Medya

Akşam: AK Parti, siyasetin solundaki boşluğu doldurdu!

"CHP'nin başını çeken ‘muhalefete' FETÖ'ye sarılmak, PKK söylevlerinin bayraktarlığını yapmak, ABD ve Batı'nın kucağında görev beklemekten başka bir alan kalmıyor"

02 Şubat 2018 16:53

Akşam yazarı Murat Kelkitlioğlu, sol muhalefetin bir çıkmaz  içinde olduğunu söyledi. Bilindik 'sol' isimlerin sosyal medya hesaplarında sıkışarak  kendilerini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve 'devlet ile ortorite' kaşıtlığı üzerine inşaa ettiklerini söyleyen Kelkitoğlu, "Halkçı tavır, bağımsızlıkçı dış politika, güçlü ekonomi, Marksist literatürde ‘Enternasyonlizm’ olarak formüle edilen “Etnik kökeni ne olursa olsun dünya üzerindeki tüm insanların, ulusların eşit sayılması” fikri artık ‘sol bir vaat’ olmaktan çıkıp icraata dökülmüş durumda" dedi. 

Kelkitlioğlu,  merkez sağ ve muhafazakar tabanda büyük kabul gören AKP'nin, attığı adımlarla siyasetin solundaki boşluğu da büyük ölçüde doldurduğunu söyledi.

Murat Kelkitlioğlu'nun Akşam'da "AK Parti, ‘Sol’u da doldurdu!" başlığıyla yayımlanan (02.02.2018) yazısı şöyle:

"Günlük siyaseti takip eden herkesin rahatlıkla görebileceği, hatta çoğunluğunun hemfikir olduğu bir konu var; o da kendini sol olarak tanımlayan muhalefetin içinde bulunduğu çıkmaz.

Sosyal medya hesaplarına sıkışmış, oradaki beğeni ve RT’lere göre tatmin olan bilindik ‘sol’ isimler, bütün argümanlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerine kurmuş siyasi figürler, düşünce hayatlarını salt ‘devlet ve otorite’ karşıtlığı üzerine inşa etmiş ve bazı STK’lara kümelenmiş marjinaller...

Bence, Türkiye’de köklü bir geleneğe sahip olan ‘sol’ siyasetin bu aciz halinin en büyük sorumlusu AK Parti!

Neden mi?

Merkez sağ ve muhafazakar tabanda büyük kabul gören AK Parti, attığı adımlarla siyasetin solundaki o boşluğu da büyük ölçüde doldurdu!

Artık vaad değil

Halkçı tavır, bağımsızlıkçı dış politika, güçlü ekonomi, Marksist literatürde ‘Enternasyonlizm’ olarak formüle edilen “Etnik kökeni ne olursa olsun dünya üzerindeki tüm insanların, ulusların eşit sayılması” fikri artık ‘sol bir vaat’ olmaktan çıkıp icraata dökülmüş durumda.

Mesela;

Sağlık alanındaki devrimler, ulaşımdaki atılımlar, toplumun her katmanına ulaşan sosyal yardımlar ve daha sayamayacağım halk yararına atılmış onlarca adım ortadayken CHP, hangi ‘halkçılık’ı savunacak?

Mesela;

IMF’ye borcunu sıfırlamış, milli gelirini katlamış, savunma sanayiinde devleşmiş, yerli enerji üretimi için seferber olmuş bir Türkiye ortadayken, ‘güçlü ekonomi’ konusunda hangi argümanları kullanacak?

Yılana sarılıyorlar

Mesela,

Avrupa Birliği’ne iki egemen devlet gibi müzakere için direten, aksi halde “Biz değil siz bize muhtaçsınız” resti çeken, ABD’nin bölge planlarına karşı gerektiğinde askeri operasyonlarla müdahale eden, çok yönlü bir dış politikaya yönelen Türkiye ortadayken, ‘bağımsızlıkçı dış politika’ hakkında ne söyleyecek?

Mesela,

‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyen bir lideri varken, Arakan’dan Somali’ye nerede bir acı varsa oraya yardım eli uzatmaya çalışan bir Türkiye ortadayken, ‘enternasyonalizm’ adına neleri anlatacak?

Dolayısıyla CHP’nin başını çeken ‘muhalefete’ FETÖ’ye sarılmak, PKK söylevlerinin bayraktarlığını yapmak, ABD ve Batı’nın kucağında görev beklemekten başka bir alan kalmıyor...

Hal böyle olunca da bu millet, bu gayrimililiğe prim vermiyor!"