Çevre

Alpu Termik Santrali'nde bilirkişi muamması

“Herkesin yaşamak istediği Eskişehir yeni bir Yatağan olmasın”

28 Kasım 2018 17:03

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Alpu’da kurulmak istenen kömürlü termik santrale ilişkin yürütülen çevre mücadelesinde kazanılan mahkeme kararlarının Enerji Bakanlığı tarafından yerine getirilmediğini söyledi. “Enerji Bakanına soruyoruz 'Mahkeme kararına uyun, projeden vazgeçin' diyoruz, bize ulaşan mahkeme kararı yoktur” diye yanıt verildiğini belirten Çakırözer, bilirkişi muammasına da dikkat çekti. Mahkeme kararlarını engelleme, geciktirme girişimleri olduğunu vurgulayan Çakırözer, “Jet hızıyla çıkan "ÇED Olumlu" kararına karşı açılan davada mahkeme bir bilirkişi heyeti atadı. Otuz gün içinde rapor yazmaları lazımdı. Bugün tam 90'ıncı gün doldu, bilirkişi bilmez kişi olmuş, bekliyor, bekliyor ki Eskişehir'imizin verimli ovası zehir santrali için pazarlanabilsin” diye konuştu.

Eskişehir’in çevre sorunlarını Meclis gündemine taşıyan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Büyükşehir Belediyesi’nin çöpten enerji üreten tesislerini örnek göstererek, Alpu’da kurulması planlanan kömürlü termik santral projesinden vazgeçilmesini istedi.

Yeniköy ve Kemerköy Santrallerinin yer aldığı Muğla’da yaşananlardan örnek gösteren Çakırözer, “Muğla’da 1983-2017 yılları arasında hava kirliliği kaynaklı 45 bin erken ölüm yaşandı. Kalp, damar ve solunum yolu hastalıkları nedeniyle 46 bin kişiyi hastanelik etti bu santraller. Eskişehir Türkiye'nin havası en temiz kenti. Biz insanların en fazla yaşamak istediği bu kente yeni bir Yatağan istemiyoruz” dedi.

Türkiye’de sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının devlet eliyle katledildiğini vurgulayan Çakırözer, “Bunun son örneklerinden biri de Eskişehir'imizde verimli Alpu Ovamız'a yapılmak istenen zehir santrali. Trakya, Çanakkale, Adana, Konya ve Karaman'ın verimli toprakları da aynı tehditle karşı karşıya” dedi. Alpu Ovası’nda kömürlü termik santral kurulduğunda tarım ve hayvancılığın biteceğini dile getiren Çakırözer, Yeniköy ve Kemerköy Santrallerinin yer aldığı Muğla’da yaşananlardan örnek verdi. Çakırözer, “Muğla’da 1983-2017 yılları arasında hava kirliliği kaynaklı 45 bin erken ölüm yaşandı. Kalp, damar ve solunum yolu hastalıkları nedeniyle 46 bin kişiyi hastanelik etti bu santraller. Güzel Muğla'mız maalesef havası en kötü iller arasında 4'üncü sıraya düştü çünkü kırk yıl boyunca bu santraller 28 bin kilo cıva saldı. Her yıl 1.100 kilo cıva suya, tarlalara ve ormanlara çökelmekte. Eskişehir Türkiye'nin havası en temiz kenti. Biz insanların en fazla yaşamak istediği bu kente yeni bir Yatağan istemiyoruz” dedi.

Enerji Bakanı’nın bütçe görüşmeleri sırasında termik santrale ilişkin açıklamalarını hatırlatan Çakırözer, “Enerji Bakanı ‘Termik santrallerin hepsi çok modern, dibinde elmalar bile var’ diye övdü. Daha haftası geçmeden örnek gösterdiği Çan Termik Santrali'nde 2 kez patlama yaşandı, işçiler hayatını kaybetti. Biz Eskişehir'imizde aynı faciaları istemiyoruz” diye konuştu.

Çakırözer Alpu’da kurulmak istenen kömürlü termik santrale ilişkin yürütülen çevre mücadelesi için sonuçlanan hukuki kararları da hatırlatarak, şöyle konuştu:

“Eskişehir'de çevre mücadelemizin çok sağlam bir hukuki dayanakları da var ama dinleyen yok! Enerji Bakanına ‘Mahkeme kararına uyun, projeden vazgeçin’ diyoruz, ‘Bize ulaşan mahkeme kararı yok’ diyor. Tüm Türkiye'nin sevindiği mahkeme kararlarını tanımadıklarını söylüyor. Siz ‘Yok’ da deseniz de ‘Ulaşmadı’ da deseniz o kararlar kapı gibi karşınızdadır. O kararlar ve daha gelecek olan yeni kararlar durduğu sürece oraya o santrali yapamazsınız. Hangi oyun çevrilirse çevrilsin Eskişehir'de belediyelerimiz, çiftçilerimiz, baromuz, sivil toplum örgütlerimiz yani tüm Eskişehirliler bu santrale karşıyız. Temiz hava, temiz su, bereketli topraklarımıza hep birlikte sahip çıkacağız.

 Eskişehir'de çevre mücadelemizin çok sağlam bir hukuki temeli de var. Mahkemeler art arda iptal kararları veriyor. Zehir santrali için tarım arazilerinin yağmasına imkân sağlayan yönetmelik değişikliği için Danıştay yürütme durdurma verdi. Kömürün çıkarılacağı maden sahası için alınan "ÇED Gerekli Değildir" kararını da idare mahkemesi iptal etti ama hukuku dinleyen kim? Enerji Bakanına soruyoruz "Mahkeme kararına uyun, projeden vazgeçin." diyoruz, bir cümle yanıt gönderiyor: "Bize ulaşan mahkeme kararı yoktur." Sadece Eskişehir'in değil, tüm Türkiye'nin sevindiği mahkeme kararlarını tanımadıklarını söylüyor. Bu olmaz, olamaz. Sayın Bakana ve bu zehir santralini dikmek isteyenlere sesleniyorum: "Yok." da deseniz "Ulaşmadı." da deseniz o kararlar kapı gibi karşınızdadır. O kararlar ve daha gelecek olan yeni kararlar durduğu sürece oraya o santrali yapamazsınız.

 Değerli arkadaşlarım, şimdi bir de yeni mahkeme kararlarını engelleme, geciktirme girişimleri var. Jet hızıyla çıkan "ÇED Olumlu" kararına karşı açılan davada mahkeme bir bilirkişi heyeti atadı. Otuz gün içinde rapor yazmaları lazımdı. Bugün tam 90'ıncı gün doldu, bilirkişi bilmez kişi olmuş, bekliyor, bekliyor ki Eskişehir'imizin verimli ovası zehir santrali için pazarlanabilsin.

 Yine duyuyoruz ki aslında çevreden ve yaşamdan yana olması, en azından tarafsız olması gereken bu bilirkişi, bu bilim insanı tam da bu santrali yapan EÜAŞ'ın projelerinde görev almakta. Bilirkişi bilmez kişiye dönüşmüş durumda, Eskişehir'i zehirlemek için taraf olmuş durumda. Hangi oyun çevrilirse çevrilsin Eskişehir'de belediyelerimiz, çiftçilerimiz, baromuz, sivil toplum örgütlerimiz yani tüm Eskişehirliler bu santrale karşıyız. Temiz hava, temiz su, bereketli topraklarımıza hep birlikte sahip çıkacağız.