Politika

AK Parti'den CHP'ye İş Bankası Soruları ANKARA (A.A)

15 Aralık 2011 13:35
-AK Parti'den CHP'ye İş Bankası Soruları ANKARA (A.A)- 15.12.2011 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, ''İş Bankası Yönetim Kurulunda bugüne kadar CHP kontenjanından görev yapıp daha sonra milletvekili olan kaç kişi vardır? Bunların maaş ve jestiyon olarak elde ettikleri gelir miktarı nedir?'' dedi. Bülent Gedikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, CHP'nin İş Bankası'ndaki hisseleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.  TBMM Genel Kurulundaki Bütçe konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, ''CHP, İş Bankası'nın ortağı mı, değil mi?'' şeklinde bir soru yönelttiğini belirten Gedikli, Kemal Kılıçdaoğlu'nun bu soruya ''Ortağı değiliz'' diye cevap verdiğini ifade etti.  Gedikli, şöyle konuştu: ''Sayın Kılıçdaroğlu, çok net bir şekilde CHP'nin İş Bankası'nın ortağı olmadığını beyan etmiştir. Bu kadar açık, net olan, kamuoyunun da çok iyi bildiği bir konuda bile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu doğruyu söylememiştir, gerçeği inkar etmiştir.  CHP Grup Başkanvekili de bu konuda bir açıklama yapıyor, olayı tamamen çarpıtarak bir beyanda bulunuyor. Eğer doğruları konuşamıyorsanız o kürsüyü kullanmayın. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin İş Bankası'nın ortağı olmadığı yönündeki sözleri TBMM Genel Kurul tutanaklarında çok açık bir şekilde görülüyor. Sayın Hamzaçebi, söz konusu konuşmanın yapıldığı günkü tutanakların 56. sayfasına bakarsa gerçeği görecektir ve hicap duyacaktır.  Ben çağrımı yineliyorum. Dünyanın hiçbir yerinde bankası olan bir parti yoktur. Hele hele üç bankası olan parti hiç yoktur. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Dolayısıyla bankadaki hisselerini devrederek CHP'nin bu işi sonuca ulaştırması gerekir. CHP'nin konumu Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu açısından baştan aşağı sorunludur. Hukuki meseleler vardır. Böyle bir hukuk itilafıyla, hukuku meselelerle CHP'nin yoluna devam etmesi mümkün değildir. Bunun artık gereğini yapmaları lazım. İş Bankası hisselerini ya Hazine'ye, ya da kayyuma devredecekler ve bu şeklide bu meseleyi bir çözüme kavuşturacaklar. Bundan kaçış yok.  CHP'nin artık basiretsiz bir parti olduğu aşikardır. Muhalefet görevini bile yerine getiremeyen bir partidir. Bu kadar basiretsiz yöneticileri olan CHP'nin İş Bankası'na yönetici ataması ayrı bir handikaptır, ayrı bir sıkıntıdır. CHP, İş Bankası yönetiminde söz sahibi olmasaydı banka için çok daha iyi bir durum da ortaya çıkacaktı. Bankanın performansı, karlılığı belki çok daha iyi bir noktaya gelecekti. Bırakın İş Bankası işinin ehli bankacılarla profesyonelce yönetilsin. İş Bankası'ndan elinizi çekin.'' -Sorular- İş Bankası'nın güzide bir kuruluş olduğunu kaydeden Gedikli, bankanın CHP dışındaki ortaklarının haklarının korunması, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun da haklarının gözetilmesi gerektiğini dile getirdi.  CHP'ye İş Bankası'ndaki hisseleri konusunda sorular yönelten Bülent Gedikli, bu sorulara net bir şekilde cevap verilmesi gerektiğini vurguladı.  Bülent Gedikli, CHP'ye şu soruları yöneltti: ''İş Bankası sermaye artırımları genelde iç kaynakların sermayeye ilavesi şeklinde yapılmışken özellikle 1997-2001 yılları arasında yapılan ve nakit dağıtılan temettü tutarı ile hemen hemen aynı tutarda olan nakit sermaye artırımlarına CHP nasıl katılmıştır? Atatürk'ün vasiyetine göre temettülerin Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na aktarılması gerekmektedir. Eğer CHP, bu sermaye artırımlarına katıldıysa artırım için gerekli nakit CHP bütçesinden mi, yoksa Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na ait olması gereken nakit temettülerden mi karşılandı? Temettünün hisse senedi olarak dağıtılmasına karar verildiği yıllarda (2003-2009) temettü karşılığında dağıtılan hisse senetlerinin de nema olarak değerlendirilmesi ve bu hisse senetlerinin Atatürk'ün vasiyeti gereği, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na verilmesi gerekmez miydi? Yine iç kaynaklardan yapıldığı belirtilen sermaye artırımlarında bankanın daha önceki yıllarda elde ettiği karların sermayeye ilavesi suretiyle ortaklara verilen hisse senetlerinin de nema olarak değerlendirilerek Atatürk'ün vasiyeti gereği Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na verilmesi gerekmez miydi? Atatürk'ün vasiyetinde 'Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na tahsis edilecektir' maddesi vardır. Vasiyet gereği her yıl yapılması gereken bu işlemi teyiden İş Bankası temettüleri hangi tarihlerde CHP'ye aktarılmış, akabinde CHP bu temettüleri hangi tarihte bu kurumlara ödemiştir? Bu temettüler için herhangi bir nema elde edildiyse bu gelirler de bu kurumlara aktarılmış mıdır? İştiraklerden bedelli sermaye artırımlarına sık sık başvurulurken İş Bankası'nda bu usule niçin başvurulmamıştır? Bankanın mali gücünü çok artıracağı kesin olan bu yola CHP banka ortağı olduğu için mi başvurulamamaktadır?''