Politika

AKP’de ‘cinsel istismar’ çatlağı

AKP'li köylü: Kaymakamlar bunu şiddetli bir şekilde ortaya koyarak yüzde 90’ını da engellerlerdi, keza jandarma öyle

27 Kasım 2016 22:28

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 3 bin mağduriyet  için hazırlandığını savunduğu cinsel istismar suçlusuna ceza ertelemesi önergesinde söylediği sözler partisinin önemli bir isminden karşılık bulmadı. Adalet Komisyonu Başkanvekili Hakkı Köylü,” Bir yıl içerisinde yani 15 yaşın içerisinde yüzde 90’ı bu evliliklerin. Kaymakamlar yüzde 90’ını da engellerlerdi, keza jandarma öyle” dedi.  Köylü  Aile Bakanlığını'nda sorumluluğuna  dikkat çekerek bu evlilikleri takip etmeliydi dedi.

AKP’de ceza ertelemesiyle af tartışmaları da yapılan çocuk istismarıyla ilgili şimdilik rafa kaldırılan düzenlemede çatlağın görünenden daha fazla olduğu anlaşıldı. Kulislerde, çocuk yaş evliliklerine mevcut önergeyle getirilmek istenen düzenlemeye olumlu bakmayanların sayısı  beklenenden fazla. Adalet Komisyonu’nun AKP’li Başkanvekili Köylü, “Kaymakamlar, köy muhtarlarını topladığı zaman 14-15 yaşındaki çocukların evlendirilmelerine şiddetle karşı çıkmalarını söylemesi gerekirdi” dedi.

Cinsel istismar suçunda yasal olmayan yaşta yapılan evliliklere bir defaya mahsus olmak üzere ceza ertelemesi öngören düzenleme büyük tepkiler sonucu şimdilik askıya alınmasına rağmen AKP içinde de manzaranın iyi olmadığı belirtiliyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın önergeyi bir mağdurun gözünden “Biz düğün yaptık. Düğünümüze ilçenin kaymakamı geldi, savcısı geldi, hâkimi geldi, karakol komutanı geldi.  Onlar bir de hediye taktılar”  savunması Adalet Komisyonu Başkanvekili Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü tarafından olumlu karşılanmadı.  Önergenin komisyonda tasarı metninden çıkarılması görüşmelerinde Köylü, kaymakamlara yüklendi ve “Kaymakamlar bunu şiddetli bir şekilde ortaya koyarak yüzde 90’ını da engellerlerdi, keza jandarma öyle” dedi.  2 çocuğun düğünle evlendiklerine  da dikkat çeken Köylü “Ya, bu niye evleniyor arkadaş bunun yaşı tutuyor mu tutmuyor mu diye birinin sorması gerekirdi” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Genel Kurul  konuşmasında “Yasal evlenme yaşında olmayan çocukların düğünlerine giden kamu görevlilerinin yaptığını olağan gören Adalet Bakanları istifa etmeli” dedi.

Çocuğa istismar suçu görüşmeleri, Adalet Komisyonu hattında tutanaklara şöyle  yansıdı:

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) – Bu önerge, ülkemizde yaşanan çok ciddi bir sorunu çözmek maksadıyla verilmiştir. Şu anda cezaevlerinde pek çok kişi var, bu yönde tutuklanmış ve hüküm giymiş kişi. Düğün yapılmış, dernek yapılmış, gelmişler, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler; medeni kanun anlamında değil, yani halk arasında kabul şeklinde söyleyelim.

“İlçenin savcısı, kaymakamı, hakimi, komutanı düğünde”

Ben Sivas’ta bana anlatılan bir olayı söylüyorum: Bir hanımefendi geldi bana, bir çocuk var yanında epey büyümüş. Bir de hamile şu anda kendi durumu. Dedi ki: “Biz düğün yaptık. Düğünümüze ilçenin kaymakamı geldi, savcısı geldi, hâkimi geldi, karakol komutanı geldi. Babam köyde tanınan biriydi. Sonra evlendik. Onlar bir de hediye taktılar.”

 “Sonra da doğum için hastaneye gittiğimde hastaneden de aynı karakol komutanı geldi, beni aldı. Ve şu anda eşim içeride, yedi yıl altı ay yatarı var, benim de durumum bu.”

 “Bizim kaymakamlarımız  bu suçtur, bunun cezası  çok ağırdır demeliydi”

HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – On bir yıl oldu, hadi öyle diyelim. O biryıldan beri bunun kesilmesi lazımdı veya bunun minimum seviyeye inmesi lazımdı. Neden? Bizim kaymakamlarımız sık sık muhtarları toplarlar, işte yol, su, elektrik her neyse bunları görüşürler ama hiçbirinin de çıkıp aklına bu konuyla ilgili bir şey söylemek gelmemiştir bugüne kadar. Aslıda en büyük mesele budur. Ya, bu bir suçtur, cezası da çok ağırdır, vatandaşların büyük bir kısmı da bunu bilmiyordur. Dün bizim bir ilçemizin, önemli bir ilçemizin belediye başkanı geldi, bu konu onun yanında konuşulunca dedi ki: “Allah,Allah, böyle bir şey olduğunu ben de bilmiyordum.” Belediye başkanı bilmiyorsa köydeki vatandaş bilmez.

“Kaymakamlar 14-15 yaş evliliklerine şiddetle karşı çıkmalıydı”

Kaymakamların köy muhtarlarını topladığı zaman en azından bu konuyu onlara açması, bu tür evliliklere, 14-15 yaşındaki çocukların evlendirilmelerine şiddetle karşı çıkmalarını söylemesi gerekirdi. Bunları engelleyemediği takdirde ihbar etmelerini söylemesi gerekirdi. Dolayısıyla, köydeki insanlar bunun hakikaten ciddi bir cezası olduğunu bilse kesinlikle buna pek tevessül etmezler. Yani o kadar da aptal değil kimse, on beş, on altı sene ceza alacağını bile bile insan altı ay, bir sene daha bekleyemez mi? Bir yıl içerisinde yani 15 yaşın içerisinde yüzde 90’ı bu evliliklerin. Kaymakamlar bunu şiddetli bir şeklide ortaya koyarak yüzde 90’ını da engellerlerdi, keza jandarma öyle. Düğün oluyor, davullu düğün, herkes gidiyor düğüne, bakıyorsun 2 çocuk evleniyor.

“Aile Bakanlığı takip etmesi lazımdı bunları”

Ya, bu niye evleniyor arkadaş bunun yaşı tutuyor mu tutmuyor mu diye birinin sorması gerekirdi. İkincisi de, Aile Bakanlığımıza düşüyordu önemli bir görev de, o da takip edecekti bunu, takip etmesi lazımdı ve dolayısıyla bugünkü mağduriyetlerin belki tamamı olmasa bile yüzde 90’ı zamanında önlenebilirdi. Hiç değilse, bugünden itibaren harekete geçmemiz lazım.

 HDP Grubu Filiz Kerestecioğlu:  Şimdi, verilen önergeyle, sözüm ona, AKP'li vekillerin imzasıyla verilen önergeyle, bu tasarı geri çekiliyor fakat bu önergenin Hükûmet tarafından hazırlandığını herkes biliyor. Zaten burada sizlerin oylarıyla kabul edildi. Bekir Bozdağ hâlen, önergesi Erdoğan tarafından kabul edilmedi diye üzgün, hâlen önergenin istismarcıları aklamayacağını savunuyor. Oysa bu önerge kabul edilseydi neler olacağını lütfen bir daha dinleyin ki bir daha, bir daha asla bu Meclise böyle bir önerge getirmeyin.

 10 yaşındaki bir çocuğu istismar etmiş bir kimse çocuk medeni nikâh kıyılacak yaşa geldiğinde bu çocukla evlenirse cezasız kalacaktı. Bu kişinin çocuğun akranı olmasının ya da 50 yaşında ya da 70 yaşında olmasının hiçbir önemi olmayacaktı. Kimseyi "Akranları koruyoruz, akran evliliklerinin mağduriyetini gidermeye çalışıyoruz." diye hâlâ bu gerekçeyi savunarak kandırmaya çalışmayın. Tecavüze uğrayan çocuklar baskıyla rızaları olduğunu söyleyecekti. Çocuklarını para karşılığı istismarcılara teslim eden kişiler de evliliğin gerçekleşmesi hâlinde cezadan kurtulacaklardı. Aileler, çevrelerinde toplumsal tepki de olmadığından kız çocuklarını belirli bir para karşılığında erken yaşlarda evlendirme yoluna artık ne yazık ki daha sık başvuracaklardı. Evlilik hâlinde, boşanma durumuna kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın infazının ertelenmesi de istismara uğramış çocuğun tehditle evliliği sürdürmesine neden olacaktı. Tekrar af yasaları beklenecek, geçici madde kalıcı hâle gelecek, çocukları istismar edenler bu yasaya güvenerek hareket edeceklerdi. Evet, bunlar olacaktı arkadaşlar, hiç kimseyi yanıltmayalım.

 

Evet, bu nedenle yapılması gerekenler aslında çok fazla. Böylesi bir değişiklik, akranın tanımlanmasından, madde kapsamına alınması gereken cinsel içerikli eylemin tanımlanmasına kadar ciddi bir araştırma ve tartışma gerektiriyor. Bu nedenle bu konunun dikkatle çalışılmasına fırsat tanınmalı, komisyonlara yeterli süre verilmeli. Çocuk Hakları Sözleşmesi, Lanzarote Sözleşmesi, her maddesi dikkatle incelenerek göz önünde tutulmalı. Hükûmet bundan sonra erken evliliklerle nasıl mücadele edeceğine dair bir plan ortaya koymalı. Artık, yasal evlenme yaşında olmayan çocukların düğünlerine giden kamu görevlilerinin yaptığını olağan gören Adalet Bakanları bu ülkede istifa etmeli. Bahsedilen kamu görevlileri hakkında da ne yapılacağı kamuoyuna açıklanmalı yani düğünlere gidip takı takanlar hakkında.

Ne var ki artık, bu önerilerimizin duyulduğuna dahi inancımız kalmadı. Kendisine itaat etmeyeni yok etmeye çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bizler bu tartışmaları yaparken, görüşlerine en çok ihtiyaç duyduğumuz çocuk haklarıyla ilgili yıllardır çalışan Gündem Çocuk Derneği bir KHK'yla kapatıldı ve onlarca kadın derneği de aynı şekilde KHK'larla kapatıldı, mühürlendi.

  Bu toplumun hakkaniyetli bir yönetime inancını öldürdünüz; maalesef, çürümeye doğru gidiyoruz ve biz yine de duymayan kulaklara son kez bir çağrı daha yapalım: Son kavşaktasınız, bu toplumun tek bir çocuğun canının yanmasına, tek bir işkence haberine, tek bir baskıya daha sabrı kalmadı. Artık bu toplumu daha fazla sınamayın.