15 Temmuz Darbe Girişimi

AKP'li Cevdet Yılmaz: FETÖ'yle ilgili parti teşkilatlarında ve belediyelerde çalışmalar yapıyoruz

"Zor bir yapıyla karşı karşıyayız ama üzerine gideceğiz"

25 Temmuz 2016 17:42

AKP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Fethullah Gülen cemaatine ilişkin olarak, "Bu, her yerde ayağı olan bir yapılanma. Ahtapot gibi adeta. Bürokrasiden finansa, basından derneklere ve sendikalara kadar her alanda örgütlenmiş bir yapılanma. Paralel devlet yapılanması değil adeta paralel toplum yapılanması. Yani toplumun her tarafından kendince paralel bir dünya oluşturmuşlar." dedi. "Tüm devlet kademeleri başta olmak üzere AK Parti örgütleri ve AK Partili belediyelerde çalışmalar yapıyoruz" diyen Yılmaz, "Kendisi paralelci olduğu halde başkalarını paralelci diye yaftalayanlar var. Zor bir yapıyla karşı karşıyayız ama üzerine gideceğiz" ifadesini kullandı.

Yılmaz, Gölbaşı'ndaki bir restoranda gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.

Yılmaz, bu girişimin toplumu göçertmeye ve bütün değerler ile kazanımlara yönelik bir terör saldırısı olduğunu ifade etti.

Yılmaz, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yapılanmış FETÖ'cü cunta ve onun etkisi altına aldığı yapının saldırısıyla karşı karşıya kalındığını belirterek, "Bu eylemle, Türkiye'nin bütün değerleri, bütün kurumları hedef alındı. Önceki darbelerden önemli bir farkı vardı, bu teşebbüs içine girenler milli bütçemizden edindikleri kaynaklarla doğrudan halkımıza, milletimize silahlarını doğrulttular. Son derece hain bir eylem gerçekleştirdiler." diye konuştu.

Ellerindeki son rakama göre 246 vatandaşın şehit olduğunu ve bunların 179'unun sivillerden oluştuğuna işaret eden Yılmaz, bu rakamın bile tek başına sivillere karşı yapılan hunharca saldırıyı, silahsız masum insanlara karşı yapılan eylemi gösterdiğini bildirdi.

 

"Halkın gücü, tankın gücünü alt etti"

 

Yılmaz, 2 bin 185 yaralıdan 2 bin 30'unun sivil olduğuna dikkati çekerek, ağırlıklı olarak sivilleri hedef alan bir kalkışma hareketinin söz konusu olduğunu vurguladı.

Bu eylemin hukuki olarak vatana ve millete açık bir şekilde ihanet olduğunu ifade eden Yılmaz, darbe girişiminde bulunanların sivil idarenin sembollerinin başında gelen Cumhurbaşkanlığını ve TBMM Başkanlığını hedef aldığını, bu durumunda saldırıyı gerçekleştiren darbecilerin millet düşmanı olduğunu açık bir şekilde gösterdiğini bildirdi.

Yılmaz, "Savaşlar yaşandı, darbeler yaşandı ama Gazi Meclis ilk defa bombalandı. Düşman ordularını yapmadığını asker üniforması giymiş bu teröristler yaptı." dedi.

Darbecilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde de bulunduğunu anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"15 Temmuz darbe girişimi, Türk toplumunun ve demokrasimizin olgunluğunu ortaya koydu. Toplum, hep birlikte kendi kaderine sahip çıktı. Hiçbir şekilde bu ülkenin Suriye benzeri, Ortadoğu benzeri kaosa girmesine izin vermeyeceğini ortaya koydu. Halkın gücü, tankın gücünü alt etti. Halkımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Bununla birlikte aslında milletimizin, halkımızın gelecekte daha güçlü bir demokrasiyi inşa edeceklerini rahatlıkla görüyorum. Bunu söylerken belli bir kesimi de kast etmiyorum, bütün unsurlarıyla milletimiz darbe girişiminin, terör eyleminin karşısında yer aldı. Tüm siyasi kanatlardan ve sivil toplum örgütlerine kadar bu darbe girişiminin karşında durdu. Özellikle de medya durdu."

 

"Bu örgütün başı olan kişi de ABD'de"

 

Yılmaz, medyanın dünya ölçeğinde örnek tavır sergilediğine dikkati çekerek, Batı medyasına da darbe girişimi akşamı yayınları nedeniyle sitemde bulundu.

Cevdet Yılmaz, "Ulusal medyamız ne kadar başarılı bir sınav verdiyse, batı medyası da o kadar kötü sınav verdi. En azından mesleki dayanışma çerçevesinden batı medyasının, Türk medyasının bu tavrını görüp, takdir etmesi gerekirdi." ifadesini kullandı.

Medyanın, darbecilerin ve destekçilerinin halka yönelik algı operasyonlarını boşa çıkarttığını vurgulayan Yılmaz, aralarında Anadolu Ajansının (AA) da olduğu medya kuruluşlarını gerçekleştirdikleri yayınlardan dolayı teşekkürlerini iletti.

Yılmaz, darbe teşebbüsüne karşı siyasilerin sergilediği tavrın büyük bir kazanım olduğunu belirterek, "Bu milli demokratik duruş, büyük bir siyasi kazanım, 15 Temmuz sonrası Türkiye'nin çok daha demokratik bir ülke olduğuna inanıyorum. Bu durum demokraside yeni bir atılım yapabilmemizin zeminini oluşturuyor. Şunu görmüş olduk. Bizim asgari müştereklerimiz, milli hassasiyetlerimiz, ortak demokratik değerlerimiz var. Bundan sonra bu ortak değerler içinde farklılaşacağız." değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ yapılanmasıyla kararlı bir şekilde mücadele edeceklerini ifade eden Yılmaz, "Bu büyük bedellere yol açan eylemi yapanlar, hukuk devleti içerinde gerekli karşılığı görecekler. Bu örgütün başı olan kişi de ABD'de. Bu kişiyi Türkiye'ye getirme ve yargılama konusunda gerekli girişimleri yapıyoruz, inşallah onu getirip yargıladığımız zaman bir nebze vicdanlarda rahatlama olacaktır." diye konuştu.

 

"FETÖ'yü maşa olarak kullanıyorlar"

 

Yılmaz, bir soru üzerine hiçbir darbenin uluslararası bağlantılar olmadan gerçekleşemeyeceğine işaret ederek, "Darbe dediğiniz hadise milli bir hadise değildir. Milletin seçilmiş organlarına, milletin kurumlarına karşı bir kalkışma varsa burada gayri milli birtakım unsurlar, uluslararası unsurlar mutlaka yer alıyordur. Bunda hiçbir şüphemiz yok ama 'şu, bu', isimlendirme yapmak da siyaseten çok sağlıklı olmayabilir. O yüzden fazla bir şey söylemek istemiyorum." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Ortadoğu'da, bölgesinde ve küresel ölçekte daha etkin bir ülke haline gelmesinden rahatsız olan, ekonomisinin güçlenmesinden, siyasi itibarından rahatsız olan birçok çevre olduğunun çok iyi bilindiğini vurgulayan Yılmaz, "Bunların bu FETÖ dediğimiz yapıyı bir maşa, bir araç olarak kullandığını ve bu araçla ülkemizin istikrarını bozmaya çalıştıklarını, ülkemizin ilerlemesini durdurmaya çalıştıklarını da hepimiz biliyoruz tabii ki." dedi.

 

"Bütün kesimlerin sağduyusu
ile başarılı olamadılar"

 

Yılmaz, "(Darbenin dalgaları olabilir) dediniz. Onu toplumsal hareketler şeklinde mi bekliyorsunuz, yani Alevi-Sünni çatışmasının körüklenmesi gibi?" şeklindeki soru üzerine, provokasyonları işaret ederek bu tür şeylerin her zaman için mümkün olduğunu bildirdi.

Mezhep çatışmasına yönelik bilgi ve istihbaratlarının bulunup bulunmadığı da sorulan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi belli alanlarda böyle şeyler yapmaya çalıştıklarını biliyoruz tabii. Sahada, sokakta, belli bölgelerde birtakım çalışmalar yaptıklarını biliyoruz. Yine sanal medya üzerinden bu tür provokatif eylemler içerisine girdiklerini biliyoruz ama şu ana kadar çok şükür halkımızın sağduyusu ile medyamızın, bütün kesimlerin sağduyusu ile başarılı olamadılar. Bundan sonra da olamayacaklar inşallah. Türkiye'nin her zaman tabiri caizse 'kaşıdıkları', kullanmaya çalıştıkları bir takım meseleleri var. Bunları bu ortamda da kaşımaya, kullanmaya çalışıyorlar ama halkımızın sağduyusu galip geliyor. Özellikle Alevi kesim, Sünni kesim ayrımı yapma, Kürt-Türk çatışması oluşturma, başka alanlarda başka çatışmaları körükleme gayreti olduğunu biliyoruz elbette."

FETÖ'nün darbe girişimindeki mücadeleleri ile anılan "Gölbaşı", "Kazan" gibi belediyelere "kahraman ya da gazi" gibi unvanların verilip verilemeyeceği sorusuna Yılmaz, "Yani her şey tartışılabilir tabii ama bütün toplum, millet olarak gerçekten bir kahramanlık ortaya konuldu. Özellikle Kazan, Gölbaşı gibi ilçelerimiz tabii daha bir bunun ön saflarında yer aldı. Hepsine müteşekkiriz." dedi.

Yılmaz, "Demokrasi nöbeti için bir takvim var mı, ne kadar sürecek?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Uyanık olmamız gerekiyor. Milletimizin meydanlarda olması aslında iki amaca bence hizmet ediyor. Birincisi darbe girişiminin halen artçı etkileri devam ediyor. Bu artçı etkileri bertaraf etmemiz açısından milletimizin sahiplenmesi son derece önemli. İkincisi bir daha böyle hadiseler yaşanmaması adına atılması gereken adımlar var. Bu adımlara sosyal, milli destek anlamında da meydanların ben çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ne zaman biter? İhtiyaç ne zaman kalkarsa. Net bir şey söylememiz bu aşamada mümkün değil.

 

"OHAL, terör örgütü ve
onun bağlantılarını hedef alıyor"

 

Herkesin darbeye karşı uyanık olması gerektiğini, başarısız darbe girişimlerinin ardından ikinci hatta üçüncü girişimlerinde olabileceğini ifade eden Yılmaz, bundan dolayı meydanların antidemokratik güçlere teslim edilmemesi gerektiğine işaret etti.

Darbe destekçilerinin sosyal medya üzerinden milli duruşu bozmaya çalışan bazı algı yönetimlerine giriştiklerine dikkati çeken Yılmaz, "Milli duruşa zarar vermek istiyorlar, değişik toplusal kesimleri karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Tanklara karşı nasıl mücadele ettiysek, bu tür provokasyonlara karşı da aklımızla mücadele etmeyi hep birlikte gerçekleştirmeliyiz." diye konuştu.

Yılmaz, yaşanan sürecin hukuk içinde gerçekleşmesi için OHAL ilan edildiğini anımsatarak, bunun olağanüstü haller ile karşılaştırılmaması gerektiğini söyledi. Eski OHAL'lerin insanları evlerine hapsettiğini anımsatan Yılmaz, mevcut OHAL'in ise insanları sokaklara çıkarttığını bildirdi.

Yılmaz, ilan edilen OHAL'in bir sıkıyönetim olmadığını vurgulayarak, "Kimsenin günlük hayatı aksamadı. Çünkü bu OHAL, terör örgütü ve onun bağlantılarını hedef alıyor." ifadesini kullandı.

Ülkenin çok büyük bir tehlikeyi atlattığını, adeta uçurumun kenarından döndüğünü belirten Yılmaz, bir daha böyle bir hadisenin yaşanmaması için gerekli adımların atılacağını söyledi.

Yaşanan büyük tehlikeye rağmen ekonominin iyi bir noktada olduğuna işaret eden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Böyle bir yapı devletimiz içinde, yargı içinde kaldığı sürece birinci sınıf ekonomi olamayacaktı. Ama şimdi birinci sınıf ekonomi olma imkanına kavuştuk. Demokrasimizi de ekonomimizi de çok daha sağlıklı bir yapıda inşa etme imkanımız var. Ekonomide kısa dönemli dalgalanma dışında ciddi bir etkilenme beklemiyorum. Orta ve uzun vadede ise devlet içindeki bu çetenin temizlenmesiyle ekonomimiz sağlıklı bir şekilde büyüyecektir."

Yılmaz, FETÖ yapılanması kapsamında son gözaltıları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:

"Bunun her unsuruyla ilgili çalışma yapılacaktır. Burada şunu ayırt etmemiz lazım. Paravan yapılan bunlar. Mesela Alevilerle ilgili bazı dernekler de kapatıldı. Bunlar normal Alevi vatandaşlarımızın kurduğu dernekler değil. Alevi vatandaşlarımızı belli şekilde yönlendirmeyi amaçlayan FETÖ yapılanmasının paravan dernekleri."

FETÖ ile etkin bir şekilde mücadelenin devam edeceğini, bu terör örgütüyle ilişkili kişilerin ortaya çıkartılacağını vurgulayan Yılmaz, "Tüm devlet kademeleri başta olmak üzere AK Parti örgütleri ve AK Partili belediyelerde çalışmalar yapıyoruz. Kendisi paralelci olduğu halde başkalarını paralelci diye yaftalayanlar var. Zor bir yapıyla karşı karşıyayız ama üzerine gideceğiz." ifadesini kullandı.

 

"Darbeciler yanlış anteni vurdu"

 

Toplantıda, FETÖ'nün darbe girişiminde yaşanan olaylara birebir tanık olan Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay da söz aldı. Duruay, ilçenin, Özel Harekat Daire Başkanlığının, Türksat kampüsünün bulunması nedeniyle çok stratejik bir konumda olduğunu belirtti.

Çatışmaların en çok yaşandığı yerlerden birinin bu ilçe olduğunu vurgulayan Duruay, ilk bombanın Özel Harekat Daire Başkanlığı içerisindeki havacılık birimine atıldığını, insanlar ne olduğunu anlamak için bir araya geldiği esnada ise ikinci bombanın bırakıldığını ve 44 özel harekat polisinin şehit olduğunu anlattı.

TRT'nin işgali sırasında oraya ilk gelenlerin Gölbaşı sakinleri olduğunu aktaran Duruay, bunun ardından Türksat'a sahip çıkmak için vatandaşların o bölgeye gittiklerine işaret etti.

Halkın direncini gören darbecilerin Türksat'ta bütün yayınları kesmek için girişimde bulunduğuna değinen Duruay, oradaki personelin bunu engellemek için yerel yayınlardan başlayarak yavaş yavaş kestiğini darbe girişiminde bulunan askerlerin yanlış anteni vurması ile zaman kazanabildiklerini ifade etti.

Duruay, mahalle sakinlerinin bu darbe girişimini engellemek için emniyet güçleri ile mücadele verdiğine dikkati çekerek, "Hepsinden Allah razı olsun." dedi.