Batı Almanya Radyo ve TV Kurumu WDR, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Kurumun bir proje olarak başlattığı ve bir süredir kalıcı hale gelen Türkçe Almanca çocuk yayını Kelebek’in düzenlediği iki dilli konser Alman Radyo ödüllerine aday. Kelebek’in ödüle layık görülüp görülmeyeceği Perşembe akşamı belli olacak. T24, Kelebek editörlerinden Tuba Tunçak ile konuştu.
T24: WDR'in çocuk radyo kanalı KiRaKa'da yayınlanan Kelebek nasıl bir yayın?
Tuba Tunçak: Herşeyden önce iki dilli bir yayın, hem Türkçe hem Almanca sunuluyor. Bu özelliği ile de Almanya'da bir ilk. Çocuk haberleri, röportajlar, Türkiye kökenli sunucunun Alman sunucuya Türkçe kavramları öğrettiği bölüm hep iki dilde sohbet halinde işliyor. Dinleyici çocuklarla aynı göz hizasında yapılan, eğlenirken öğreten ve karşılıklı ön yargıları kırmayı hedefleyen bir yayın aynı zamanda.
T24: Ne zamandan beri var?
Tuba Tunçak: 2012 Mayıs ayında WDR'in inovatif, yani yaratıcılık ve yeni fikirler içeren projeleri için açtığı yarışmayı kazanan, önce geçici bütçeyle hazırlanan yapımlardan biriydi Kelebek; ama elde ettiği başarılar sonucu kalıcı hale gelmeyi başardı.
T24: Nasıl doğdu bu fikir?
Tuba Tunçak: Bir ihtiyaçtan aslında. WDR’in Çocuk Yayınları Bölümü yöneticileri, okullardan yaptıkları yayınlarda dinleyicileri arasına dahil etmeyi istedikleri Türkiye kökenli çocuk sayısındaki artışı fark etmesiyle başladı diyebiliriz proje. WDR'in Funkhaus Europa kanalında yayınlanan 50 yıllık Türkçe programı Köln Radyosu'na da anne babalardan "Neden bir çocuk yayınınız yok?" diye talepler geliyordu. Benim meslek içi eğitim yaptığım bir dönemde bu ihtiyaçlar dile geldi, ortak bir konsept hazırlayıp yola çıktık ve bugüne geldik.
T24: Yayınlarınızı nasıl hazırlıyorsunuz?
Tuba Tunçak: İki servis birlikte, Çocuk Bölümü'nden editör arkadaşım, Türkçe de bilen Monika Frederking ile birlikte hazırlıyoruz. Türkçe Servisi ve Köln Radyosu dil ve kültürel konulardaki yetkinliğini ortaya koyuyor. Çocuk Servisi de çocuk yayınları konusundaki. Müziklerimiz özel olarak Türkçe, Almanca ve İngilizce başta olmak üzere diğer dillerden seçiliyor. Çocuklar için yapılan şarkılar ve Pop tarzında şarkılar bunlar. Ama ne yazık ki Almanca çocuk şarkılarının yanında Türkçe çocuk şarkıları sayıca çok çok az.
T24: Dinleyicilerden gelen tepkiler nasıl?
Tuba Tunçak: Olumlu. Çocuklar zaten her yayına telefonla katılabiliyorlar, mail atma, internette ziyaretçi defterine mesaj yazma olanakları da var ve bunları kullanıyorlar. Anne babalar, öğretmenler, medya pedagogları da "nihayet böyle çok dilli, çok kültürlü bir çocuk yayını var" diye memnuniyetlerini dile getiriyorlar.
T24: İki dilli çocuk muhabirleriniz de var...
Tuba Tunçak: Tesadüf eseri çocuk muhabir dizimizi başlatmıştık Kelebek muhabiri Leyla ile birlikte. Daha sonra başka yetenekli ve hevesli muhabirlerimiz de katıldı ekibe. Bazen büyüklerden bile daha iyi röportajlar, betimlemeler yaptıklarına şahit oluyoruz çocukların; özgüvenleri bir harika!
T24: Kültürel etkinlikleriniz de düzenliyorsunuz, neler tam olarak?
Tuba Tunçak: Okullara gidip çocuklarla mesela haber yazma konusunda atölye çalışması yapıp yayına iki dilli haberler hazırıyoruz zaman zaman.
En çarpıcı çalışmamızı bu yıl Mart ayında WDR'in konser salonunda gerçekleştirdik. Köln Radyosu'nun 50. yılı vesilesi ile KiRaKa, WDR'in müzik eğitimi konusunda etkinlikler düzenleyen birimi ve Radyo Orkestrası Funkhaus Orchester, ayrıca tv yayını Planet Schule ile birlikte. Çocukların bendir, tef çalıp şarkı söyleyerek katıldığı, iki dilli ve orkestramızı çok değerli sanatçılarla buluşturan çok kültürlü, multimedyal bir çalışma oldu. Şef İbrahim Yazıcı'ydı; kemençede Derya Türkan, vurmalılarda Murat Coşkun, kanunda Muhittin Kemal Temel, bağlamada Kemal Dinç, neyde Mehmet Ungan vardı. Bu etkinliğin, yani Kelebek Konserde adını taşıyan bir de DVD'miz çıktı konser kaydından, ayrıca özel olarak çekilen filmlerden oluşan.
T24: Konseriniz Alman Radyo Ödüllerine aday. Doğru yolda olduğunuzun göstergesi diyebilir miyiz?
Tuba Tunçak: Çok kültürlülük anlamında zamanın ruhunu yakalamayı başardı Kelebek ve konseri. Konseri izleyen ve konsere aktif olarak katılan Türkiye kökenli olan veya olmayan çocukların gözlerindeki ilgi ve sevinci görünce "doğru bir iş yapıyoruz gerçekten" dedik kendi kendimize.
T24: Almanya'da anadil yayınları bir gelenek galiba ?
Tuba Tunçak: Öyle denilebilir, bizim kurumumuzda az önce de bahsettiğim gibi Türkçe yayınlar tam 50 yıl önce o dönemin misafir işçilerine yönelik başlamış. Bugüne gelindiğinde ise Türkiye haberleri vermenin yanı sıra artık Almanyalı olan bir göçmen toplumuna hitap ettiğimizin farkındayız. Üstelik bünyesinde yayın yaptığımız Funkhaus Europa'da sadece Türkçe ve Almanca yayınlar yok. Mesela Kürtçe, İtalyanca, Arapça, Yunanca, İspanyolca, Sırpça, Hırvatça, Portekizce, Rusça ve Lehçe yayınlarımız da var.
T24: Anadil yayınlarının entegrasyona katkısı da büyük olmalı?
Tuba Tunçak: Göçmenler de ödedikleri aidatlar ile bu yayınların oluşmasına destek oluyorlar. Bu anlamda onların da kendilerini medya dünyasında bulması, beraberlerinde getirdikleri kültürün tanınması, soru ve sorularını anadillerinde dile getirebilmeleri doğal bir ihtiyaç olduğu kadar bu aidatlarla kendini finanse eden kuruluşların da bir ödevi aynı zamanda. Bu da haliyle insanlara yeni memleketlerinde eşit birer birey ve vatandaş olarak tanındıkları, kabul gördükleri hissini veriyor; bu algı da entegrasyonu destekliyor haliyle.
T24: Teşekkürler ve başarılar…