HABER/ANALİZ
Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Mutabakat Metni’ne imza atan altı siyasi partinin liderlerinin dün gerçekleştirdikleri, beş saat süren ikinci yuvarlak masa toplantısına, AKP ve MHP’nin hazırladığı yeni seçim sistemi teklifi damga vurdu. Altı lider, Millet İttifakı’nda yer alan dört parti ile mutabakat metnine imza atmalarına rağmen henüz ittifakta yer almayan DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin tekliften nasıl etkileneceğini tartıştı.
Toplantıda, partilerin ittifak oylarıyla vekil çıkartabilmesini engelleyen yeni sistemin, mutabakat metnine imza atan CHP ve İYİ Parti dışındaki dört partinin Meclis’te temsil edilmesini neredeyse olanaksız hale getirdiği tespiti yapıldı. Bu nedenle, bu partilerin temsillerinin hangi yöntemlerle sağlanabileceğinin belirlenmesi için yeni bir çalışma grubu oluşturulması kararı alındı. Liderlerin bir sonraki toplantısında çalışma grubunun bu konuda yapacağı ön tespitler masaya yatırılacak.
Ankara Ahlatlıbel’de yuvarlak masa toplantısında bir araya gelen ve hemen ardından 28 Şubat’ta Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Mutabakat Metni’ne imza atan altı partinin liderleri, dün DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın evsahipliğinde yeniden bir araya geldi. Beş saat süren ikinci yuvarlak masa toplantısına Babacan’la birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal katıldı.
İkinci çalışma grubu
Alınan bilgiye göre, toplantının başında imza atılan mutabakat metnine yönelik tepkiler tartışıldı. Özellikle Cumhur ittifakını oluşturan AKP ve MHP’nin altı partinin ortak metne imza atmasından rahatsızlık duyduğuna yönelik görüşler konuşuldu.
Altı partinin birlikteliğinin ve iktidarın ekonomide yaşanan sıkıntılar nedeniyle oy kaybı yaşamasının Cumhur ittifakını tedbir almaya ittiğinin konuşulduğu toplantıda, Meclis’te bu hafta yasalaşması beklenen, seçim barajını yüzde 7’ye indiren teklifin de bu kaygılarla hazırlandığı ifade edildi.
Teklifin, seçim güvenliğini ilgilendiren maddelerinin ayrıca değerlendirildiği toplantıda, özellikle ittifakta yer alan partilerin ittifak oylarıyla vekil çıkartabilmesini engelleyen düzenleme değerlendirildi. Mevcut düzenlemede, seçim ittifakına verilen oylar ittifakı oluşturan tüm partilere verilmiş sayılıyor. İttifak oylarıyla çıkan vekiller daha sonra ittifakı oluşturan partilerin oy oranına göre dağıtılıyor. Cumhur ittifakının teklifinde ise partiler ittifak oylarıyla vekil çıkartamıyor.
Bu maddelerin, özellikle oy oranı düşük olan Demokrat Parti, DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin vekil çıkartabilmesini engellemeyi ve bunun yansıması olarak altı partinin birlikteliğini bu şekilde dağıtmayı amaçladığı yorumlandı.
Bu nedenle seçim teklifindeki düzenlemeye karşı hangi yol haritasının izleneceğini şimdiden belirlemek için bir çalışma grubu oluşturuldu. Altı parti, daha önce, mutabakat metnindeki düzenlemelerin nasıl hayata geçirileceğine yönelik ayrı bir çalışma grubu da oluşturmuştu. Yeni çalışma grubu ise seçimde hangi bölgede hangi partinin daha çok vekil çıkartabileceği, ortak listelerle seçime girilmesi halinde hangi sonuçların alınabileceği konusunda çalışmalar yapacak ve liderlere önerilerde bulunacak.
Seçim güvenliği
Yuvarlak masa toplantısında, seçim teklifinde yer alan, il ve ilçe sandık kurullarının bütünüyle değiştirilmesine ve bir partinin müşahidinin başka parti tarafından rıza alınmadıkça müşahit gösterilememesine yönelik düzenleme de tartışıldı.
Oluşturulan çalışma grubu, seçim güvenliğinin nasıl sağlanacağı, altı partinin hangi bölgelerde nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda da çalışmalar yapacak.
Sırayla ev sahipliği
Altı liderin ikinci buluşmasına Babacan ev sahipliği yaptı. Liderler, seçime kadar aralıklarla buluşmak ve bu buluşmalara sırayla partilerin liderlerinin ev sahipliği yapması konusunda da uzlaştı.
Toplantılarda, seçim dışında yeni anayasa, çıkartılması gereken yasalar ve yol haritası konuları da çalışma gruplarının önerileri doğrultusunda tartışılacak. Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve ittifakta hangi partilerin yer alacağı başlıkları ise seçime kısa bir süre kala masaya yatırılacak.
Net mesaj: En geniş yelpazede temsil eden bizler
Seçim teklifinin altı partinin birlikteliğini dağıtmayı amaçladığının altının çizildiği toplantıdan sonra yapılan açıklamada, net mesajlar verilerek, şöyle denildi: "Toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak bizler, Türkiye siyasi tarihinde benzeri olmayan bir iş birliği bilinciyle, kutuplaşma yerine istişare ve uzlaşmayı esas alarak “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş” konusunda tam bir mutabakata varmış ve ortak mutabakat metnimizi 28 Şubat’ta milletimizle paylaşmıştık.
“Yarının Türkiyesi”ni inşa etmek üzere 12 Şubat tarihindeki toplantımızda kararlaştırdığımız iş birliği alanlarını değerlendirmek ve ilerletmek amacıyla bugün tekrar bir araya geldik. Öncelikle Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin yol haritası kapsamında bir çalışma grubu oluşturduk. Geçtiğimiz ay içinde yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirdik ve bu bağlamda birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk.
"Siyasi mühendislikten etkilenmeyeceğiz"
Milletimizin bilmesini isteriz ki, demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İş birliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız. Öte yandan hangi şartlarda olursa olsun, milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma daha grubu oluşturduk.
Ekonomik kriz ve Ukrayna
Bugün ülkemizin içinde bulunduğu derin ekonomik krizi de değerlendirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber uygulamaya konulan akıldan, bilimden, gerçeklikten ve istişare kültüründen kopuk keyfi politikalar ağır bir hayat pahalılığına, işsizliğe ve yoksulluğa yol açmış, ekonomik kırılganlıklar ciddi biçimde artmıştır.
Bu konularla birlikte derin bir uluslararası krize yol açan Rusya-Ukrayna savaşını da ele aldık. Rusya Federasyonu’nun uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saldırması ile bölgemizde istikrar ve barış tehdit altına girmiştir. Bu kriz bize akılcı, tutarlı ve ülkemizin orta ve uzun vadeli stratejik menfaatlerini dikkate alan bir dış politikanın önemini bir kere daha göstermiştir.
"Birlik ve uzlaşı"
Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyoruz; bizler Türkiye’yi karanlık günlerden çıkartma kararlılığı içerisindeyiz. Umutlarımız ve geleceğe olan inancımız, Türkiye’nin sorunlarından çok daha büyüktür.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnimiz ve sürdürdüğümüz iş birliği, milletimizin geleceğe dair umudunu ve inancını artırmıştır. Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek ve her bir vatandaşımızı insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standardına kavuşturmaktır. İktidarın ayrıştırma ve kutuplaştırma politikalarının tam tersine, birlik ve uzlaşı ile çalışmalarımıza devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız."