AKP’nin MHP’ye sunduğu anayasa taslağında, üç ayaklı bir strateji belirlendiği iddia edildi. Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, sistemin adını Cumhurbaşkanlığı koyarak, hem 'MHP başkanlığın yolunu açtı' algısını yok etmek, hem 'başkanlık' ismine olumsuz yaklaşanların direncini kırmak hem de 40 maddesinde ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi olan anayasayı daha kolay yapmanın amaçlandığı yorumu yapıldı.
Pakistan ziyareti öncesi açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazetecilerin "AKP'nin MHP'ye ilettiği anayasa teklifinin sizce tatmin edici mi?" sorusuna "Başkanlık, Cumhurbaşkanlığı sıkıntı değil; partiyle ilişiğinin kesilmesi doğru değil. Anayasa teklifinin cumhurbaşkanlığı veya başkanlık şeklinde olmasının benim için bir sakıncası yok" demişti.
Cumhuriyet'te yer alan kulis haberi şöyle:
AKP, MHP’ye sunduğu anayasa önerisinde başkanlık sisteminin adını ‘Cumhurbaşkanlığı’ koyarak ‘bir taşla 3 kuş vurma’ stratejisi güdüyor. Bu yolla hem MHP’nin daha kolay ikna edilmesi, hem referandumda ‘başkanlık’ ifadesine antipati duyan kesimlerin desteğinin alınması, hem de anayasada yaklaşık 40 maddede ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesinin geçmesi nedeniyle anayasa paketindeki madde sayısını düşürmeyi hedefliyor.
Bu stratejiyle ilgili şu değerlendirme yapılıyor:
MHP’yi ikna etme yolu: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
“Türkiye’de fiili bir durum vardır ve bu çözülmelidir. Ülke yönetimi anayasaya uygun değildir, suç işlenmektedir. Ya Cumhurbaşkanı filii başkanlık zorlamasından vazgeçsin ki bizce en doğrusu budur ya da fiili durumun hukuki boyut kazanabilmesinin süratle yolu aransın” diyor. Fiili duruma hukuki boyut kazandırılması için en iyi formül, ‘Cumhurbaşkanlığı’ adıyla başkanlık sistemine geçilmesi. Böylece “MHP, başkanlığın yolunu açtı’ gibi bir algı oluşmasının önüne geçilir ve MHP rahat şekilde anayasa değişikliğini destekleyebilir.
Antipati duyan kesimlere çengel: Toplumda ‘başkanlık’ ifadesine antipati duyan ciddi bir kesim var. Cumhurbaşkanlığı ifadesi, anayasa değişikliğinin Meclis’te 330’un üzerinde oy alarak kabul edilmesi ve referanduma sunulması durumunda yeni sistemin kabulü için yüzde 50’nin üzerine çıkılmasında olumlu katkı sağlayacaktır. Referandum sürecinde halka “Bu bir rejim değişikliği değil sistem değişikliği. Adı da başkanlık değil. Cumhurbaşkanı zaten bu yetkileri kullanıyordu, yapılan fiili durumun hukuka uygun hale getirilmesidir” denilerek propaganda yapılması daha kolay olur. Başkanlık sistemine karşı çıkan kesimlerin direnci de bu yolla kırılabilir.
Anayasa değişikliği daha hızlı geçer: Anayasanın yaklaşık 40 maddesinde ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi geçiyor. Eğer sisteme Cumhurbaşkanlığı değil de başkanlık denseydi, 50-60 maddelik bir anayasa değişikliği yapılması zorunlu hale gelecekti. Ancak Cumhurbaşkanı ifadesiyle sadece yürütme sistemi ile bağlantılı maddelerini içeren dar kapsamlı anayasa değişikliği yapılması daha kolay hale gelecek. Anayasa Komisyonu ve TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler dikkate alındığında anayasa paketi daha hızlı bir şekilde yasalaştırılabilecek ve mayıs ayında referandum takviminde bir sarkma olmayacak.