AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, kongre sonrası parti yönetiminin yarısının yenileneceğini söyledi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal , TRT Haber'de Aysun Torun'a gündemi değerlendirdi. Ünal'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Hem devlet yönetiminin yeni teamüllerinin oluşması gerekiyor. Bakanlar Kurulu'nun tam da böyle olması gerekiyordu. Meclis grubunda bir değişiklik gerçekleşti.
Şimdi biz her kongrede ve her genel seçimde, yerel seçimde yarı yarıya bir yenilenmeye gerçekleştiririz. Bu artık AK Parti'nin geleneği haline geldi. Tabii ki MKYK'da da bir değişiklik olacak, yenilenecek.
"AK Parti'nin kadın ve gençler konusunda özel bir hassasiyeti var"
İşte biz kadın ve gençler konusunda AK Parti'nin özel bir hassasiyeti var. MKYK'da da yeni gençlerimiz gelecek. Yeni siyasetin gereği olarak yeni bir siyasetçi profili de kaçınılmaz olarak oluşacak. Tüzük değişikliği gerçekleşecek. Çünkü sistem değişikliğiyle birlikte AK Parti'nin tüzüğünde de değişmesi gereken bazı hususlar var. Bu birilerinin görevden alınması değil, bu görev ve sorumluluklarda yer değiştirme mahiyetinde olacak.
Genel Başkanvekilliği kalacak ama diğer taraftan hükümetin kurulmasına ilişkin, koalisyona ilişkin parti tüzüğündeki bazı hükümler vardı. Doğal olarak bu hükümler kaldırılacak."
"CHP kurultay yapmalıdır"
Ayrıca Ünal, CHP’de 24 Haziran sonrası başlayan kurultay tartışmaları hakkında da “CHP kendisini yenilemeden krizlerden kurtulamaz. Delegenin yüzde 48'i kurultay istiyorsa yapılmalıdır” diye konuştu.
“Döviz üzerinden Türkiye ekonomisine dönük algı oluşturulmak isteniyor”
Ünal, ABD ile yaşanan gerginlik sonrası Türk Lirası'ndaki değer kaybını da şu ifadelerle değerlendirdi:
"Bugün dünyaya baktığımız özellikle son beş yıldan beri dünyada hiçbir yer güvenli değil, hiç kimse kendini güvende hissetmiyor. Dünya çok ciddi bir değişim trendine girdi. Tıpkı bundan 10 yıl önce olduğu gibi 100 yıl sonra iletişimin, haberleşmenin, internetin, dijital dönüşümün bir sürü faktörün oluşturduğu yeni bir toplum biçimi ortaya çıkıyor. Bu krizi sanki sadece Türkiye yaşıyormuş gibi ya da sorun sadece Türkiye'deymiş gibi bir algı oluşturuluyor. Şu an dünya küresel ölçekte bir sorun yaşıyor. Bu sorundan biz de zaman zaman etkileniyoruz."