Politika

AKP milletvekilinin 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü konuşması: Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum!

AKP'li kadın milletvekillerinin önemli bölümü Atatürk'ü andıktan sonra sözlerini Erdoğan'la bağladı

05 Aralık 2018 21:31
Hülya Karabağlı

TBMM’de iktidar ve muhalefet partisinden kadın milletvekilleri 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, dolayısıyla çeşitli mesajlar paylaştı. AKP’li kadın milletvekillerinin önemli bölümü 5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme  hakkı veren Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü andıktan sonra sözlerini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bağlarken bir kısmı da hükümetleri döneminde yapılan icraatlara değindi. Atatürk’ün 1923 Konya konuşmasına dikkat çeken  AKP Bursa  Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, “Kurtuluş Savaşı'nda, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde kahraman kadınlarımız daima millî iradesine, geleceğine sahip çıkmıştır. Her ne kadar kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı 1934 yılında verilmişse de ötekileştirmeden, başörtülü-açık ayrımı yapılmaksızın AK Parti'nin toplumun bütün kesimlerini kucaklayan özgürlük anlayışıyla tüm kadınlarımız ancak seksen bir yıl sonra seçilme hakkını kazanabilmiştir. Bu noktada daima kadınlarımızın, sosyal, siyasal, ekonomik, her alanda etkin yer alması adına öncülük eden Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum” dedi.

TBMM Genel Kurulu’ndan 5 Aralık konuşmaları şöyle:

YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 5 Aralık 1934'te Anayasa, Seçme ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdi. Böylece Türk kadını çok sayıda Avrupa ülkesinden daha önce bu demokratik hakkına kavuştu. Bu vesileyle Gazi Meclisimizin bir kadın milletvekili olarak Gazi Mustafa Atatürk'ü rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.

Kadın en eski Türk tarihinden itibaren baş tacı edilmiş, yönetici konumunda olmuştur. Yüce dinimiz de kadına ayrı bir kutsiyet ve önem yüklemiştir. AK PARTİ olarak biz de aileye ve kadınlarımıza hak ettiği değeri veriyoruz. Kurulduğumuz günden itibaren aileye ve kadınlarımıza yönelik çok sayıda yapısal reform yaptık, yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Genel Başkanımız, Liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında kadınlarımız için her türlü pozitif katkıyı verdik, vermeye de devam edeceğiz. Kadınlarımızın siyasal temsilinde bürokrasi, ticaret, iş ve sosyal hayattaki varlığında son on altı yıldır ciddi mesafeler kaydettik. Hükûmetimizde 2 kadın bakanımız, bakanlıklarımızda 4 kadın bakan yardımcımız görev yapmaktadır. 2002 yılında kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı 4,4 iken şimdi kadın milletvekili oranı yüzde 17,3'e yükselmiştir. Bugün 53'ü partimizden olmak üzere 104 kadın milletvekili vardır. Yerel yönetimlerden üniversitelere, mülki idarelerden dışişleri misyonumuza kadar her alanda kadın yönetici kendisine yer bulmaktadır.

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Kadının eğitimde, istihdamda ve siyasette elde ettiği her kazanım Türkiye'nin medeniyet yolundaki başarısının göstergesidir. AK PARTİ iktidarları döneminde Sayın Cumhurbaşkanımızla da kadınlarımıza hak ettikleri değeri verdik ve ülkemizin gelişmesi sürecinde rollerini güçlendirdik. Yasal düzenlemeler ve reformlarla kadınlarımızın siyasette daha güçlü temsil edilmesini sağladık. 2002 yılında Parlamentoda 24 olan kadın milletvekili sayısı 2018'de 104'e çıktı. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ve G20 Dönem Başkanlığımız sırasında Kadın 20 Platformu ile İslam İşbirliği Teşkilatında Kadın Dayanışma Konseyinin kurulmasına öncülük ettik. Başörtüsü yasağını ortadan kaldırdık. Kadına karşı şiddette sıfır tolerans ilkesini gözetiyoruz. 2023'e doğru uzanırken kadınların karar alma mekanizmalarındaki etkinliğini ve istihdam teşviklerini daha da artıracağız.

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Bugün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 84'üncü yıl dönümüdür. 5 Aralık 1934 tarihinde pek çok Batılı ülkeden önce atılan bu adımla kadınlarımız toplumsal ve siyasal alanda güçlenmiştir. "Kamusal alan" yalanıyla siyasetten menedilen başörtülü kadınlarımızın seçilme hakkı ise seksen yıl sonra 2014'te Cumhurbaşkanımızın ve partimizin kararlı ve güçlü mücadelesiyle sonuçlanmıştır. Bu Gazi Meclisin çatısı altında başörtülü kadın vekillerimize had bildirilen günlerden gerçek demokrasiye AK PARTİ'mizle geçilmiştir. 2002'de Parlamentoda 24 olan kadın milletvekili sayısının 2018 seçimleriyle 104'e yükseldiği bir gerçektir ve inanıyorum ki 2023-2071 hedeflerimize ulaşmamızda kadınlarımızın büyük rolü olacaktır. Bu duygularla bu anlamlı günü kutluyor, tüm kadınlarımızı saygıyla selamlıyorum.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ama aynı zamanda Türk kadınına seçme seçilme hakkının verildiği 84'üncü yıldönümü. Ben bu süre zarfı içerisinde özellikle AK PARTİ iktidarları döneminde Türk kadınına sağlanan hakların önemine dikkat çekmek istiyorum. Gerek Medeni Kanun, gerek Ceza Kanunu, gerek İş Kanunu en önemlisi Anayasal değişikliklerle Türk kadını, bugün eğitimden istihdama çok ciddi ivme ve haklar kazanmış ve iyi bir noktaya gelmiştir. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın "Kadın siyasetin öznesidir." cümlesiyle verdiği destekle de görülmektedir ki kadın, sadece siyasette değil, her alanda güçlü olabilmeyi başarmalıdır. Bu da sunduğunuz teşvik ve sağladığınız imkânlarla da doğru orantılı. Ben bu düşüncelerle Dünya Kadın Hakları Günü'nü tebrik ediyor, daha ferah, daha değerli günler diliyorum

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 5 Aralık ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 84'üncü yıldönümü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 Konya konuşmasında belirttiği gibi kadınlarımız daima erkeklerle omuz omuza hayatın içinde olmuştur. Kurtuluş Savaşı'nda, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde kahraman kadınlarımız daima millî iradesine, geleceğine sahip çıkmıştır. Her ne kadar kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı 1934 yılında verilmişse de ötekileştirmeden, başörtülü-açık ayrımı yapılmaksızın AK PARTİ'nin toplumun bütün kesimlerini kucaklayan özgürlük anlayışıyla tüm kadınlarımız ancak seksen bir yıl sonra seçilme hakkını kazanabilmiştir. Bu noktada daima kadınlarımızın, sosyal, siyasal, ekonomik, her alanda etkin yer alması adına öncülük eden Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum.

ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, tüm dünyada engelli haklarına dikkat çekilen anlamlı bir gündür. Engellilerimizle ilgili gerek yasal düzenlemeler ve uygulanması açısından gerekse toplumsal farkındalık ve kuralların toplumun bütününe yansıması açısından düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Engelli vatandaşlarımızın önündeki en büyük engel özellikle işsizlik. Bu hususta tüm engelli olan meslek gruplarıyla ilgili üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Meslek sahibi engellilerimize atamalar yapılırken öncelik verilmeli, atamalar yeteri oranda yapılmalıdır. Engelli olmak sorun değil, engelliye engel olmak sorundur.

Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bundan seksen dört sene önce 5 Aralık 1934 gününde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermiştir ve bunu birçok Avrupa ülkesinden önce tanımıştır. Ancak, o günden bu güne kadar kadınlarımızın siyasette temsili istenilen seviyeye ulaşmamıştır. Ülkemizde kadınlar 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasayla yerel ve genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkına sahip olmuşlardır. Kadınlar ilk önce 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur.

BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Kadına seçme ve seçilme hakkını emsallerinden önce ve Türkiye toplumunda devrimci denebilecek bir dokunuşla hayata geçirenlerin tutumu çok önemliydi ve dünya siyaseti açısından da çok önemli bir gelişmeydi. Geçen zaman içinde bunun üzerine bizlerin ne koyduğumuz ise asıl önemli olan husus olmalıdır. Bugün partimizin milletvekili ve yerel yönetim seçilmişleri zorla görevlerinden edilmiştir. Bu durum, cezaevindeki siyasetçi kadınlar için seçilme, onlara oy veren kadınlar için ise seçme hakkının dolaylı olarak elinden alınması değil midir? Bugün bir üyesi hâlâ tutuklu olan ve süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 28'inci gününde olan başta Sayın Leyla Güven'in ve tutuklu kadınların tutuk hâllerinin son bulması ve siyaset önündeki tüm engellerin kaldırılması için Meclisin sorumluluk alması gerektiğini belirtmek istiyorum.

AYLİN CESUR: 5 Aralık 1934'te cumhuriyetin kurucusu Büyük Atatürk'ün devrimlerinin en önemlilerinden birisi gerçekleşti. Kadınlara ilk olarak 3 Nisan 1930 yılında belediye seçimlerine katılma, ardından da köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclislerine girme hakkı verildi. 5 Aralık 1934 tarihinde de milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi.Gerekli yasal değişiklik için 1934 yılında Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekili Meclise yasa önerisi sundular, 317 üyeli Mecliste oylamaya katılan 258 milletvekilinin tamamının oyuyla kabul edildi. Büyük Atatürk'e şükran ve minnet borçluyuz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi 5'inci Dönem seçimleri 8 Şubat 1935'te yapıldı ve 17 kadın milletvekili ilk kez Türkiye Büyük Millet Meclisine girdi. 27'nci Yasama Döneminde yani bugün 600 üyeli Meclisimizde 104 kadın milletvekili var ve kadın milletvekillerinin oranı hâlen yüzde 17'lerde maalesef. 46 gelişmiş ülkede kadınların temsil oranı yüzde 30-40'ların üzerinde. Cumhuriyetin getirdiği devrimler sayesinde kadının toplumdaki yeri büyük önem kazandı ancak kadınların bu hakkı ne ölçüde ve ne kadar özgürce kullanabildikleri hâlen tartışma konusu.

LALE KARABIYIK (Bursa) -Hepimiz Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını nasıl verdiğinin tarihçesini çok iyi biliyoruz ama isterseniz, biraz o tarihi tekrar anımsayalım: Daha önce İsviçre'de bile kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmamışken, hatta, hele hele Türkiye'de bir kadının nüfus sayımında bile yeri yokken Türk kadınına böyle bir seçme ve seçilme hakkının tanınması gerçekten dünyada da önemli bir takdir kazanmıştır. Yani sadece biz değil, bütün dünya takdir etmiştir.

Yine hepimizin bildiği tarihî bir yaşanmışlık var, birlikte tekrar hatırlayıp isterseniz yâd edelim: Bakın, uzakta değil, hemen yakınımızda, Kazan ilçesinde, Kahramankazan'da bir Satı Kadın yaşardı ve Satı Kadın orada muhtardı. Yine, muhtar olabilme hakkını, Mustafa Kemal Atatürk'ün önce belediyeler ve muhtarlık konusunda seçme ve seçilme hakkını Türk kadınına tanımasıyla sağlamıştı. Satı Kadın 1890 doğumluydu ve de eşi gaziydi, savaşın acı yıllarında çok büyük çileler çekmişti.

Bizler şu anda burada kadın vekiller olarak bulunuyorsak ve ben bu kürsüde konuşma hakkını elde etmişsem bunu Mustafa Kemal Atatürk'e borçlu olduğumu tabii ki biliyorum.