AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Türkiye'yi kurma ideali etrafında bütünleşmek gibi temel konularda müşterek olmak şartıyla Cumhur İttifakı'nı daha fazla genişletme taraftarıyız. Ne kadar geniş, ne kadar yüksek bir ittifak olursa o Türkiye'de hele hele yeni hedefleri çerçevesinde çok daha olumlu, demokratik, pozitif bir gündem oluşturur" dedi.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş internet medyası temsilcileriyle İstanbul'da bir araya geldi.
Toplantıda Kurtulmuş, reform çalışmalarının takvimine ilişkin bir soruya "Aşağı yukarı hukukla ilgili kısmı son noktaya doğru gelmiştir. Ekonomiyle ilgili kısmı çok kısa süre içerisinde tartışılacak. 'Şu gün açıklanacak' demek için erken. Biz bunları diğer siyasi partilerle de belki paylaşma noktasında olacağız. En kısa zamanda başladığımız bu süreci, Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan etmiş olduğu bu süreci gerçekten çok güçlü bir şekilde Türkiye ve dünya kamuoyuyla paylaşacağız" diye yanıt verdi.
"Twitter" açıklaması: Bir an evvel kendi milli uygulamalarımıza dönerek o alanı güçlendirmemiz lazım
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Twitter hesabına gelen engellemeyle ilgili soru üzerine de sosyal medya platformlarının da politik bir tavrı taşıdığını, kendi ön kabullerini kendi kanaatlerini bir veri olarak bütün insanlığa dayatmaya çalıştıklarını belirterek şu yanıtı verdi:
Bu kabul edilebilir bir şey değildir ve Türkiye'nin inşallah en kısa zamanda kendi milli sosyal platformunu kurması, bu konudaki çalışmalar biliyorsunuz çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu konuda başlayan uygulamalar var, bunların daha da ileri gitmesi, daha da yaygın olması ve aslında bizim ülke olarak, vatandaşlar olarak hepimizin bu anlamda bir an evvel kendi milli uygulamalarımıza dönerek o alanı güçlendirmemiz lazım. Çünkü gerçekten kabul edilebilir bir şey değil. Bu şirket, ismini vermek istemiyorum, nihayetinde bir şirket. Kardeşim sen burada bir sosyal medya platformu oluşturuyorsun, bir haberleşme ağı kuruyorsun. Buradan büyük paralar kazanıyorsun. Sen bir ticaret yapıyorsun. Ticaret yapan adamın, kendi dükkanına gelen filanca dinden, mezhepten, meşrepten, etnik kökenden, kıyafetten, tarzdan insana 'Ben sana mal satmam.' demesine benzer. Kabul edilebilir bir şey değildir. Sen nihayetinde bir firma olarak kim ne kullanıyorsa, bunun tabii uluslararası etik bakımından kuralları konulabilir ama sonuçta siyasi olarak bu işin kullanılması kabul edilebilir bir şey değil. Yasak koyduklarını değil, aslında bu şirketlerin varlığını bir şekilde tartıştıran ve varlıklarını da şüpheli hale getiren bir davranıştır. Bunu doğru bulmuyoruz, kınıyoruz, Bu bir şirketin yapmaması gereken bir tavırdır.
"Parlamenter sisteme geri dönülebilir mi, bunun yolu bellidir"
Numan Kurtulmuş, muhalefet liderlerinin sık sık güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşü dile getirmeleri ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde görülen aksaklıklara yönelik düzenlemeye gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
"Reformlar süreci biraz daha ileride gidiyor, anayasa meselesi yeni başladı ama her ikisinin de Türkiye'nin daha ileri, çağdaş bir ülke haline gelmesi için büyük katkıları olacağına inanıyoruz. Türkiye'de uzun yıllardır konuşulan Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, seçim barajları, seçim çevreleriyle ilgili konular da konuşulabilir, tartışılabilir konulardır. Türkiye'nin geldiği noktada bir şekilde bunların da gündemde olması, bu reform ve yeni anayasa süreçlerinde bunların da ele alınması kaçınılmazdır. Burada da bizim hiçbir ön yargımız olmadığını açıkça ifade ediyoruz. Parlamenter sistem ya da güçlendirilmiş parlamenter meselesine gelince, Türkiye böyle bir sisteme geri dönebilir mi bunun yolu bellidir. Bizim baştan beri söylediğimiz şey sanki Türkiye'de mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ilgili bir referandum yapılmamış, anayasa değişikliği yapılmamış ve milletimiz bu konuda karar vermemiş gibi konuşulamaz. Bunu milletin iradesine haksızlık, saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim."
Başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi bunları çok konuştuk, parlamenter sistem, güçlendirilmiş parlamenter sistem, nihayetinde bunlar hepsi sistemdir. Her birisi demokrasi içinde teklif edilebilir ama bunun hakemi de hakimi de millettir, kararını millet verir. Millet yapılan referandumla kararını vermiş, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemine geçilmiştir. Bu millet bunu değiştirmek isterse değiştirir mi tabii ki değiştirir. Yolu bellidir. Parlamentoda yeterli çoğunluğa sahip olursunuz belli noktada eğer 360'ı bulursanız referanduma götürürsünüz, 400'ü aşarsanız parlamentoda anayasa değişikliği yaparsınız. Bunun yolu, siyasi kulislerde tartışmak ya da bunun üzerinden sanki hiç Cumhurbaşkanlığı Sistemi yokmuş, şu anda seçilmiş olan Cumhurbaşkanı gayrimeşru bir şekilde orada oturuyormuş gibi konuşmak haksızlıktır, bu muhalefet yapmak değildir. Muhalefet yapmak parlamentoda 400'ü bulmak meselesidir, muhalefet yapmak parlamentoda hiç olmazsa 360'ı bulmaktır. Ama Cumhurbaşkanlığı Sistemi üzerinden bir tartışma oluşturup, bunun üzerinden seçilmiş cumhurbaşkanının meşruiyetini tartışacak bir zemini açmak, demokrasiye uygun bir tavır değildir, doğru değildir, zaten de milletimiz böyle bir tavrı benimsemez.
Boğaziçi eylemlerine ilişkin açıklama
Numan Kurtulmuş, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylara ilişkin de "Boğaziçi'ndeki meselenin maalesef kısa bir süre içinde öğrencilerin protestosu meselesinin dışına çıkarılarak marjinalleştirilme çabası içerisinde olduğunu görüyoruz" dedi.
Kurtulmuş şöyle devam etti:
"Buradan birileri yeni bir Gezi Parkı eylemi çıkarmaya çalışır mı? Niyetleri olabilir. Bazı çevrelerin, oradaki gençleri kastederek söylemiyorum ama onların arkasında orayı bir şekilde politize etmeye çalışanları ya da işte o yere Kabe resmi koyarak Müslüman milletimizin büyük çoğunluğunu bir şekilde provoke etmeye çalışanların ve arkasındaki aklın, buradan bazı sokak eylemleri çıkarmak isteyeceğini düşünüyorum. Ama hiç kimse endişelenmesin, Türkiye artık o dönemleri asla yaşamayacaktır. Türkiye bu anlamda milletiyle devleti bütün bir şekilde bütün oynanan oyunların farkında olarak, Gezi Parkı benzeri olaylar gündeme gelmeyecektir."
"Cumhur İttifakı'nı daha fazla genişletme taraftarıyız"
Diğer partilerle ittifaklarla ilgili soruya, Cumhur İttifakı'nın sahada kurulduğunu, 15 Temmuz'da sahada AK Parti ve MHP arasında taban kaynaşmasının yaşandığını, bu ittifakın sandığa da yansıdığını hatırlatarak yanıt veren Kurtulmuş asıl olanın partilerin tabanları arasındaki fikir yakınlaşmasını sağlamak ve ortak hedefler üzerinde hareket etme becerisini kazanabilmek olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, "Bu anlamda Cumhurbaşkanımızın son yaptığı ziyaretlerle birlikte tavrımız net ve açıktır. Cumhur İttifakı'nın saydığımız ilkeler, milli değerlerde, milli meselelerimizde ittifak halinde olmak, teröre karşı ittifak halinde olmak, güçlü ve büyük Türkiye'yi kurma ideali etrafında bütünleşmek gibi temel konularda müşterek olmak şartıyla Cumhur İttifakı'nı daha fazla genişletme taraftarıyız. Ne kadar geniş, ne kadar yüksek bir ittifak olursa o Türkiye'de hele hele yeni hedefleri çerçevesinde çok daha olumlu, demokratik, pozitif bir gündem oluşturur" diye konuştu.