Politika

Akşener: Bunlar İstanbul'u mal gibi görüyorlar, malı vermek istemiyorlar

"18 günde gençlerin yüzündeki endişe kayboldu. Kadınların kaş çatar halleri, erkeklerin asık yüzleri kayboldu"

16 Haziran 2019 20:05

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Başakşehir ve Bayrampaşa'da vatandaşlara hitap etti. Akşener, "İstanbul'da 18 günde insanların yüz hatları değişti. İnsanların yüzü gülmeye başladı. Düşünün bu bir haftada çalışmanın önemini… Allah'ın izniyle biz bu seçimi alacağız. Sayın İmamoğlu 31 Mart'tan önce Millet İttifakı'nın adayıydı, bugün 16 milyon İstanbullunun belediye başkanıdır" dedi.

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararı sonrası İstanbul'da yeniden yapılacak büyükşehir belediye başkanlığı seçimine sayılı günler kala seçim çalışmaları devam ediyor. Seçim çalışmaları kapsamında Başakşehir'de vatandaşlar ile bir araya gelen Akşener'in sonraki durağı ise Bayrampaşa oldu.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

"İyi Partililere seslenerek geziyorum. Çalmadık kapı, el sıkmadık esnaf, gönül almayacak insan kalmayacak. 39 ilçeyi geziyorum ama miting yapmak için değil. Bazı yerlerde esnafımızı geziyoruz. İyi Parti Genel Başkanı olarak değil, Meral Akşener olarak geziyorum.

"Bunlar İstanbul'u mal gibi görüyorlar, malı vermek istemiyorlar"

"Sinirinizi bozmaya çalışacaklar ama Allah, başta ben olmak üzere Eyüp sabrı nasip etsin. Çok zorlandığınızda sabırlar olsun diyeceksiniz. Ondan sonra 23 Haziran gelecek. 23 Haziran'ı düğün bayram gibi getirmek bizim vazifemiz oldu. İktidar çamur atıyor, muhalefet onu düzeltmeye çalışıyor. Bizim de kaderimiz buymuş.

"Asla sinirlenmeyeceksiniz. O gün çalamadılar, bugün de çalamayacaklar. 31'i akşamı Sayın İmamoğlu çıktı tutanakları ortaya koydu söylenecek söz kalmadı. İki parti sandıkları koruyacak. İki partinin her ilçede dörder milletvekili olacak. Her sandıkta da birer avukat olacak. Zaten sayın İmamoğlu'nun 31 Mart'ta ortaya koyduğu bir performans var, orada bir zafiyet yok. Sandıklara oy atma sırasında, oy sayma sırasında çamur atmaya kavga çıkarmaya çalışacaklar, sinirlerinize hakim olacaksınız. Sonrasında zafer kazanmış gibi değil, büyük bir olgunlukla sevinebiliriz."

"İnsanların yüzü gülmeye başladı"

"6 bin araba kayıp, haram zıkkım olsun. Şoförü, benzini, kirası hepimizin cebinden çıkıyor. 20 binin üzerinde diyorlar, belki daha fazla. Sizin çocuklarınız işsizken bankamatik partililer var. Bunlar İstanbul'u mal gibi görüyorlar, malı vermek istemiyorlar. Biz İstanbul'da adam gibi bir belediyecilik anlayışının hakim olmasını istiyoruz.

"İstanbul'da 18 günde insanların yüz hatları değişti. İnsanların yüzü gülmeye başladı. Düşünün bu bir haftada çalışmanın önemini… Allah'ın izniyle biz bu seçimi alacağız. Sayın İmamoğlu 31 Mart'tan önce Millet İttifakı'nın adayıydı, bugün 16 milyon İstanbullunun belediye başkanıdır. AK Parti'ye oy verenler de bunun kendi iradelerine karşı bir gasp olduğunu düşünüyor. Rehavete kapılmak yok, son dakikaya kadar çalışmak hepimizin boynunun borcudur."

"Onların amacı umutsuzluk yaratıp sizin sandığa gitmenizi engellemek"

"23 Haziran'da da burada olacağım İstanbul İl teşkilatında seçimleri izleyeceğiz. Sürekli sandığa gitmemeniz için engel çıkıyor diyorlar. Siz şehirli seçmensiniz. Şehirli seçmenden kastım vergisini veren, çocuğunu okutan, faturasını yatıran seçmen. Onların amacı umutsuzluk yaratıp sizin sandığa gitmenizi engellemek. Sandığa gidip tercihinizi yapacaksınız. Geçen defa çıkartamadılar, bu sefer de tüm Türkiye'nin gözü burada olacak. Burada benim amacım sizleri bu konularda uyarmak."
Kaynak Yeniçağ: Akşener: "Onların amacı sandığa gitmenizi engellemek."

Sonraki durağı Bayrampaşa oldu

Burada da kısa bir konuşma yapan Akşener'in açıklamaları özetle şöyle:

"Öncelikle bugün burada sizlerle beraber olduğum için heyecan, mutluluk ve onur duyuyorum; hoş geldiniz. Aslında ben 31 Mart'tan sonra sayın İmamoğlu'nu biz, siz hepimiz büyükşehir belediye başkanı olarak seçtik ve 31 Mart seçimler bitti. Ama milli irade gasp edildi ve sivil bir darbe yapıldı, sandık tekmelendi. 23 Haziran'da İstanbul seçimleri yenilenme talimatı, sayın Erdooğan'ın direktifi ile haksız ve hukuksuz bir şekilde ilan edildi. Biz belediye seçimlerine gittiğimizi zannettik ama bir baktık ki Allah Allah nidaları ile savaşa gidiyormuşuz. İllet dediler, zillet dediler her türlü iftirayı size, bize attılar.

"Siz bu dışlayıcı, sinir bozan düşmanlaştırıcı bir tavra uymayın. Seçim bitecek, ertesi gün birbirinizin yüzene bakacaksınız. Bütün adayların projelerine, hizmet anlayışlarına bakın ona göre karar verin demiştik. Eğer Sayın Erdoğan ve küçük ortağına uyup o dili biz de kullansaydık Türkiye'de kardeşlik hukuku paramparça olurdu. Bu haksız, hukuksuz, adaletsiz milli iradeyi katleden karara niye arıza çıkarmadınız diye sorabilirsiniz. Çünkü damat ekonominin içine tükürdü. O İçişleri Bakanı denen zat ülkeyi gerim gerim gerildi. Ülkenin ekonomisini daha da berbat etmenin önüne geçmek için, sizin adınıza doğru bulmadığımız için biz de dedik ki haksızlık yaptınız, demokrasiyi katlettiniz ama biz de varız. Seçtiğimiz başkanı yeniden seçmeye hazırız."

"18 günde gençlerin yüzündeki endişe kayboldu"

"Şimdi bir yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak isterim. Görüntüde 2 adaylı bir seçim gibi ama Ekrem İmamoğlu kardeşim seçilmiş belediye başkanı.

"Seçilmiş belediye başkanı ile seçilmemiş aday arasında yapılan bir seçimdir 23 Haziran seçimi. Dün Ekrem kardeşim Millet İttifakı'nın adayıyken bugün 16 milyonun belediye başkanıdır. 18 günde gençlerin yüzündeki endişe kayboldu. Kadınların kaş çatar halleri, erkeklerin asık yüzleri kayboldu. Böylece her şeyin çok güzel olduğunu gördük. Ayrıca gördük ki İstanbul bunların gözünde malmış, bunlar malı kaçırmak istememişler.

"Sizin cebinizden çıkan vergilerle, senin çocuğun işsizken, 6 bin arabanın parası cebinden çıkıyor. Şoförü benzin ve kirası sizin cebinden çıkıyor. Şimdi bu arabalar kayıp. Binlerce bankamatik çalışanı var. En düşüğü 6 bin 500 lira maaş alıyor. Hayatımızda adını duymadığımız vakıflara 850 milyon lira para dağıtılmış. Hayal edin, 850 milyon şuraya gelse neler olmaz? O kadar su, elektrik pahalı olur mu? Bir tanesi meşhur okçuluk vakfı. 16,5 milyon lira. Ben tarihçiyim, Malazgirt'te bu kadar ok atılmadığını biliyorum. Hatta hocama sordum Türk tarihinde o kadar ok atılmadığını söyledi. İnşaat işi çöktü, 500 bin insan işsiz… Bunlar beyaz yakalı… Bir yanda çalışmada 6 bin 500 lira maaşla belediye gitmeyenler bir yanda bunlar…"