Altı muhalefet partisinin oluşturduğu Kurumsal Reformlar Komisyonu ekonomideki önemli aktörlerin reformuna ilişkin hazırladığı raporu açıklayarak zihinsel karmaşa içinde olduğunu söylediği iktidara ekonomik krize çözüm için seçime gitme çağrısında bulundu.
Altı muhalefet partisinin bir araya geldiği altılı masa kapsamında oluşturulan Kurumsal Reformlar Komisyonu çalışmalarının ardından ilk raporunu bugün açıkladı.
Rapor, Komisyon üyeleri Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomi Politikaları ve İşveren Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, Demokrat Parti Ekonomik İşler Başkanı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin, İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ve Saadet Partisi Ekonomik İşler Başkanı Sabri Tekir tarafından ortaklaşa sunuldu.
"Ucube" Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi
Raporun girişinde 2018'den itibaren uygulamaya geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin "devletin yönetim modeli, kurumsal yapısı, hukuk, temel hak ve özgürlükler ve ekonomi başta olmak üzere tüm alanlarda büyük bir yıkıma yol açtığına" vurgu yapılarak şu ifadelere yer verildi:
"Bu ucube sistemde Güçler Ayrılığı yerini Güçler Birliğine bırakmış, kurumsal yapılar ve kapasiteler tahrip edilmiş, ehliyet, liyakat ve dürüstlük yok edilerek, ülkemiz yetersiz yandaş kadroların elinde, tek kişinin emir-komutası altına girmiştir. Esasen mevcut tablo yönetmeden ziyade bir yönetememe manzarasıdır. Bunun sonucu da istikrarsızlık, pahalılık, işsizlik ve her geçen gün daha da fakirleşmektir."
Raporda bu sorunların çözümü olarak acilen Parlamenter Sisteme geçilerek güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi gerektiği belirtildi. Ekonomi başta olmak üzere "tüm kurumsal yapının güçlendirilmesi, toplumun tüm kesimlerini içeren, ortak akla ve koordinasyona dayalı bir kamu yönetimi anlayışının geliştirilmesi, kaynakların tüm toplum kesimlerinin ortak yararını gözetecek şekilde kullanılması, akla ve bilime dayalı politikalara dönülmesinin” sağlanmasının da şart olduğu bildirildi.
Altılı masanın ilk işi ekonomide hasar tespiti olacak
Altılı masa komisyonunun ekonomideki başat kurumların reformu için raporda yer verdiği başlıklar adım adım sıralandı.
Bu çerçevede seçim sonrasında iktidarın el değiştirmesi durumunda ilk yapılacak işlerden birisi Durum ve Hasar Tespit Komisyonu kurulması olacak. Komite, kurumlardan veri ve bilgi talep etme konusunda tam yetkili olacak.
Komitenin araştırmaları sırasında belirlenen usulsüzlükler ve mevzuata aykırı durumlar yolsuzlukları araştırmak ve soruşturmakla görevlendirilecek Devlet Denetleme Kurulu, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu ve Sayıştay’ın çalışmalarına önemli girdi sağlayacak.
Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanacak
Raporda Ekonomik ve Sosyal Konsey'e (ESK) işlev kazandırılması için alınacak önlemler de sıralandı.
Her üç ayda bir toplanması gereken Ekonomik ve Sosyal Konsey’in 2009 yılına kadar geçen 14 yılda sadece 19 kez toplanırken 2009 yılından sonra ise hiç toplanmadığı bilgisi de raporda yer aldı.
ESK'da görev alan kesimlerin hükümete yakınlıklarına ve politik kaygılara göre değil temsil güçlerine göre seçileceği de belirtilerek üyeler arasında temsilde adalet sağlanacağı kaydedildi. Buna göre, Konsey Başkanı; geçiş döneminde Cumhurbaşkanı, parlamenter sisteme geçildiğinde ise Başbakan olacak. Başkanların katılamadıkları toplantılara tayin ettikleri yardımcıları başkanlık edebilecek.
Strateji ve Planlama Teşkilatı kurulacak
Altılı masanın bir diğer vaadi de Strateji ve Planlama Teşkilatı’nın kurulması oldu.
Bu kapsamda kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programa dayalı, kurumlar arası koordinasyonu esas alacak olan teşkilat başlangıçta cumhurbaşkanına, parlamenter sisteme geçişten sonra ise başbakana bağlı çalışacak. Teşkilat çalışmalarında akademi, STK ve özel kesimlerle yakın iş birliği içinde olacak.
Bu teşkilat, küresel gelişmeleri de dikkate alarak, "tüm kesimleri kapsayacak bütüncül bir yaklaşımla, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ekseninde; ulusal, bölgesel ve sektörel bazda strateji, reform, plan ve programlar" hazırlayacak.
Merkez Bankası’nın kurumsal yapısı güçlendirilecek
Raporda; son yıllarda bağımsızlığı ile ilgili tartışmaların odağında yer alanTürkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve bağımsızlığının teminat altına alınmasına da yer verildi.
Enflasyonun kalıcı olarak düşük tek haneli değerlere indirilebilmesi için TCMB'nin hükümetle birlikte belirlediği enflasyon hedefi ve kur rejimi çerçevesinde elindeki araçları bağımsız şekilde kullanan ve karar alan itibarlı ve etkili bir kurum olmasının büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Altılı masanın TCMB için vaatlerinin bazıları ise şöyle:
• TCMB, temel görevi olan fiyat istikrarına odaklanacak, finansal istikrara da katkı yapacak şekilde faaliyetlerini yürütecek. Merkez Bankası'na fiyat ve finansal istikrar dışında sorumluluklar yüklenmeyecek.
• Merkez Bankası'nın temel görevlerini, araç bağımsızlığını ve üst düzey atamalarını ilgilendiren yasal değişiklikler TBMM’de nitelikli çoğunlukla gerçekleştirilecek.
• Başkan ve üst düzey yönetimin atanma süreçleri şeffaflık, ehliyet, liyakat ve ortak aklı esas alan bir zeminde yeniden tasarlanacak, Başkan, Başkan Yardımcıları ve Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri beş yıllık süre için atanacak.
• Başkan, Bakanlar Kurulu Kararıyla, Başkan yardımcıları ise Başkan'ın teklifi üzerine üçlü kararname ile atanacaklar.
• Başkan ve PPK üyeleri en fazla iki defa atanabileceklerdir.
• Merkez Bankası Kanunu’nda süre tamamlanmadan görevden almaya izin veren haller açıkça belirlenerek, Başkan, Başkan Yardımcısı ve Kurul üyelerinin TCMB Kanunu dışındaki bir düzenlemeye dayalı olarak görevden alınamaması temin edilecek.
Altılı masadan iktidara seçim çağrısı
Komisyon’un İYİ Parti’li üyesi, Merkez Bankası’nın eski başkanlarından Durmuş Yılmaz, bu raporun ilerde daha genişletileceğini de belirterek altılı masanın bu önerilerinin hayata geçebilmesi için bir erken ya da baskın seçim gerektiğini söyledi ve iktidara seçime gitme çağrısı yaptı.
Yılmaz, ekonomideki bu kurumsal reformların uygulanmaması durumunda Türkiye'deki ekonomik krizin derinleşeceği uyarısında da bulundu. Yılmaz, "İktidar zihinsel bir karmaşa içinde. Eğer bu karmaşa olmasaydı ekonomi şu anda bu durumda olmazdı. Bu karmaşa devam ettiği sürece de ekonomide düzelme olmayacak" ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi’nden Çanakcı ise bu rapordaki önerilere dair tüm hazırlıkların aslında tamam olduğunu belirterek "Dolayısıyla bu reformların zaman alması diye bir durum söz konusu değil. İktidar değişir değişmez derhal hayata geçirilebilecek ve sonuçları da hemen elde edilebilecek reformlar" dedi.
Demokrat Parti’den Şahinalp, iktidarın “faizleri düşürüyoruz” iddiasının doğru olmadığını belirterek, TCMB'ye uygulanan baskı ile politika faizinin yüzde 19'dan yüzde 14'e düşürülmesi sonrasında sadece konut kredileri faizlerinin yatay kaldığına; ihtiyaç, ticari ve tüketici kredi faizlerinin ise önemli ölçüde arttığına dikkat çekti.
CHP'den Öztrak da bugün Türk ekonomisine bakıldığı zaman en büyük sorunun yönetime duyulan güven olduğunu söyleyerek "Bu öneriler bugün ekonomideki tahribatın neden olduğu bulanıklığın ortadan kaldırılarak gerçek tablonun ortaya çıkarılması için önemlidir. Aslında kısa sürede de sıkıntıların aşılmasını sağlayacak düzenlemelerdir" diye konuştu.
Saadet Partili Tekir de Türkiye'nin içinde bulunduğu krizi aşmaya yönelik yeterli imkanı ve tecrübesi olduğunu belirterek, ancak bunun için milletin "bilinçli tercihlerde" bulunması ve iktidarı değiştirmesi gerektiğini kaydetti.
Gelecek Partili Bilgin ise hedeflerinin ekonomiyi içinde bulunduğu ağır bunalımdan çıkarmak olduğunu söyleyerek "Bütün bu çalışmalarımızın ve bundan sonra yapılacak çalışmaların özü, 'dünya beşten büyüktür' diyenlere 'Türkiye de birden büyüktür' diye seslenmektir. Halkımıza ise yandaşlarla değil paydaşlarla çalışacağımızın taahhüdüdür" diye konuştu.