Alpler... Heybetli, güçlü, etkileyici. Dev kaya yığınları... İnsanoğlu yanında küçücük kalıyor. Münihli fotoğrafçı Olaf Unverzart 12 yıldır fotoğraf makinesiyle Alpleri arşınlıyor. Unverzart fotoğraf makinesi, tripotu ve filmlerinden oluşan ağır iş gereçleri sırtında, zorlu yamaçları tırmanıyor. Fotoğrafçı bu dağların gerçek, süssüz yüzünün arayışı içinde…
Unverzart, “Alpler'in biraz fazla romantik yansıtıldığını düşünüyorum. Olduğundan farklı gösteriliyor. Hâlbuki Alpler öyle turizm endüstrisine bırakılacak ve istediğinin yapılabileceği bir yer değil. Aynı zamanda sadece bir transit bölgesi de değil. Kendi çekiciliği olan sarp yerler buralar" diyor.
Sanatçının resimleri doğal ve Alplerin gerçeğini tam olarak yansıtıyor. O, kraterler, kaya tabakaları ve yarlardan oluşan dağların ruhunu gözler önüne seriyor. Ne kadarı insan eliyle oluşmuş, ne kadarı doğal yansıtmaya çalışıyor…
Olaf Unverzart, “Mümkün olduğunca göründüğü gibi bırakmaya çalışıyorum. Herhangi bir teknik ya da kamerama ek bir ayar yapmıyorum. Aslında normal bir objektif kullanıyorum. Böyle olması benim için daha önemli. Yani ne görüyorsam onu fotoğraflıyorum“ şeklinde konuşuyor.
Buzullar değişiyor
Olaf Unverzart kendini bir belgesel fotoğrafçısı olarak görüyor. O eski analog kamerasıyla vadileri ve zirvelerin doğal halini ve insan tarafından şekillendirilmişini resmediyor.
Olaf Unverzart'ın “ALP“ adlı fotoğraf albümü 12 yılda ortaya çıktı. Yeryüzünün beyaz, gri ve yeşilden oluşan etkileyici enstantaneleri. Unverzart, “Beni çok duygulandıran anlarım oldu. Tanıdığım, çok iyi bildiğim yerlere geri döndüğünde değiştiklerini fark ettim. Yani buzullar gerçekten 3 yıl içinde aşırı derecede değişikliğe uğruyor… Bu dev dağların, dev yığınların yanında küçücük bir insan bile olsanız onların nasıl değişikliğe uğradığını anlıyorsunuz“ diyor.
Geçen yılların ardından Münihli fotoğrafçının en büyük tecrübesi şu: İnsan rahat bıraktığı sürece, Alpler de orada en güzel haliyle kalacaktır.