Politika

'Albay Dursun Çiçek'le görüştüğüm iddiası ciddiyetsizdir'

CHP lideri Deniz Baykal, "Albay Dursun Çiçek'le görüştüğüm iddiası ciddiyetsizdir" dedi.

01 Nisan 2010 03:00
T24 - CHP lideri Deniz Baykal, "Albay Dursun Çiçek'le görüştüğüm iddiası ciddiyetsizdir" dedi. Baykal, Ankara Sanayi Odasının (ASO) Mart ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Anayasa değişikliği çalışmalarını değerlendirdi.

Anayasa değişikliğinin Türkiye'nin gerçek gündemi olmadığını, gerçek gündemin vatandaşın yakından hissettiği ekonomik sıkıntılar olduğunu söyleyen Baykal, "Maalesef çok uzun bir süreden beri Türkiye, biz tercih ettiğimiz için değil, halkımız tercih ettiği için değil ama yapay gündemlerin tutsağı haline getirilmiştir. Bunu üzüntüyle karşılıyoruz" dedi.

Muhalefet olarak Türkiye'nin ekonomik alandaki sıkıntılarını gündeme taşımaya çalıştıklarını ifade eden Baykal, "Türkiye'nin gündemini iktidar belirliyor. Türkiye'nin önüne bir konu atıyor, görmezlikten gelmeniz mümkün değil. Şimdi önümüze getirmiş, Anayasa değişiklikleri gel de konuşma... Konuşmak durumundayız ama ben de çok iyi biliyorum ki Türkiye'nin asıl meselesi bu değildir ve maalesef bu, Türkiye'ye dayatılmış yapay bir konudur, sadece Türkiye'nin meselesi değil, halkın meselesi değildir. Ben, Anadolu'yu geziyorum, gittiğim hiçbir yerde 'ne olacak bu Anayasa meselesi' diyen bir vatandaşı görmedim. Anayasa değişikliğinin içinde sanayici yok, köylü yok, çiftçi yok, esnaf yok, iş adamı yok, vatandaş yok, millet yok ama ülkenin bir numaralı meselesi" dedi.

Milletin ihtiyacı olmadığı halde seçimlere çok az bir süre kala, telaş içinde bir Anayasa değişikliğinin gerçekleştirilmeye çalışılmasının hangi ihtiyaçtan kaynaklandığının doğru değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Baykal, birilerinin bu yönde talebi olduğunun herkes tarafından görüldüğünü savundu.

Baykal, "Anayasa değişikliği projesinin üç maddesi esastır, gerisi garnitürdür, sostur. Gerisiyle ilgili bir ihtilaf yoktur. Dün de çıkarabilirlerdi, 5 yıl önce de çıkarabilirlerdi, şimdi de çıkarabilirler. O maddeleri toplasınlar, getirsinler hep beraber çıkarılsın. Kavga nereden geliyor? Kavga 3 maddeden geliyor; Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bir de siyasi parti kapatma konusu" diye konuştu.


"Anayasa Mahkemesi RTÜK'e, YÖK'e benzemez"

Deniz Baykal, yeni düzenlemelerle Anayasa Mahkemesinin yapısının değiştirilmek istendiğini ve mahkemenin 3 üyesinin Meclis çoğunluğu tarafından seçilir hale getirileceğini belirterek, "Ben samimiyetle inanıyorum ki bu getirilen Anayasa değişikliği, Anayasa Mahkemesi ve HSYK'yı AKP'nin kontrolünde, denetiminde bir kurul haline dönüştürme amacına yöneliktir. Bunun tartışılır bir yanı yoktur, gerçek budur. Orayı bir siyasi partinin kontrolünde bir organ haline getirmek... Anayasa Mahkemesi, RTÜK'e benzemez, YÖK'e benzemez, diğer özel kuruluşlara da benzemez. Bu Anayasa Mahkemesi, yani ülkenin temel organı" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin zaman zaman muhalefet olarak kendilerini de rahatsız eden kararlar aldığını ancak her durumda Yüksek Mahkemenin kararlarını saygıyla karşıladıklarını söyleyen Baykal, Yüksek Mahkemenin hiçbir zaman bir siyasi partinin organı gibi düşünülemeyeceğini vurguladı.

Anayasa Mahkemesini mevcut kimliğinden çıkararak, bir siyasi partinin uzantısı haline dönüştürmenin Türkiye'de ciddi bir hukuk krizini ülkeye dayatmak anlamına geleceğini savunan Baykal, bu bakımdan yanlış ve sakıncalı olduğunu söyledi.


"Şimdi ne olacak?"

Birçok çevrenin Anayasa değişikliği girişiminin Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine aykırılık taşıdığını söylediklerini belirten Baykal,  "Şimdi ne olacak? Anayasa'ya aykırı bir değişiklik projesi ortaya çıkınca Anayasa Mahkemesinin önüne gidecek. Anayasa Mahkemesi, bir ihtimal belki de 'evet bu Anayasa'ya aykırıdır, olamaz, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırıyorsunuz' diyebilir. Öyle derse ne olur çıkarılan yasa? Anayasa'yı ihlale teşebbüs olarak ortaya çıkar ve mahkeme o teşebbüsü iptal eder, mahkum eder. Şimdi bu çok yanlış bir şey, sakıncalı bir şey" dedi.

CHP lideri, "Türkiye'de bir siyasi partinin resmen Anayasa'yı açık bir Anayasa değişikliği teşebbüsü yaparak, Anayasa'yı ihlale teşebbüs konumuna düşüyor olması hepimizi üzüyor, beni üzüyor. Bunu çok yanlış, sakıncalı bulduğumu ve ilgililerin bu olayı, bu açıdan da değerlendirerek bu işin dışında kalmalarını bir uyarı olarak ifade ettim. Şu anda da aynı görüşteyim. 'Türkiye'yi, Anayasa'yı ihlale teşebbüs etmiş bir iktidar, bu niteliğiyle Anayasa Mahkemesi tarafından damgalanmış bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıya bırakmayın' diyorum. Çünkü böyle bir tespitin önemli başka sonuçları olur. Siyasi gerginlikler artar, tartışmalar yaşanır, hukuki süreçler işler. Yanlış olur. Bu bir anlamda masayı devirmeye teşebbüs etmektir. Bunu yapmayın" diye konuştu.


"Yanlıştır, sakıncalıdır"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Biz şimdiye kadar kimsenin alamadığı riski alıyoruz" dediğini ifade eden Baykal, "Devlet yönetmek, bir ülkenin kaderi üzerinde hiçbir zorunluluk, ihtiyaç yokken risk almak anlamına gelmez. Bu çok yanlıştır, çok sakıncalıdır" dedi.

Erdoğan'ın, "Elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyuyoruz" şeklindeki sözlerinin de yanlış ve sakıncalı bir yaklaşım olduğunu savunan Baykal, "(Türkiye'nin dengesini, huzurunu, sükunetini tehlikeye atmayı biz şu açıdan, bu açıdan yararlı görerek, bu istikamette harekete mi geçiyoruz) demek istiyor. Yarın inşallah Parlamento süreci, orada yaşanacak olaylar iktidarı, 'bırakın artık üstünde durmayın noktasına' getirir. İnşallah Parlamento'nun bu müzakere süreci içinde bir gelişme olur ve bu, askıya alınır" diye konuştu.

Türkiye'nin bir gerginliğe sokulmamasını, Türkiye'ye bir gerginliğin dayatılmamasını isteyen Baykal, "İktidar bilerek bu gerginliği Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalışmaktadır, yanlıştır. Artık siyasi çıkara dayalı mağduriyet senaryolarıyla ülkeye ıstırap çektirmeye kimsenin hakkı yok" şeklinde konuştu.

Anayasa değişikliği konusuyla milletin ilgilenmediğini, bunun milletin sorunlarının çözümüne katkı verecek bir konu olmadığını söyleyen Baykal, bu Anayasa değişikliğinin hiçbir yerinde millet, halk, işçi, işveren, esnaf ve emeklinin olmadığını savundu.

Deniz Baykal, "Bu birilerinin derdi. Anayasa Mahkemesinin yapısı değişecek ne olacak? Anayasa Mahkemesi yarın Yüce Divan olarak belki Sayın Cumhurbaşkanı'nı, Sayın Başbakan'ı, Sayın bakanları yargılayacak. geçmişte oldu, anayasal yetki o. Bu Anayasa Mahkemesi, yarın şu anda devleti yönetenlerin, eğer bir iddia ortaya çıkarsa yargılanacağı organ. Ne oynuyorsunuz kardeşim. Bunu sen millet için oynadığına beni ikna edebilir misin? Milleti ikna edebilir misin? Bu senin derdin, senin hastalığın, senin ihtiyacın. Sen kendi derdine yönelik olarak bir şeyi deniyorsun, denerken de çok büyük riskler alıyorsun. Çok büyük sıkıntıları göze alıyorsun Türkiye için" ifadelerini kullandı.


Albay Çiçek'le görüştüğü iddiaları

Baykal, toplantından ayrılışı sırasında gazetecilerin Dursun Çiçek'in internete düşen ses kaydına ilişkin soruları üzerine, "Bunlar ciddiyetsiz laflar" karşılığını verdi.