapılacağı planlanıyor, takımlar ve bütçeler büyüyor, fikir daha da mükemmelleştiriliyor.
Ries’e göre, Google’daki yaklaşımın çok daha farklı, önce zor bir sorunun çözüldüğünü daha sonra bu çözümün kimler tarafından nasıl kullanılacağını ve nasıl ekonomik bir değere dönüştürüleceği tartışılıyor. Bu sebeple, çözüm kullanıcıdan bağımsız ilerliyor ve projeler çok uzun sürüyor ve son kullanıcıya geç ulaştığı için, ekonomik değer yaratılamadan projeler öldürülüyor ya da sürüncemede bırakılıyor. (Google Glass, Driverless Car örneklerinde olduğu gibi)